Musa Ertuğrul: “40 Yıldır Pazardayım, Artık Masraf Kazancı Geçti”
Balıkesir’in Edremit ilçesinde 40 yıldır pazarcılık yapan Musa Ertuğrul, değişen ekonomik koşulların hem üreticiye hem tüketiciye yansıdığını söylüyor. Artan maliyetler, azalan kazanç ve değişen alışveriş alışkanlıkları, pazar kültürünü kökten etkiliyor. - “Eskiden tezgâh doluydu, şimdi alışveriş sepeti boş,” diyor Ertuğrul.
“Eskiden Fiyatlar da Kazanç da Uygundu”
Musa Ertuğrul, pazarcılığın yıllar içinde geçirdiği değişimi şöyle anlatıyor:
“40 senedir pazardayım. Önceden üretim ucuzdu, satış kolaydı. Şimdi her şeyin masrafı yüksek. İlaç, gübre, akaryakıt derken kazanç kalmıyor. Akaryakıta zam geliyor, gübreye zam geliyor; kar oranı aşağı düşüyor.”
Pazarcı Ertuğrul’a göre, üretim maliyetlerindeki artış tezgâha da doğrudan yansıyor.
“Bir kilo sebze satıyoruz ama kazandığımız, harcadığımızın yanında yok gibi. Yine de üretmekten vazgeçmiyoruz. Biz kendi tarlamızda yetiştirip getiriyoruz.”
“Marketler Etkiliyor Ama Bizim Malımız Taze”
Marketlerin ve zincir şarküterilerin artmasıyla birlikte pazar satışlarında azalma olduğunu da dile getiriyor:
“Marketler pazarı etkiliyor ama orada da insanlar çalışıyor, ekmek yiyor. Fakat fark şu: Bizim ürün tarladan geliyor, onlarınki depodan. Pazarda ürün taze taze tezgâha çıkar. Markette beklemiş ürün satılıyor. Müşteri de bunun farkında.”
“Kimi Çok Pazarlık Ediyor, Kimi Hiç Etmiyor”
Ertuğrul, müşteri profilinin de yıllar içinde değiştiğini söylüyor:
“Bazı müşterilerimiz var, her hafta gelir, bütün alışverişini bizden yapar. Onlar bizi ayakta tutuyor. Ama kimisi de geliyor, 10 liralık ürüne 5 lira vermeye çalışıyor. Artık her şeyin maliyeti ortada, kimsenin gücü eski gibi değil.”
“Pazar Kültürü Devam Eder Ama Zor Günlerden Geçiyor”
Ekonomik sıkıntılara rağmen pazarların Türk kültüründe önemli bir yerinin olduğunu vurguluyor:
“Pazar kültürü tamamen bitmez. Millet taze yemeye alışkın. Üreten bir toplumuz. Ama kazanç azaldı, gider çok. Pazarın ayakta kalması için üreticinin desteklenmesi şart.”
“Ürün Taze Ama Alım Gücü Düşük”
Gıda fiyatlarının geldiği seviyeyi anlatırken iç çekiyor:
“Ispanak 80 lira, patlıcan 40 lira, biber 80 lira, marul 30 lira. İnsanlar artık bakıyor ama alamıyor. Herkes zor durumda. Biz de satıyoruz ama eskisi gibi değil. Pazar kalabalık ama alışveriş az.”
“Bizim Farkımız Samimiyet”
Son olarak Musa Ertuğrul, pazarcılığın sadece bir meslek değil, bir gelenek olduğunu söylüyor:
“Biz tezgâhta sadece satış yapmıyoruz; müşterimizi tanıyoruz, halini hatırını soruyoruz. Marketle pazar arasındaki fark bu. Bizim farkımız samimiyet.”