YAPTIĞIN İŞİ ANLAMAK
Aktar Nurettin Gülsoy, oruç tutarken susuzluğu en az yaşamak için tüketilmesi gereken bitkileri açıkladı. Doğru bilinen yanlışlara da değinen Gülsoy, MERHABA okurlarını bitkilerin gizemli dünyası ile tanıştırıyor.
Celal Bayar Üniversitesi’nde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü’nde eğitim gören Nurettin Aksoy, yaptığı işi çok sevdiğini söyledi. Gülşifa Bitki Dünyası sahibi Aktar Nurettin Gülsoy, “Ben Celal Bayar Üniversitesi’nde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü’nde okudum. 2010 Yılından beri Gülşifa Bitki Dünyası’nı çalıştırıyorum. 2002 Yılında babamın açtığı işletmemizi ben sürdürüyorum. Hem alaylı hem mektepli olarak devam ediyoruz. İnsanlara şifa vermeyi, yardım etmeyi seviyorum. Bitkilerin çoğunu kendimiz topluyoruz. Kurutmasını, dezenfektanını kendimiz belirliyoruz. Anladığın işi kendin yapman her zaman güzeldir” ifadelerini kullandı.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
“Bitkiler alternatif tıp olarak tüketiliyor. Ama sağlık için kullandığımız bitkisel takviyeler doğru kullanılmalı. Mesela kış çaylarının içerisine köklü bitkiler ile yapraklı bitkiler karıştırılıyor. Ama bu doğru değil. Kabuk tarçın, kök zencefil gibi bitkilerle ebegümeci, hatmi, melisa karıştırılamaz. Köksü bitkileri kaynatmak gerekiyor. Kaynattığında etkisi alınabiliyor. Yaprak bitkileri de demlemek gerekiyor. Ama bunları karıştırdığımız zaman etki etmiyor. İyileştiğimizi sanıyoruz ama iyileşemiyoruz” dedi.
BALIKESİR BİTKİ ZENGİNİ
Balıkesir’de endemik bitki oranının yüksek olduğunu söyleyen Aktar Nurettin Gülsoy, “Kazdağları, Dursunbey dağları, Kepsut tarafında nane, ebegümeci, hatmi, öksürük otu, melissa, kırkkilit gibi bitkilerle karşılaşıyoruz. Yani endemik bitki örtüsü bizde çok fazla. Balıkesir bu konuda çok zengin. Ama bir bitkinin onlarca çeşidi var. O nedenle bilerek toplamak gerek. Türkiye genelindeki aktarların ihtiyacının yüzde 70’ini Balıkesir’den toplayabiliriz. Balıkesir o konuda çok zengin. Bu noktada Körfez’de de çalışmalar yapılıyor. İthal ettiğimiz bitkileri de üretmeye başladık. Ekinezya’yı artık üretiyoruz.
“PROTEİNİ YÜKSEK GIDA CHİA”
Aktar Gülsoy, “Proteini en yüksek gıda chia. Chia önemli bir besin kaynağı. Keten tohumu, soya da önemli birer protein kaynağı. C vitamini hibisküs, kuşburnu bitkilerinden alınabilir. Kırmızı meyvelerde C vitamini yoğun bulunur. D ve K vitaminleri de yaban mersininden alınır ya da zencefilden alınabilir. Bitkilerde vitamin oranı oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.
AZ AMA ÖZ TÜKETİM
Kuruyemişin çok tüketildiğinde çok faydası olmayacağının altını çizen Gülsoy, “Toplum olarak kuruyemişi çok tükettiğimizde çok faydasını göreceğimizi sanırız ama bu algı yanlış. Genelde dozaj bir avuç kadardır. Daha fazlası posa olarak geri atılır. Vücut almaz. Gerek de yoktur” ifadelerini kullandı.
ORUÇ TUTARKEN YARDIMCI BİTKİLER
Oruç tutarken susuzluğu çok hissetmemek için önerilerde bulunan Aktar Nurettin Gülsoy, “Ramazan ayında oruç tutarken susuzluk yaşamamak için şerbet yapılmalı. Mesela demirhindi şerbeti yapılabilir. İftardan sahura kadar içildiğinde gün boyunca susuzluğu giderir. Aynı zamanda kabuk tarçın, zencefil, havlıcan, kızamık şekeri ve nane ile şerbet hazırlanır. Bu da susuzluğu giderir. Kuru üzüm kan dolaşımını düzenler. Yemeklerde himalaya tuzu da gün boyu destekler” şeklinde konuştu. Fatma Kara
