Köşe Yazıları

Zekat Vermek. ..Farz dır. ..

Zekat Vermek. ..Farz dır. ..

 “Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekât) al ve onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (Onların kalplerini yatıştırır.) Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”Tevbe,103

Zekat,  “temizlik, sâfiyet, artış, bereket” mânâlarını ifade eder insanı bazı kalbî hastalık ve kötülüklerden arındırır, malın temizlenip bereketlenmesini sağlar.

Nisap miktarı malı olan zekât vermekle  yükümlüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr) değerinde para, hisse senedi gibi ve  devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.

İlgili Makaleler

Buna göre “ temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir.” Kâsânî, Bedâî’, II, 4

Peygamberimiz sav “Zekat, cehennem ile cennet arasında bir köprüdür. Kim zekâtını öderse köprüyü geçerek cennete nâil olur.” Abdurrazzâk, Musannef, IV, 108

Bir gün  Peygamberimiz sav “Bir kimseye Allah Teâlâ mal verir, o da zekâtını ödemezse, bu mal kıyamet günü oldukça zehirli büyük bir yılan hâlinde karşısına çıkarılır. Yanaklarının üzerinde (gazap ve zehirinin şiddetini gösteren) iki siyah nokta vardır. O gün bu azgın yılan, mal sahibinin boynuna dolanıp (ağzını kapatacak şekilde) iki yanağından şiddetle ısırır ve:

«–Ben senin (dünyada çok sevdiğin) malınım, ben senin hazînenim!» der.”

Rasûlullah sav sözlerine delil olarak şu âyeti  okudu: “Allah’ın fazlından kendilerine verdiği nimetleri infak hususunda cimrilik edenler, sakın bunu kendileri için hayır sanmasınlar; bilakis bu, onlar için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şeyler kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” Ali İmrân, 180; Buhârî, Zekât, 3; Tirmizî, Tefsir, 3/3012

Hilafeti döneminde  Hz. Ömer  ra yolda giderken bir kapının önünde yaşlı ve âmâ bir yoksulun dilendiğini gördü. Arkasından yaklaşıp koluna dokundu. “Sen ehl-i kitâbın hangi sınıfındansın?” diye sordu. Yaşlı zât yahudî olduğunu söyledi.

Hz. Ömer rh “Seni bu hâle düşüren sebep nedir?” dedi.

Âmâ yahudî, “Benden cizye alınması, bir de ihtiyaç sahibi ve yaşlı olmam beni bu hâllere düşürdü” dedi.

Hz. Ömer ra bu  âmâ yahudîyi kendi evine götürdü. Evinde bulabildiği bazı şeyleri yahûdiye verdi. Sonra Beytülmâl memurunu çağırdı ve ona şu emri verdi. “Bu ve bunun gibi olanlara dikkat et! Allah’a yemin ederim ki eğer biz gençliğinin verimli çağında ondan istifade edip de yaşlanıp çöktüğünde böyle sefil bırakırsak, hiç de insaflı davranmış olmayız…” sonra Hz. Ömer ra benzerlerinden cizyeyi kaldırdı. Ebû Yûsuf, Kitâbu’l-Harâc, Dâru’s-Salâh, ts., s. 259-260.

“Halife Ömer bin Abdülazîz  zekât memurunu Afrika ülkelerine göndermişti. Memur, malları dağıtamadan geri getirdi. Çünkü zekât verecek kimse bulamamıştı. Bunun üzerine Halife de bu paralarla pek çok köle  âzâd etti.” Bûtî, Fıkhu’s-sîre, Beyrut 1980, s. 434

Peygamberimiz sav, zekâtın toplumda ağır bir yük olarak görülmeye başlandığı ve zamanla tamamen ihmal edildiğinde, insanların başına bir kısım belâların geleceğini haber vermiştir.

Mallarının zekâtını vermekten kaçınan her millet, mutlaka yağmurdan mahrum bırakılır ve hayvanları olmasa, onlara yağmur yağdırılmaz.” İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623

Zekat verilecek kimseleri Hz. Allah cc Kuran-ı Kerîm’de açıkça beyan etmiştir

 “Sadakalar (zekâtlar) Allah´tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm´a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olana, yolda kalana mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.”Tevbe,60

Rabbimiz biz tüm ümmete zekatı tam vermeyi nasip eylesin. .

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu