Balıkesir’de Neden Her Evin Bir Sandığı Vardı?
Balıkesir'de neden her evde bir sandık vardı? O sandıklar sadece eşya mı sakladı, yoksa duyguları mı?
Balıkesir’in köylerinde ya da eski mahalle evlerinde mutlaka bir sandık vardır… Genellikle bir köşe başında, üstü dantel örtüyle kaplı, bazen işlemeli, bazen sade ahşap. Çoğu zaman kapalı durur ama içinde neler olduğunu herkes az çok bilir. Çünkü o sandık, sadece eşyaların değil, bir ömrün sessiz şahididir.
Sandıkların Asıl Görevi: Çeyiz Taşıyıcısı
Eskiden kız çocukları daha küçük yaştayken, anneleri, anneanneleri onlar için çeyiz hazırlamaya başlardı. İşte o çeyizler, büyük bir özenle sandıklarda biriktirilirdi. Balıkesir’in İvrindi, Balya, Edremit gibi ilçelerinde işlemeli yastık kılıfları, iğne oyası havlular, el dokuması peştamallar bu sandıklarda yıllarca saklanırdı. O sandık doldukça, kız büyür; evlilik günü yaklaştıkça sandığın kapağı daha az kapanır hâle gelirdi.
Her Sandık Bir Kadının El Emeğiyle Dolu
Sandıklar sadece eşya koymak için değildi; aynı zamanda annelerin, nenelerin hünerini sakladığı yerdi. Oya örnekleri, ipek mendiller, simli yazmalar… Hepsi tek tek katlanır, bohçalara sarılır ve sandığın içine yerleştirilirdi. Bazılarında eski nişan yüzükleri, dedenin mektupları, bebek patikleri bile bulunurdu. Yani bir kadının hayatının en kıymetli parçaları orada bir aradaydı.
Ahşap ve İşlemeli: Her Sandığın Bir Kimliği Vardı
Balıkesir’de marangoz ustalarının elinden çıkan sandıklar çok kıymetliydi. Genelde ceviz ya da çam ağacından yapılır, ön yüzüne motifler işlenirdi. Bu motiflerin bazıları yöreseldi; örneğin Edremit tarafında zeytin dalı, Gönen’de lale figürü işlenirdi. Kimisi üzerine sahibinin ismi, hatta evlilik tarihi yazdırırdı. Böylece sandık, sahibine özel olurdu.
Sandığın İçinde Gizlenenler
Sandıklar aynı zamanda sırların saklandığı yerdi. Kimi genç kız, sevdiğinden gelen mektubu bohçasının arasına koyardı. Kimi de kendi el emeğiyle yaptığı bir oyayı “görmesinler” diye en alta yerleştirirdi. Yıllar sonra o sandık açıldığında, o oya hâlâ ilk günkü gibi duruyor olurdu – belki biraz sararmış ama hâlâ dokunduğunuzda duyguyu hissettiren…
Bugün Hâlâ Duruyorlar…
Belki artık içine çeyiz konmuyor ama anneannenin sandığı hâlâ orada duruyor. Üstüne televizyon koyulmuş olabilir ya da misafir odasında dekor olmuş. Ama içi? İçinde hâlâ hatıralar var… Bir mendil, birkaç eski fotoğraf, bir tespih, belki de bir çift bebek çorabı…
O sandıklar aslında kadınların sustuklarını, unutmamak için sakladıklarını anlatıyor bize.