Aykırı Bir Aşkın Hikâyesi: “Balıkesir’in Gelini Ayşe Gülsün Bilgehan Toker”

Aşk bazen tarihin tozlu sayfalarında değil, siyasetin sert zemininde filizlenir. Fırtınalı günlerde, kalabalıkların sloganları arasında sessizce büyüyen bir duygunun hikâyesi bu…
Balıkesir’in gelini, İsmet Paşa’nın torunu Ayşe Gülsün Bilgehan Toker’in, Adalet Partili eski bakan Cihat Bilgehan’ın oğlu Mustafa Bilgehan’la yaşadığı aykırı ama gerçek bir aşkın hikâyesi.

Demokrasinin Gölgesinde Bir Aşk

Türkiye, 1960 ile 1980 arasında sağ-sol çatışmalarıyla sarsılıyordu. Meydanlarda öfke, sokaklarda kan vardı. O günlerde CHP ile AP, birbirine uzak iki kutuptu; kelimenin tam anlamıyla iki ayrı dünya.
Ama kader bazen siyasetle değil, kalple ilgilenir…
İsmet İnönü’nün torunu Ayşe Gülsün — Cumhuriyet’in kurucu ailesinden bir genç kadın.
Ve Adalet Partisi’nin güçlü bakanlarından Cihat Bilgehan’ın oğlu Mustafa — sağ siyasetin köklü bir temsilcisi.

Bu iki soyadın yan yana gelmesi, o yılların Türkiye’sinde neredeyse imkânsızdı. Ama “imkânsız” aşkın en sevdiği kelimedir.

12 Eylül Sonrası Sessiz Bir Başlangıç

12 Eylül 1980 darbesi, bir ülkenin umutlarını, siyasetini, düşlerini susturdu.
Ama aynı günlerde sessizce filizlenen bir duygu, bütün ideolojik duvarları aşmaya başladı.
Ayşe Gülsün ile Mustafa Bilgehan, siyasetin değil, insanın dilinde buluştular.

Bir yanda İnönü’nün vakarını, öbür yanda Cihat Bilgehan’ın Anadolu asaletini taşıyan iki genç…
Birbirine karşıt iki aile, iki ideoloji; ama aynı ülkeye, aynı değerlere inanan iki yürek.

Balıkesir’in Gelini

Aşkın yönü bazen haritayla değil, kalple çizilir.
Ayşe Gülsün, Ankara’nın entelektüel çevresinden kalkıp, Balıkesir’in sade ama içten insanlarının arasına karıştı. Artık “Balıkesir’in Gelini”ydi…

Siyasetin dilinden çok, sevginin dilini konuştu.
Bir tarafında Cumhuriyet’in köklü tarihi, öte yanında Anadolu’nun mert yüreği…
O yüzden bu aşk yalnız iki insanı değil, iki dünyayı da birbirine yaklaştırdı.

Aykırı Ama Asil Bir Bağ

Onların aşkı, siyasetin değil, vicdanın aşkıydı. Birbirlerini ideolojilerinin ötesinde sevdiler; geçmişin yükünü değil, geleceğin umudunu paylaştılar.
Belki bu yüzden hâlâ saygıyla anılırlar. Ayşe Gülsün Bilgehan Toker, yıllar sonra siyasette kendi yolunu çizdi; dedesi İnönü’nün izinde ama kalbinde Balıkesirli bir sevdanın iziyle yürüdü.

Bu aşk, bir dönemin sertliğine rağmen, sevginin yumuşatıcı gücünü kanıtladı.
Ayşe Gülsün ve Mustafa Bilgehan, Türkiye’nin kutuplaşmış yıllarında, sevginin en asil hâIs this conversation helpful so far?