Airbag Uzmanı Uyardı: 'Gençler Meslek Seçiminde Geç Kalmamalı!'

Airbag Uzmanı Uyardı: ‘Gençler Meslek Seçiminde Geç Kalmamalı!’

Balıkesir Beyza AirBag’in sahibi Murat Çolak, sektördeki 14 yıllık deneyimini ve araçlardaki airbag sistemlerine dair önemli bilgileri paylaştı. Çolak, gençlerin mesleğe daha erken yaşta başlaması gerektiğinden, airbag lambası arızalarından eski ve yeni model araçlardaki farklara, markalara göre arıza oranlarından onarım seçeneklerine kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu. Güvenlik önlemlerinin önemine vurgu yaparak, kaza anında airbag sistemlerinin nasıl çalıştığını ve sürücülerin nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattı. Ayrıca, sanayide yaşanan dükkân sorunu ve yüksek kiralarla ilgili düşüncelerini dile getiren Çolak, çözüm önerilerini de paylaştı.

Airbag Sektöründe 14 Yıllık Tecrübe

Balıkesir Beyza AirBag’in sahibi Murat Çolak, firmasında 14 yıldır faaliyet gösterdiklerini ve sektörde güvenilirliklerini kanıtladıklarını belirtti . Murat Çolak, bu süre zarfında hem eski hem de yeni model araçlarda çeşitli arızalarla uğraştıklarını ifade ederek, işlerine duydukları inancı vurguladı.

Murat Çolak airbag konusunda “Beyza AirBag’in buradaki sahibi benim, Bursa’da sahibi, kayınpederim ve kayınçom. 14 sene oldu buraya geleli. 14 senedir Airbag üzerine çalışıyorum. Burada bunun içindeyim. Bundan önce Bursa’daydım. 14 senedir burada faaliyet gösteriyoruz. Çok şükür. Hani adımızı da ispatladık. Yaptığımız işi de ispatladık. Bir güven sorunumuz kimse de yok. Herkes gönül rahatlığıyla geliyor. Bizim işlerimizi de biliyor. Zaten sorduğunuzda bütün arkadaşlar sanayide bizi tavsiye ediyor” dedi

Araç Arızalarında İlk İşaret: Airbag Lambası

Çolak otomobil sahiplerinin ilk şikâyetlerinden biri olan airbag lambası arızaları, aracın farklı bölgelerindeki çeşitli sorunlar olduğuna işaret etti. Çolak, araçların çoğunlukla koltuk hareketi veya kronik sorunları nedeniyle lambaların yanıp sönmeye başladığını belirtiyor. Özellikle direksiyon altındaki “sargı” bölgesinde yaşanan kopukluk veya oynaklık, arızanın temel nedenleri arasında yer alıyor dedi.

Murat Çolak araç arızaları konusunda “Önce airbag lambası yanıp o airbag lambasının arıza vermesine mükabil işine başlanıyor. İçlerinde çeşitli arızalar var tabi. Bazı arabaların kronik sorunları var. Bazı arabaların koltuk oynatım sebebiyle yanan lambaları var. Hepsinin kendine göre bir işi var. Tabi ki bizim daha çok ana işimiz airbag, airbag tamiri ve montajı. Airbag lambasının yanmasının sebeplerini sıralayacak olursak Birinci sırada koltukların çok oynatılması, yüz %90 arabaların airbag lambası yakma sebebi budur. %10 sebebi de kronik arızaları. Yani bu sargı dediğimiz direksiyonun altında o döner kondüktör veya herhangi bir tesisatında oynaklık varsa o sebepten dolayı lambayı yakar. Genel sebep bu” dedi.

Eski Modellerde Yoğun, Yeni Modellerde Sınırlı Arızalar

Murat Çolak, özellikle 10 yaşın üzerindeki araçlarda arızaların daha sık gözlemlendiğini belirtti. Yeni modellerde ise kronik sorunların daha seyrek olduğunu ifade etti. Audi ve Citroen gibi modellerde görülen örnek arızalar üzerinden detaylı açıklamalarda bulunan Çolak, fabrikanın çıkışından sonra bile bazı ufak tefek problemler olabileceğine dikkat çekti.

Murat Çolak yeni ve eski araçlar hakkındaki deneyimlerini aktarırken, “Tabii ki eski araçlarda daha çok karşılaşıyoruz bu durumlar ile. Yeni araçlardan çok fazla gelen olmaz. Bu sorunlar daha çok eski model araçlarda görülüyor. Eski model araçlarda. Yaşı böyle 10 yaşının üzeri olan araçlarda. Yani genelde bir 5 yaşında araba çok fazla kronik arıza vermez ama onların da yeni yeni arızaları geliyor. Mesela ben sıfır model ve garantide bir Audi’nin gelip emniyet tokasının sürekli ötme arızasına servisin bile yapamadığını kendi gözlerimle gördüm. Bir tane toka verip bize gönderdiğini biliyorum. Tabii ki çözüm olmadı. Şöyle çözüm olmadı. Çünkü arızanın ana sebebi airbag beyniydi. Ben arkadaşa da beyan ettim. Servise tekrar gidip beyni değiştirmelerini söyledim. Ondan sonra düzelmiştir diye tahmin ediyorum” dedi

Araç Gruplarında Arıza Eğilimleri

Markalara göre arıza oranlarında farklılıklar olduğunu belirten Çolak, Japon otomobillerin en az, Alman otomobillerin orta ve Fransız ile Çin menşeli araçların ise en yüksek oranda arıza gösterdiğini dile getirdi.

Murat Çolak araç grupları üzerine değerlendirmesinde “Tabii ki Japon grubu daha az arıza yapıyor. Alman grubu orta. Kalan gruplar ilk başta desem daha doğru olur. Çünkü üç grubu ayırmak lazım. Yani Japon grubu en üstte, en iyisi o, Volkswagen orta. Öbürleri en altta. Fransız araçları. Genelde Fransız. Çin vesaire araçları daha sıkıntılı bu konuda” dedi

Sonrasında, Toyota örneğine değinerek, “Japon grubunun da kendi içinde arızaları oluyor tabii ki. Ben bazı arabaları şahsen gördüm. Toyota’yı özellikle, Toyota Corolla’yı 2018 veya 2019’daydı. Ki adam sonra dava açtı. Arabayı incelemeye götürdüler. Araba önden çarpmış. Dört kişinin olup ikisinin yoğun bakımda olup, ikisinin de kemer takılı hiçbir şey yok olan ve önden vurup takla atmış olan bir araç. Yedi sekiz kez takla atarak kazaya uğramış. Ve arabanın hiçbir airbag’ini açmadığını gördüm. Ama aynı Toyota’nın bir domuza çarpıp veya bir koyuna çarpıp yedi airbag’ini açtığını da gördüm. İvrindi’den geldi o araçta. Yani böyle enteresan da bir arıza tipi. Ha o an denk gelmemiştir ama yani bir takla atan arabanın da iki yan Airbag’ini kesinlikle açması lazım. Tavan airbag’ini, koltuk airbag’ini açması lazım” dedi

Airbag Onarım ve Montaj Uygulamaları

Murat Çolak, açılan airbag’ler için farklı onarım seçenekleri sunduklarını, orijinal parça tercihinin güvenlik açısından önemini ve fiyatlandırmanın işin doğasına göre değiştiğini aktardı. Hem tamirli hem de komple orijinal set seçenekleriyle müşterilerine çözüm üreten firma, ithal bombalar ve kapaklar kullanarak Çin malı ürünlerden kaçındıklarını belirtiyor.

Murat Çolak airbag onarım konusunda “Bize airbag’i açılıp gelen araçlara iki üç türlü işlem uyguluyoruz. Mesela komple orijinal isteniyorsa komple orijinal. Tamirli isteniyorsa tamirli yapılıyor. Fiyat bazlı bu iş. Tamirle olduğunda daha uygun fiyatlı oluyor. Komple orijinal taktığınızda bugün iyi rakamlar çıkabiliyor. Şimdi fiyat orijinale geçtiğinde 100 bin lirayı bulabiliyor, Airbag’leri komple set olarak orijinal takıldığında. Ya iki ön airbag’ini bahsediyorum. Yani iki ön airbag atıyorum bir de dizi açıldı. 3 airbag’ini bahsediyoruz. Yani kalanları olduğunda 150 bin lira gibi bir rakamları buluyor şu anda. Ya bunun için işler 2-3 türlü. Kimisi diyor ki sadece göğsü orjinal tak. airbag’leri tamirli yap. Çünkü biz airbag’ini tamirlediğimizde de airbag’in patlayıcısına biz bir müdahale yapamıyoruz. Onlar değişiyor” dedi

Sonrasında, “Biz tamir ediyoruz ama direksiyonun airbag’ini kapağı ve bombası var elimizde. Bunlar ithal geliyor. Yurt dışından geliyor. Orijinal. Özellikle orijinal diyorum. Çünkü piyasada Çin malları da var. Bu vicdana kalmış bir şey. Herkes vicdanına göre hareket ediyor. Çünkü herkes kendine göre amel defterini açtığı için, vicdana göre. Biz ithal kullanıyoruz. Çin malı kullanmıyoruz. Bombasıyla kapağı mevcut. Biz sadece kendi kasasını, bezini kullanarak montajını yapabiliyoruz. Göğüsü kaplama yapıyoruz. Tamirliyoruz tabii ki. Sağ airbag’ini de aynı şekilde orijinal bombalardan koyup patlar şekilde geçiriyoruz. Ben hiçbir aracı, benden boş istendiğinde almıyorum. Ben o işi almıyorum, işi reddediyorum. Yani geçen de geldi. Beni arıyorlar ama almıyorum” şeklinde sözlerine devam etti

Güvenlik Uyarıları ve Emniyet İpuçları

Çolak, araçların elektrikle değil akımla çalıştığını, orijinal malzeme kullanımı ile oksitlenme ve kararma risklerinin azaltıldığını anlattı. Ayrıca, kaza anında airbag’in açılması sonrasında ortaya çıkan duman ve yanık gibi yan etkiler konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu. Acil durumlarda araç içerisindeki dumanı atabilmek için cam veya kapıların açılması gerektiğini belirten Çolak, güvenlik sistemlerinin doğru çalışmasının hayati önem taşıdığını ifade etti.

Murat Çolak güvenlik önlemleri üzerine “Herkes için söylüyorum, işini düzgün yaparsan bu airbag’in açmama şansı yok. Ama çalmasın, tüpünü Çin malı takarsan oksitlenmeyi erken yapar. Çünkü bunların ucundaki bakır özel bir bakır. İletkenliği çok önemli. Biz Airbag deyince milletin aklına airbag’ler elektrikle çalıştığı geliyor ama elektrik yok bizde. Biz akımla çalışırız. İçindeki bakır telleri, bakır telleri Çin malı olduğunda bunlar kararma ve oksit yapar. Bakırın böyle bir özelliği vardır. Orijinali yapmıyor. Orijinalinde ya altın karışımı vardır veya özel bir madde vardır içinde. Genelde altın karışımı biliyorsunuz oksitlenme yapmaz. Bakır oksitlenme ve kararma yapar. Kararma akım geçirmez. Bizim akım komple geçmesi gerekiyor. Yani bir airbag yaptınız. Bir yerde kopuk var. Bir yerde kopuk varsa airbag lambanız yanar. Bir yerde kesik yoksa beyin kontrol eder. Hepsi yerinde. Güvenlik sistemi lamban sönüktür. Hiçbir zaman lamban yanmaz. Hiç lambam yanmıyor, Yanıp sönüyor diyorsanız bu araba çalışır vaziyettedir. Ha arabayı kontağı açtın. Hiç lamban yanmıyor. O zaman bir sorun vardır. Lambayı saatin oradan kapatan çok hilebaz var. Saatten kapatmıştır. İlla birine götürüp arkadaşların baktırması lazım. Arabalarının çözümü için. Airbag lambası yandığında airbag’iniz çalışmaz” dedi

Ek olarak, “Emniyet kemeri takılmadığında airbag açmıyor deniliyor, bu da bir şehir efsanesi yani. Öyle bir şey yok. Ama ben her zaman bir şey söylüyorum. Evet, öyle bir şey yok ama emniyet kemeri takarsanız birinci emniyetinizi alırsınız. Hava yastıklarınız çalışırsa ikinci emniyeti almış olursunuz. Güvenli gidişiniz vesaire yaptıktan sonra ölme şansınız yüzde bire veya yüzde beşe düşer. Ama bu öyle değil. Kemerini takmadın. Sade hava yastığı beni kurtarsın. Yok öyle bir şey. Kurtarır şansına. Kurtarmaya da bilir. Çünkü emniyet kemerindeki bomba sistemi sizi geri çekiyor. Sizi frenliyor ve koltukta bağlı tutuyor. Bağlı tuttuğu için takla atarsanız hava yastığı çarptınız sizi önde tutar. Ama sizi takla attığınızda arabanın içinde tutmaz. Hava yastığının işi 40 saniye sonra bitti. Araba 5 takla attı. O sizi öldürebilir. Ama dediğim gibi kesinlikle kemer takılmalı. Yani hava yastığı ilk açıldığında 40 saniye önce büyük bir balon şekline gelir. Sen oraya yastığı çarpar gibi vurursun. Hava yastığının kenarlarında boşluklar var. Bazılarının elini, ayağını, yüzünü, ellerini, kollarını yakar. Birinci derece bir yanık yapar. Onu kimse telaş etmesin. Belli bir süre yanık merhemi kullanarak geçiyor. Ama böyle bir alev atma sistemi var. Çünkü havalandırma var. Hava yastığı şişik kalmaz. Sebebi de kaza yapan vatandaşın ölmemesini sağlamak. Çünkü o sizi boğar. Ama kaza yaptıklarında ne yapmaları lazım? İlk önce ya camı ya kapıyı açmaları lazım. İçeriyi bir duman sarıyor. O duman aşırı kötü kokan bir şey. İlk etapta camı veya kapıyı, Yani şokunu atlatır atlatmazlar kapıları açmalar lazım. İçerideki dumanı atmalar lazım. Hatta o duman bile bana göre yarı zehirli duman yani. Çünkü airbag’in verdiği duman, airbag’in kendinden gelen bir şey. Yangın söndürücü gibi bir tozdur o. O tozu atlatmaları için camları veya kapıları açmalar lazım. Bu şart” şeklinde açıklamalarda bulundu

Sanayide Dükkân Sorunu

Murat Çolak, sanayide dükkân sorunu konusunda şunları söyledi: “Vallahi, sanayideki sorunların en büyüğü dükkân sorunu. Sanayide dükkân az olduğu için, dükkan sahipleri de o kadar vicdansız davranıyor ki, herkes afaki kiralar istiyor; şu anda sanayide en çok belimizi büken bu durum. Dükkân arz ve talebinin dengesizliği, hiçbir sanayi odası, belediye vs. müdahale etmediğinden, bizim belimizi aşırı büküyor. Yani kiralar çok uçuk rakamlarda. Mesela, elli metrekarelik bir alana elli bin lira kira istemek pek insaflıca değil. Bu parayı nasıl ödeyelim? Altın satsak, burada ton ton altın satsak bile böyle bir gelir edemeyiz. Bu kiranın altından çıkılmaz. Sanayinin en büyük sorunu şu anda dükkân yetersizliği.”

Çözüm Önerileri

Murat Çolak, çözüm önerileri kapsamında görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Çözümü ben her zaman söylüyorum: Ya yeni bir sanayi yeri gösterecekler ya da karşı tarafı, küçük sanayi sitesi gibi, sanayiyi açacaklar. Orada da koşulları koymaları lazım. Yani, burada kırk tane dükkân sahibi adam, kırk tane kira alıyordur; parası vardır. Adam, şimdi karşı şeyi açsak, gidip ne kadar zengin varsa toplayacak; bütün arsayı yine bizim gibi adamlar borçla kalacak. Yani sorun, kooperatif kurulup da böyle bir şeye müdahale edilmesidir. Kooperatifiz, dükkânı olmayanlara vereceğim derseniz, o olur.”

Murat Çolak, dükkân dağılımı ve önceliklendirme hususunda şunları ifade etti: “Önce dükkânı olmayanlar yazılacak; dükkânı olanların, satılmayan dükkan olursa üstüne onları alabilecek maddesi konulacak, hepsinden önce birinci etap dükkanı olmayanlar faydalanacak. Ancak bu çözüm böyle olur ya da yeni bir sanayi oluşturulmalı; yeni bir yer gösterilmeli, yeni bir yere girişilmeli.”

Kira Fiyatlarındaki Yansımalar

Murat Çolak, kira fiyatlarındaki yansımalar konusunda görüşlerini şöyle aktardı: “İnsanlar sanıyor ki fiyatlar sadece esnafa yansıyor ama karşılıklı. Kardeş, bana yansıyan yarın müşteriye yansıyor. Tabii ben de, ‘fahiş bir kira artsın ki ben de yükselebileyim’ diye bir şey istemiyorum; gerek yok, ben niye çok alayım, almayayım niye alayım? Sıkıntı bu. En büyük sanayinin, en büyük sıkıntısı kira sorunu; yer sorunu aşırı ve buna hiçbir çözüm getirilmiyor. Tabii ben odaya, sanayi odasına kızıyorum. Bir dünya yer var; olmadık paralara kiraya verdiler. Ama gel gelelim, oraya dükkan yapıp da kiraya verebilirdiniz. İnşaat maliyeti mi çok? Tamam, karşısında kalın ama ben burayı sana kiraya vereceğim; sen yap, tamam mı? Sen kirada kal de; biz ona da razıyız. Ama şu anda, dediğim gibi, kiralar maalesef çok afaki; sanayi odaları da dükkân sahiplerinin elinde olduğu için fiyatlar afaki. Çünkü bugün en ucuz dükkân 15-16 milyondan başlıyor. 16 milyon param olsa, benim sanayide ne işim var? 200 metrekare olsun, 300 metrekare olsun, 400 metrekare de olsa 16 milyon gibi bir para, bizim gibi vatandaşta yoktur. Olmayan bir para isteniyor zaten. Evet, alacak adam da zaten yüzde ya birdir ya ikidir; üç çıkmaz zaten. En büyük sanayinin sıkıntısı, birinci büyük sıkıntısı bu. Tamam, işler azdır, çoktur; biz ona takılmıyoruz. Rabbim, ya kışın az olur, yazın çok olur, bir ay çok olur, bir ay az olur; Allah ne rızık verirse biz onu yiyeceğiz. Ama böyle afaki kiraların altından çıkmak gerçekten zor.”

Haber: Kamil Akyürek

Balıkesir Sanayisinden Çarpıcı Yedek Parça Açıklaması