Zam Tepkileri Büyüyor!

Zam Tepkileri Büyüyor!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından başlatılan ‘Zam Tepkileri’, aralarında siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının da bulunduğu 30’un üzerinde kuruluş ile desteklendi.
‘Zam Tepkileri’ne yenisi eklendi
CHP İl Başkanlığı, hafta sonu parti binası önünde basın açıklaması yaparak ‘Zam Tepkileri’ne bir yenisini daha ekledi. Partililer, Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ile birlikte yürüyüş yaparak Ali Hikmet Paşa Meydanı’na gitti. Partililer, 30’un üzerinde kuruluşun katılımıyla, zamların protesto edildiği ortak basın açıklamasına katıldı.
“Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”
Parti binasının önünde açıklamada gerçekleştiren CHP İl Başkanı Serkan Sarı, “Bizler, halkın hakkının savunması siyaseti yapıyoruz. Kim ne yaparsa yapsın, bu mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bizler, anayasal haklarımıza yapılan bu müdahaleyi kabul etmiyoruz. Halkımızın yaşamış olduğu mağduriyetleri her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin bir şüphesi olmasın” dedi.

“Sesimizi daha da yükselteceğiz”
Serkan Sarı, konuşmasında, “Bugün bu duyarlılığa sahip olan, siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları ve derneklerle bir araya geldik. Bu birliktelikle sesimizi daha da yükselteceğiz. Hak mücadelesi veren kim varsa biz onun yanında olacağız. 3.600 Ek Gösterge mücadelesini veren bütün memurlarımızın da yanında olacağız, hakça bir askeri ücret için mücadele veren işçimizin de yanında olacağız. Zamlar altında ezilen esnafımızın ve vatandaşımızın da yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Bu bizim siyasi zorunluluğumuz”
Sarı, sözlerini şu ifadelerle devam ettirdi; “Biliyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti anayasal güvence altındadır. Bu anayasaya bütün kurum ve kuruluşların da saygı duymasını istiyoruz. Savcılarımızın ve kolluk güçlerimizin de buna saygı duyarak bizlere yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Tabi ki, sesimizi yükselteceğiz. Yaptığımız açıklamalarla, pankartlarla, dövizlerle, afişlerle kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bu bizim siyasi zorunluluğumuz. Geri durmamız beklenemez. 128 milyar dolar nerede dedik. Afişimizi astık ve kolluk kuvvetleri tarafından afişimiz indirildi.”
Yeni bir afiş daha asılacak!
CHP İl Başkanı Serkan Sarı, açıklamalarını şu cümlelerle noktaladı; “Sarayın keyfi yerinde dedik ve yine afişimiz indirildi. Afiş, ben dahi görmeden apar topar indirildi. Afiş indirmekle mi elektrik fiyatları düşüyor? Bir şey indirecekler ise, zamları indirsinler. Hizmet etmek istiyorsa, yapacağı icraatlar bunlar olmalıdır. Hepimiz bu sesi, her platformda dile getireceğiz. Pazartesi günü bir afişimiz daha asılacaktır. Buradan duyuruyoruz, hep beraber asacağız. Buyurun gelin ve hep beraber indirelim. Siz indirmeye devam edin, biz de bu tepkilerimizi devam ettireceğiz. Katılan herkese teşekkür ediyorum. Yalnız olmadığımızı bilmek bize güç veriyor, cesaret veriyor. Bu cesaret ve güçle de sesimiz daha da yükselecektir. Kimsenin hiçbir şüphesi olmasın.”

30’UN ÜZERİNDE KURULUŞTAN ORTAK BİLDİRİ
CHP, Demokrat Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Sol Parti, Emek Partisi, Türk-İş, Devrimci İşçi Sendikaları, Kristal-İş, Belediye-İş, Yol-İş, KESK, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Enerji-Sen, Genel Sağlık-İş, Tüm Köy-Sen, Balıkesir Tabipler Odası, Diş Hekimleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Eczacılar Odası, CHP Emek Büroları, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, 29 Ekim Kadınlar Derneği, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği, Balıkesir Kadın Platformu ve Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği, zamlarla ilgili ortak basın açıklaması yaptı.
“Zamlar geri alınsın”
Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yapılan ortak basın açıklamasını, Eğitim-İş ve Kristal-İş Sendikalarının üyeleri okudu. Açıklamada, “Zamlar geri alınsın. Faturayı, enerji tekelleri ödesin. Yerli ve yabancı tekellerin rantını ve yüksek karını esas alan enerji politikalarının faturasını emekçi halk ve ülke ağır bir şekilde ödüyor. Mevcut iktidar 20 senede enerjide dışa bağımlılığı çözememiş, yıl başı gecesi elektriğe yüzde 52 ile yüzde 125 oranında kademeli olarak zam yaparak, krizin yükünü yine halkın üzerine yıkmıştır. Esnafımız, ya dükkan kapatmak zorunda kaldı, ya da eleman azaltmak yoluna gitti” cümleleri yer buldu.

“Halkın yoksulluğu katlanıyor”
Zaman zaman sloganlar da atılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı; “Vatandaş güne zamlarla uyanıyor. Sanayide üretim durdu. Elektrikten doğalgaza, akaryakıttan ulaşıma, köprü geçişleri, ÖTV, MTV, vergi, ceza, haç bedelleri başta olmak üzere, tüketim malları ve hizmetlere gelen zamlar neticesinde halkın yoksulluğu katlanıyor. Son zamlar, yüzde 40’lardan yüzde 115’lere kadar genişledi. Zamlar yağmur gibi yağıyor, ürünlerin etiketleri durmadan değişiyor. Cebimizdeki para sürekli eriyor. Markete giremez, kasabın önünden geçemez olduk. Faturalar çığ gibi büyüyor.”
“Milyonlar açlığa mahkum edilmiştir”
Okunan basın açıklamasında, “Battaniyelere sarılıp, mum ışığında kara düşüncelere sarar olduk. Çocukların okul masrafları aşılmazı zor dağlar gibi önümüzde dururken, evlatlarımızın gözlerine bakamaz olduk. Birilerinin döviz kuru mevduat hesapları şişerken, bizlerin omuzundaki yük artmaktadır. Gözlerimizdeki ışıltı kaybolmakta. Aralık ayında 4 bin 250 TL olarak belirlenen asgari ücret, daha çalışanların cebine girmeden eridi, bitti. TÜİK yine halkı şaşırtmadı. Milyonlarca kamu emekçisi, memur emekçisi, 3 Ocak günü hükümetin yapacağı açıklamayı umutla beklerken tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşatılmıştır.” cümlelerini vurguladılar.
“Herkes geçim sıkıntısı çekiyor”
Milyonlarca insanın açlığa mahkum edildiği öne sürülen ortak açıklamada, “Milyonlar, açlığa, yoksulluğa mahkum edilmiştir. Emeklinin sefaleti ortadayken, en düşük emekli maaşı 2 bin 500 TL olarak müjde diye sunuldu. Ezilen işçiler, traktörüne haciz konulan üretici köylüler ve emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmek isteniyor. Yoksulluk sınırının 13 bin 100 liraya çıktığı bir dönemde, tüm emekçiler yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor. Bir avuç para babası ve patron hariç herkes geçim sıkıntısı çekiyor. Herkes yoksul.” şeklinde cümleler kullandılar.
“Tablonun sorumluları olmuşlardır”
Yapılan açıklamada, “Dolar ve faiz kıskacında TL’nin değerinin her geçen gün erimesi, halk için mutlak yoksulluğa, açlığa sürüklenmek anlamına geliyor. Ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginliklerini yabancı sermayeye peşkeş çekerek, dışa bağımlı ekonominin mimarlığını yapanlar üretimi desteklemezken, memleketi ucuz iş gücü cennetine çevirerek bu tablonun sorumluları olmuşlardır. Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddediyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret ve vergide adaletin sağlanması, yapılan zamların geri alınması için mücadeleye devam edeceğiz. İşçisi, memuru, emeklisi ve küçük esnafı, üretici köylüsü, işsiz genci, ev hanımı sefalet içindedir.” şeklinde görüşleri ifade ettiler.
“Sefalete karşı mücadeleye çağırıyoruz”
Vatandaşların mücadeleye davet edildiği basın açıklamasında, “Bu gidişata dur demek için sendikalar, kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler olarak birleştik. Tüm Balıkesir halkını zamlara, yoksulluğa ve sefalete karşı mücadeleye çağırıyoruz. Çocuklarımızın geleceği, milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin, esnafın, üretici köylünün biraz olsun nefer alabilmesi için buradan sesleniyoruz; Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarındaki artışlar fahiştir ve kabul edilemez. Zamlar geri alınmalıdır. Elektrikte konutlar için yüksek tarife kaldırılmalıdır. Yoksul ailelere elektrik yardımı aylık 230 kilovata yükseltilmelidir. Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suda KVD oranı yüzde 1’e düşürülmelidir.” şeklinde cümleler dikkat çekti.
“Tüm dolaylı vergiler kaldırılmalı”
Basın açıklamasının sonunda ise, şu ifadeler yer buldu; “Faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, su ve doğalgazları kesilmemeli. Emeklilerin gelirleri, insanca yaşamalarına imkan verecek düzeye getirilmelidir. Ücretler üzerindeki vergi oranları düşürülmeli ve sabitlenmeli. Temel tüketim mallarından alınan tüm dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Vergide adalet için zenginlere servet vergisi getirilmelidir. 1 milyon 300 bin nüfuslu Balıkesir için bu kalabalığı çok az buluyoruz. Başlattığımız bu akımı sürdürmek istiyoruz. Ortak paydamız olan geçim sıkıntımızı gündeme getiriyoruz. Birleşe birleşe kazanacağız.”
