Balıkesir Koca Seyit Üst Geçidinin Görünmeyen Yüzü!
Balıkesir’in Koca Seyit Üst Geçidi, 2017 yılında tamamlanarak hem araçlar hem de yayalar için önemli bir ulaşım noktası haline geldi.
Balıkesir Koca Seyit Üst Geçidinin Görünmeyen Yüzü!
Balıkesir’in Koca Seyit Üst Geçidi, 2017 yılında tamamlanarak hem araçlar hem de yayalar için önemli bir ulaşım noktası haline geldi.
Modern mimarisi ve işlevsel yapısıyla dikkat çeken bu üst geçit,şehirde sadece trafik akışını düzenlemekle kalmıyor, aynı zamanda şehre estetik bir dokunuş da katıyor. Her ne kadar yaz aylarında üst geçidin renkli çiçekleriyle bezeli üst kısmı halk arasında büyük ilgi görse de, alt kısmı da farklı bir hikayeye sahip.
Gençlerin Buluşma Noktası:
Koca Seyit Üst Geçidi’nin altı, özellikle yaz kış sadece geçiş yolu olmakla kalmıyor, aynı zamanda gençlerin sosyalleştiği bir alan haline gelmiş. Özellikle üniversite öğrencileri, okuldan sonra zamanlarını burada geçiriyor. Alt geçidin sıcak atmosferi, öğrenciler için adeta bir buluşma noktasına dönüşüyor. Öğle arası veya akşam saatlerinde, öğrenciler burada yemeklerini yiyip arkadaşlarıyla sohbet etmekten keyif alıyorlar. Bu alt geçit, sakin atmosferi ve dinlenmek için sunduğu rahat ortam ile gençlerin bir araya gelmesini sağlayan önemli bir sosyal alan oluşturuyor. Ayrıca, çevredeki kafelerde oturup yemek yiyenler de zaman zaman buranın atmosferinden faydalanarak, sohbetlerini dışarıda, doğal bir ortamda devam ettirdiklerini görüyorum.
Koca Seyit Üst Geçidi’nin alt kısmı, özellikle akşam saatlerinde ışıl ışıl bir atmosfer sunarken, yaz günleri de rengarenk çiçeklerle bezenerek şehre taze bir nefes aldırıyor. Balıkesir’deki bu mekân bence, araç trafiği kadar sosyal etkileşimi de ön plana çıkaran bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Bu arada Koca Seyitle ilgilide birkaç bilgi vermek isterim.Geçmişe iz bırakıp adını heryere yazdırmayı başaran Havranlı Kocaseyit Kimdir?
Çanakkale muharebeleri sırasında kaldırdığı 276 Kg.lik top mermisiyle ünlenen ve tarihe geçen Kocaseyit 1889 yılında Havran ilçesinin Çamlık(eski adı Manastır’dır) Köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Cuburoğulları ailesinden Abdurrahman annesi ise aynı köyden Emine Kadın’ır. Aynı köyden Şakir kızı Emine ile evlenerek beş çocuğu dünyaya gelmiştir.Cumhuriyet döneminde ‘Çabuk ‘ soyadını aldı.
Kocaseyit Askerlik çağına gelince pek çok yaşıtıyla birlikte üzerine topçu neferi olarak, Çanakkale’de bulunan ‘ Mecidiye Tabyası’nda görev alır. Düşman donanmasının 18 Mart 1915 tarihinde başlattığı deniz harekatında yaptıklarıyla tarihin seyrini değiştiren olaylardan birisini gerçekleştirir. Bu tarihi olay şu şekilde anılmaktadır.
‘Saat 05.30 sularında müttefik fildsundan bazı gemiler, kendilerini son dakikalar içinde oldukça rahatsız eden Rumeli Mecidiye’sini yeniden ve çok şiddetli bir ateş altına almışlardı. Takım Subayı Fahri Efendi’nin emri ile sığınağa koştular. Ancak; geri kalanların bir kaçı tam istihkamın içinde patlayan mermi cephaneliği uçurduğu zaman oluşan müthiş basınçla yerlere yuvarlandılar. Bir kısmı şehit olan bu erlerin geri kalanları arasında Çamlık köyünden Seyit de bulunuyordu. Kendine geldiği zaman karşısında takım arkadaşı Ali’yi gördü. Başka kimse yoktu etrafta.
– Nerede arkadaşlar? Diye sordu.
– Arkadaşlar mertebelerini buldular. 14 şehit 24 yaralımız var. Ayakta bir senle ben kaldık.
Seyit kalkıp denize doğru baktı. Düşman gemileri karaya iyice sokulmuştu. Tabyanın içinde ise üçüncü toptan gayrısı yine toprağa gömülmüştü. Seyit önce gemilere, sonra topa ve sonunda yerde duran 276 Kg.lik mermilere baktı. Kendi deyimiyle mermi ona ‘beni namluya sür’diyordu.
Arkadaşına ‘Gel Ali ‘ dedi.’Yardım et de şu mermiyi sirtıma alayım.’
Ali Önce topun eğilip yan yatmış metaforasına(top vinci) sonra da arkadaşının yüzüne baktı. ‘Kaldırımazsın Seyit’ dedi. ‘Bir deneyelim hele.
İlk mermi kısa düştü. Bir tane daha getirip nemluya sürdü. Bu seferki de kısaydı. Fakat üçüncü mermi en öndeki geminin arka tarafında ve su kesiminde patladı. Bu gemi Ocean’dı ve dümen tertibatı bozulduğu için derhal orasını harmanlamaya başladı. Etrafındaki gemiler kaçıştılar. Seyit dördüncü mermiyi almaya giderken etraf sakinleştiği için sığınaktan çıkan Batarya Kumandanı Hilmi Bey yanında iki Alman subay ile araya geldi.
-Senmiydin Seyit? Vurdun gemiyi.. dedi
Dördüncü mermi boşa gitti. Dümensiz seyreden Ocean herkesin gözleri önünde arkadan bir mayına çarparak kısa sürede sulara gömüldü.’
Kocaseyit’in muharebenin mukadderatının değişmesinde büyük önemi bulunan başarısı kısa sürede duyuldu. Kendisine mükafat olarak onbaşılık rütbesi takıldı. Ve isteği olup olmadığı sorulunca ‘ çift tayın’ istedi. Ancak arkadaşlarının yanında çift tayın yemeği onuruna yediremedi ve birkaç gün sonra çift tayından vazgeçti. Daha sonraki günlerde fotoğrafını çekmek isterler. 276 kg.lık top mermisini o günkü gibi sırtına alması lazımdır. Ancak birkaç defa denemesine rağmen kaldıramaz.O tehlikeli zamanda mermileri kolaylıkla basamaklardan topa çıkaran bu kahraman o gün mermiyi yerinden bile oynatamamıştır. Kendisine sorulduğu zaman iman gücüyle vatan aşkıyla kendisine kuvvet geldiğini, o zaman bu mermiyi nasıl kaldırdığını kendisinin de anlayamadığını söylemişti. Fotoğraf çekmek için tahtadan bir mermi yaparak o tarihi günü ebedileştirmişlerdir.
Harbin sona ermesiyle memleketine dönen Seyit Onbaşı, bundan sonraki günlerini köyünde geçirmiştir. Odun kömürü yaparak Havran’a pazara götürür, geçimini öyle temin edermiş. Daha sonraki yıllarda Havran’da Hacı Osmanoğullarının zeytinyağı fabrikasında hamallık yapmıştır. 1939 yılında zatürreye yakalanmış ve Aralık ayında köyünde vefat etmiştir.(Havran Kaymakamlık)