Macit Ermiş

Macit Ermiş

Perşembe Pazarı Otoparka Döndü

Eskiden her perşembe sabahı, Balıkesir’in Altıeylül ilçesi Hacı İlbey Mahallesi’nde bir telaş olurdu. Torbalar kapının önüne dizilir, mahalleli erkenden yollara düşerdi. Domatesin en kızarığını, biberin en dirisini, el emeği reçelleri seçmek için yarışılırdı. Bugün ise o telaşın yerinde egzoz dumanı, pazarlığın yerinde korna sesi var. Perşembe Pazarı artık bir pazar değil; bir otopark.

Zaman değişiyor, evet. Ama bazı değişimler sadece düzeni değil, hafızayı da silip götürüyor. Bir dönemin en canlı halk buluşmalarından biri olan Perşembe Pazarı, artık yerel üreticinin değil, araçların hizmetinde.

Bir zamanlar Dumlu Pınar Mahallesi’nde, Dumlu Pınar İlkokulu’nun eteklerinde kurulan bu pazar; pazartesi pazarının taşınmasıyla yeni yerine alınmıştı. Üzeri kapatıldı, modern hale getirildi. Belediye Başkanı İsmail Ok’un dönemi umutla karşılandı. Ama sonra o umut, tezgâhların gölgesinde unutuldu.

Yazının Devamı

Balıkesir CHP'de Kulis Vakti

Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir’de bir değişim sancısı yaşıyor. Ancak bu sancı doğumdan mı, yoksa içten içe kanayan bir yaradan mı, bunu zaman gösterecek. Son günlerde il başkan aday adaylığında yaşanan yoğunluk, Balıkesir siyasetinin koridorlarında "aday enflasyonu" dedikodularını beraberinde getirdi.

Altıeylül ve Karesi’de üye güncellemeleri hummalı bir şekilde sürüyor. Altıeylül İlçe Başkanı Sinan Ayhan ile görüştüğümde rakamları net verdi: “Yaklaşık 4 bin 600 üyemiz var, bunun 2 bini yeni üye.” Üstelik her gün yeni üyeler kapıyı çalmaya devam ediyor. Bu bir yenilenme mi, yoksa yaklaşan seçimin heyecanı mı? Herkesin sorduğu soru bu.

Ancak işin perde arkasında asıl dikkat çeken, CHP Balıkesir İl Yönetimi’nde yaşanan soğuk savaş. İl Başkanı Erden Köybaşı’nın, yardımcıları Hakan Yağcıoğlu, Sevilay Özyılmaz, Recep Atik ve İsmail Cur’u nöbet listesinden çıkarması, parti içindeki gerilimin artık gizlenemediğinin göstergesi. Toplantı salonlarında yükselen sesler, dışarıya “ima” yoluyla sızıyor. Bu da gösteriyor ki, çatlaklar sadece duvarda değil, kalplerde ve güven bağlarında da oluşmaya başlamış.

Yazının Devamı

Güneydoğu Sendromu Bir Askerin İçinde Kalan Savaş

Balıkesir’in Kepsut ilçesine bağlı Mahmudiye Köyü, 1996 yılının son günlerinde derin bir acıyla sarsıldı. Genç bir Mehmetçik, Ali Rıza Eker, askerlik görevini tamamlayıp köyüne döndükten kısa bir süre sonra yaşamına son verdi. Henüz 20’li yaşlarının başında olan Ali Rıza, askerliğini Diyarbakır’da yaptı. Birçok çatışmaya katıldı, ölümle burun buruna geldi, yoldaşlarını yitirdi. O artık başka bir insandı.

Teskere aldı, ama cephede bıraktığı korkular, çığlıklar, karanlık anılar peşini bırakmadı. Geceleri saman balyalarıyla siper kuruyor, pompalı tüfekle hayali düşmanlara ateş ediyordu. On gün boyunca köyün ortasında görünmeyen bir savaşı yaşıyordu. Sonunda sessiz bir vedayla, ardında bir mektup bırakarak intihar etti.

Mektubunda şu cümle yürekleri dağladı:

Yazının Devamı

Emir Sultan’ın İşaret Ettiği “Sırra Vâkıf” Kişi

Rivayete göre Emir Sultan Hazretleri, vefatına yakın bir dostuna sorar:

“İrşadımıza kim devam edecek?”

Cevabı ise işaret doludur: “Sırra vakıf olanı bulun, o size gerekeni gösterir.”

Yazının Devamı

İddia O ki :Direk Yol Ortasına Kondu!

Balıkesir’de olur olmaz işlerde olmuyor değil. Örneğin vatandaşlardan gelen bazı ihbarlar ve fotoğraflar bu konularında gündeme gelmesine neden olabiliyor.

Bugün sizlere Karesi ilçesinde yaşanan başka bir vukuat anlatacağım.

Karesi ilçesi Kurtdere Mahallesi’nde yaşayan vatandaş evinin önüne yol ortası olduğunu iddia ettiği bir direk diktiklerini söylüyor. 10. Kurtdere Sokak’ta bulunan vatandaş, bilgisi olmadan konulduğunu söylediği direk sorun yaşatıyor diyerek bu direğin kaldırılmasını istiyor.

Yazının Devamı

Balıkesir'de Çırpılı Dede'ye Çıktık

Çırpılı Dedenin Türbesi Balıkesir kent merkezinin en yüksek tepesi.538 metre yüksekliğ de. 408 metresi engebeli yol. Arkadaşım Can Akyürek ile birlikte Edremit Yolu üzerinde bulunan Küçük Sanayi sitesinden oto ile giriş yaptık. Rüzgar enerji tesislerinde otoyu bıraktık. Başladık yürümeye akşam güneşi gözlerimizi etkiliyordu.

Yürüyerek 59 dakika Çırpılı dede tepesi zirvesindeydi. Taşlarla örülü mezar mermerde yapılmış .Üzerinde İsmail Korkmaz yazıyor. Gazetecilik ciddiyet ister İsmail Korkmaz’ı Orta Mandıra mahallesinde bulduk. İşte Korkmaz çiftinin yaşadıkları..

Gülseren ve İsmail’in Çırpılı Tepesi’nde Yazdığı Umut Hikâyesi

Yazının Devamı

Balıkesir’in Unutulan Hafızası: Savaş Sığınakları Balıkesir’de 2 Tane

Balıkesir’in geçmişinde iz bırakan tarih dolu topraklarda Kuvayi Milliye Ruhunu taşyan ve geçmişi hatırlayanlara sordum. Bu sığınağı hatırlıyor musunuz?

Balıkesir’in Karesi ilçesine bağlı Mirzabey Mahallesi’nde savaş döneminde yapıldığı söylenen iki ayrı girişe sahip bir sığınaktan bahsedeceğim. Unutulmaya yüz tutmuş ve terk edilmiş bu sığınak yıkıldı yıkılacak görüntüsü veriyor. Üzerinden yol geçen vehatta birde bina yapılan bu sığınakla ilgili çevrede bir bilgi yok ve adeta unutulmaya mahkum bırakılmış….

Akşam saatlerinde yaptığımız arama sırasında daha önce üç kez gitmiş olmamıza rağmen sığınağın yerini yine güçlükle yine buldum. Mahallede kime sorsak, ya hiç duymamış ya da “mağara gibi bir şeydi galiba” diye belirsiz cevaplar veriyor. Oysa bu sığınaklar, Balıkesir’in yakın geçmişine ışık tutacak önemde.

Yazının Devamı

Balıkesir'de tropikal mucize Ananas

Çarşı pazar dolaşırken sonunda buda oldu dedim.Bir zamanlar sadece market raflarında ithal meyve olarak gördüğümüz ananas, şimdi Balıkesir’in bereketli topraklarında yetişiyor .Evet yanlış duymadınız. Tropik bir iklimin sembolü olan bu mucize meyve, artık Balıkesir’in serin rüzgârlarıyla birlikte büyüyor, olgunlaşıyor ve pazarlarda tezgâhları süslüyor.

Ananas sadece meyve değil, ananas fidanları da Balıkesirli üreticilerin ilgisini çeken ayrı bir konu.Ananasın yetiştiriciliği genellikle sıcak bölgelerde yaygın. Pazarlarda yerli üretim ananasları gören vatandaşlar hem şaşkın hem de mutlu ben gibi. Tropikal bir meyvenin yerli üretimiyle tanışmak, sofralara hem ekonomik hem de taze bir alternatif sunuyor. Üreticilerse bu ilginin artmasından memnun.

Ananas sadece lezzetiyle değil, sağlığa katkılarıyla da dikkat çekiyor. Aynı zamanda antioksidan açısından zengin olan bu meyve, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kalp sağlığını destekliyor ve diyabet riskini azaltıyor. Beslenme uzmanları da, Balıkesir gibi iklim geçişlerinin yaşandığı bölgelerde ananas tüketiminin özellikle kış aylarında bağışıklık sistemine büyük destek sunduğunu belirtiyor. C vitamini deposu olan bu meyve, burun ve sinüs iltihaplarını azaltarak soğuk algınlığına karşı da etkili bir koruma sağlıyor.Ve daha ilginci… Yaptığımız haber araştırmalarında bir bilgiyi daha sizinle paylaşmak isterim. Balıkesir’de bazı üreticiler “ananas kavunu” olarak adlandırılan, hibrit bir meyve türü üzerinde de denemeler yapıyor.

Yazının Devamı

Soluduğumuz Hava Temiz mi ? Ne Soluyoruz? İşte Yanıtı

Sabahları pencerenizi araladığınızda, o gri örtü size hâlâ sis gibi mi geliyor?

Oysa Balıkesir’in semalarında dolaşan bu pus, artık sıradan bir doğa olayı değil gibi görünüyor.İklim değişikliği, yalnızca buzulları eritmedi. Tropikal bölgelerde yaşam süren ölümcül mantar türleri de artık yön değiştirdi.

Dünya ısındıkça, bu mikroorganizmalar da kuzeye doğru “göç” etmeye başladı. Bilim insanları, bu yeni yaşam alanlarının başında Avrupa’nın ılıman şehirlerini gösteriyor. Okuduğum bilgilere göz attığımda ne yazık ki Balıkesir'de bence bu konuda savunmasız görünüyor.Manchester Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, aspergillus adı verilen ve her yıl yaklaşık 1,8 milyon kişinin ölümüne neden olan bir mantarın artık sadece toprakta değil, soluduğumuz havada da bulunabileceğini ortaya koymuş. Üstelik bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, bu mantar akciğerlere yerleşerek ölümcül enfeksiyonlara neden olabiliyor deniyor.

Yazının Devamı

10 Yumurtaya 35 Günlük Nöbet

Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı Küpeler Mahallesi’nde, doğayla insan arasındaki o eski dostluğu hatırlatan bir hikâye yaşanıyor. Muharrem Özel’in çiftliğinde yaşayan “Kar Tanesi” adını verdikleri dişi kaz, 10 yumurtasının üzerinde 12 gündür aralıksız kuluçkada. Yumurtalarını gözleriyle değil, kalbiyle koruyor. Yaklaşan her canlıya bir anne içgüdüsüyle tepki veriyor, ama yerinden kıpırdamıyor.

Bu sahne, sadece bir kuluçka süreci değil; doğanın içinde gizlenen sabır, sadakat ve yaşam sevgisinin sessiz bir ifadesi. Kar Tanesi, her gün aynı yerde, aynı kararlılıkla bekliyor. Çiftlikte dolaşan diğer iki kaz serbestçe gezerken, onun inatçı nöbeti bu küçük kırsal alanı bir anlamda yaşamın devamlılığına açılan bir sahneye dönüştürüyor.

Yazının Devamı

Karaçamın Gölgesinden Altın Damlalar

Dursunbey ve Bigadiç yöresinde yoğun olarak bulunan karaçam ormanları, koyu renkli ve yüksek aromalı bal üretimiyle bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Özellikle yaz ortasında, çiçeklerin azaldığı dönemde arıcılar bu ormanlara yöneliyor. Karaçam balı; antioksidan özelliği, koyu rengi ve güçlü aromasıyla sağlık açısından da öne çıkıyor.

İvrindi’ye bağlı Gümeli köyü ise kestane balıyla adını duyuruyor. Buruk tadıyla bilinen bu bal türü, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik etkileriyle biliniyor. Kestane çiçeklerinin kısa süreli açma dönemi, bu balı değerli ve sınırlı kılıyor.

Yazının Devamı

Hak Değil, Keyfilik: Trafikte Motorlu Yanılgı

Trafiğin en hareketli aktörlerinden biri artık motosikletliler. Hızlı ulaşım, düşük maliyet ve pratiklik gibi avantajları tartışılmaz. Ancak bu avantaj, bazı sürücülerde ne yazık ki kuralsızlık hakkıymış gibi bir algıya dönüşmüş durumda.

Son zamanlarda özellikle büyük şehirlerde karşılaştığımız manzara oldukça tanıdık:

Araba sırasının arasından zikzak çizen motorlar,

Yazının Devamı

Bor’un Başkenti Bigadiç: Geçmişe Saygı, Geleceğe Strateji

Türkiye, dünya bor rezervlerinin yaklaşık %73’üne sahip. Peki bu zenginliğin kalbi nerede atıyor? Cevap çok net: Balıkesir’in Bigadiç ilçesi. Yıllardır yerin altında bekleyen bu potansiyel, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik, çevresel ve bilimsel bir meseledir. Son günlerde yaşanan iki önemli gelişme ise bu çerçevede oldukça anlamlı: Biri geçmişe, diğeri geleceğe işaret ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Bigadiç’te sessiz ama çok değerli bir anma gerçekleşti. 1894-1973 yılları arasında yaşayan ve bor madenini ilk bulan kişi olarak bilinen Muharrem Girgin adına bir anıt dikildi. “Bor’un Babası” olarak anılan bu mütevazı adam, yıllar önce suskun dağların, kayalık toprakların arasında yürürken, Türkiye’nin en stratejik madenlerinden birinin kapısını açtı. Fakat yıllar boyunca adı ne ders kitaplarında geçti ne de maden lobilerinin tabelalarında.

Bugün, ona adanmış bir anıtın varlığı yalnızca geçmişle barışmak değil; yerel hafızaya, emeğe ve öze bir dönüş anlamı taşıyor. Belki de asıl cevheri ilk bulan kişinin köylü olması, konunun hep gölgede kalmasına neden oldu. Ama her gecikmiş vefa gibi, bu da yine kıymetlidir.

Yazının Devamı

Betonun Vicdansız Yüzü: Bir Çukurun Ardındaki Çığlık

Bazen susmak ihanettir. Bazen görmek yetmez, konuşmak gerekir. Çünkü bazı çığlıklar, ancak dile geldiğinde duyulur. Ve bazı yaralar, ancak yazıya döküldüğünde sarılmaya başlanır. İşte Dinkçiler Mahallesi’nde yaşananlar da tam olarak böyleydi. Görüldü ama yok sayıldı, bilindi ama ötelenip unutuldu.

Altıeylül ilçesine bağlı bu güzel mahalle, betonun vicdansız yüzüyle yüzleşti aylarca, hatta yıllarca. Kimi zaman bir çukur, kimi zaman yıkılmayı bekleyen bir harabe, kimi zaman adı var kendi yok bir sorumluluk levhasıydı karşımızda duran. Ama asıl sorun neydi biliyor musunuz? Sessizlikti. Görüp de müdahale etmeyenlerin, bilip de denetlemeyenlerin sessizliği…

Yazının Devamı

Balıkesir’in Suyuna Sahip Çıkalım: İkizcetepeler Hepimizin Hayat Kaynağı

Balıkesir’in suyunu konuşurken, aslında hayatımızı konuşuyoruz. İkizcetepeler Barajı bugün sadece bir gölet değil; Karesi’de, Altıeylül’de, köyde kentte yaşayan binlerce insanın ortak hayat damarı. Çayımızın kaynadığı, çocuklarımızın banyo yaptığı, çiftçimizin tarlasına can olan o su, bugün sessizce bizden yardım bekliyor.

Balıkesir’in içme suyunun %84’ünü sağlayan İkizcetepeler Barajı, kuraklık ve kontrolsüz kullanım nedeniyle hızla tükeniyor. Bu sadece doğanın suyu çekmesi değil; biz insanların günlük alışkanlıklarının da bir sonucu.

– Gereksiz yere muslukları açık bırakmak,– Arızalı muslukları onarmamak,– Bahçeyi saatlerce sulamak,– Arabayı gereksiz yere yıkamak...

Yazının Devamı

Beyne Hükmeden Sessiz Savaş: Briç Tutkusu

Hayatın temposu yavaşladığında kimileri sessizliğe teslim olur, kimileri ise aklını yeni yollarla zorlar. İşte Burhaniye’de, Ören sahilinin serin rüzgarları arasında briç masaları kurulur, iskambil kartlarının sessiz tıkırtısı eşliğinde zihinler yarışır.

Bugün Balıkesir genelinde yükselen bir değer varsa, o da briçtir. Emeklilik yıllarını yalnızca dinlenerek değil, düşünerek geçirenler için Briç, vazgeçilmez bir tutku hâline geliyor. Hele ki Burhaniye Ören Mahallesi’ndeki Briç Kulübü, bu tutkunun kalbinin attığı yer.

Yazının Devamı

Balıkesir Dağlarının Hongur Arısı ve Gizemli Balı

Balıkesir’in dağ eteklerinden lavanta tarlalarına, sarp kayalıklardan verimli ovalarına kadar yayılan geniş coğrafyasında, kimsenin fark etmediği ama herkesin faydalandığı sessiz bir emekçi var: Hongur Arısı.

Ne market raflarında balı satılır, ne de adına festivaller düzenlenir. O, doğanın sessiz ustasıdır. Bombus türüne ait bu tüylü arı, Anadolu’nun sadece doğasında değil, kültürel hafızasında da iz bırakır.

“Hongur” Sesiyle Tanınan Bir Efsane

Yazının Devamı

Sessiz Çığlık: Ören’in Ağaçları Bize Ne Anlatıyor?

Burhaniye’nin Ören beldesinde yazın güneşiyle serinlemek isteyenlerin sığındığı o çamlar, meşe ağaçları...

Şimdi sessizce soluyor. Biz belki fark etmiyoruz ama doğa her gün biraz daha geri çekiliyor. Bir zamanlar çocukların dallarında salıncak kurduğu, gölgesinde kitap okunan o ağaçlar, sessiz bir vedanın eşiğinde.

Yazının Devamı

Ören Plajları Yine Mavi Bayraklı

Balıkesir’in Burhaniye ilçesine bağlı Ören plajları, bu yaz da tertemiz sahilleri ve güvenli deniziyle tatilcilerin gözdesi oldu. Uluslararası çevre standartlarını simgeleyen Mavi Bayrak, Ören’in berrak sularında yeniden dalgalanıyor.

Yaz sezonunda yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan Ören, ince kumlu sahili ve serin Ege Denizi’yle her yaştan tatilciye hitap ediyor. Sabah yürüyüşleri, gün boyu süren deniz keyfi ve gün batımında huzurlu manzaralar… Doğa ve insanın uyum içinde olduğu bu plaj, tatilcilerine sadece dinlenme değil, unutulmaz anılar da vadediyor.

Yazının Devamı

Burhaniye’de 1620 Yıllık Sessiz Tanık Palamut Meşesi ve Aşkın Çiçeği

Burhaniye’nin Ören Mahallesi’nde yer alan Antik Adramytteion Kenti… Toprağın altındaki tarihi hazineler kadar, toprağın üzerindeki sessiz tanıklar da insanı hayran bırakıyor. Bunlardan biri, tam 1620 yıldır ayakta duran palamut meşesi.

1989 yılında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun aldığı kararla anıt ağaç olarak tescillenen bu meşe, sadece bir ağaç değil; zamana, medeniyetlere ve insanlığa tanıklık eden yaşayan bir tarih kitabı.

Yanı başında ise, anlamlı bir başka yaşam daha var: Agapanthus. Halk arasında bilinen adıyla “aşk çiçeği.” Güney Afrika’dan Akdeniz’e, Ege’ye kadar uzanan bu zarif bitki, sevginin ve yaşamın sembolü olarak meşenin gölgesinde hayat buluyor.

Yazının Devamı

Zeytin Dalının Sessiz Hikâyesi

Burhaniye’de doğa, sadece seyredilen değil; aynı zamanda üretilen, değer verilen bir kaynak. Bu yıl Aroma Terapi Festivali’nde karşımıza çıkan isimlerden biri de Göksel Fırındaoturan’dı. Aslen Şanlıurfa Siverekli olan ama Burhaniye’yi evi bilen Fırındaoturan, doğaya olan saygısını el emeğiyle birleştirerek ilham verici bir üretim anlayışı sergiliyor.

Zeytin ağaçları budandıktan sonra kimileri için odun, yakacak ya da atık olarak görülen dallar, onun ellerinde tespihlere dönüşüyor. İki yıl boyunca sabırla kuruttuğu dalları tornalıyor, şekillendiriyor ve her biri ayrı bir öykü taşıyan el yapımı ürünlere dönüştürüyor.

Sadece dalları değil, çekirdekleri dahi değerlendiriyor. Bazı bölgelerde ilaç yapımında kullanılan bu çekirdekleri o, tek tek topluyor, kurutup deliyor ve tespih halkalarına ekliyor. Böylece zeytin ağacının hiçbir parçası israf edilmiyor, yakılmıyor.

Yazının Devamı

Bigadiç’ten Yükselen Ses: Balıkesir’in Ekonomisine Savunma Sanayi Dokunuşu

Balıkesir yıllardır tarımın, hayvancılığın ve turizmin kenti olarak anılır. Ancak son yıllarda, şehrimizin potansiyelinin yalnızca bunlarla sınırlı olmadığını gösteren gelişmeler yaşanıyor. Bigadiç’te kurulan Akma Silah ve Savunma Sistemleri Sanayi A.Ş., Balıkesir ekonomisinin çok farklı bir alanda da söz sahibi olabileceğini ortaya koydu.

Düşünün ki; bugüne kadar bor madeniyle, zeytiniyle, tarım ürünleriyle anılan Bigadiç, şimdi savunma sanayi gibi stratejik bir alanda üretim üssü olma yolunda. Bu gelişme, hem ilçemiz hem de Balıkesir’in tüm ekonomisi için yeni bir sayfa anlamına geliyor.

1 Milyon Lira Sermaye, 300 Kişiye İş

Yazının Devamı

Aromaterapi Festivali'nde Lavanta Değil Umut Koktu

Gazete Merhaba Ekibi Aromaterapi Festivali’nde Burhaniye’nin Meşe ağaçlarının gölgesinde bu yıl 6’ncısı düzenlenen Aromaterapi Festivali, sadece lavanta kokularıyla değil, umut dolu mesajlarıyla da hafızalara kazındı. Doğa ve insanın buluştuğu o festival alanında kokular havaya karışırken, sahnede şarkılar, stantlarda ise üreticilerin hayalleri vardı.

Biz Gazete Merhaba ekibi olarak oradaydık. Sadece sahneye değil, sahaya da baktık.Ahmet Akın’la yaptığımız özel röportajda Burhaniye ve çevresinde küçük yatırımların, aromaterapi gibi niş alanlarla büyüyecek yeni bir ekonomik rüzgâr estirebileceğini konuştuk. O da esnafı, üreticiyi destekleyen bu tarz etkinliklerin kırsal kalkınma için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi.

Festivalde dolaşırken doğal kozmetik üretimi yapan genç girişimcilerle, lavanta yağı satan kadın üreticilerle konuştuk. Onların cümleleri netti: “Bu iş sadece geçim değil, yaşam biçimi.”

Yazının Devamı

Liyakatle Geldiler, Lakaytlıkla Doldurdular!

Ali Kundakçı’yı şahsen tanırım. Siyasi geçmişine baktığımızda İvrindi’de CHP’den belediye başkan adayı olmuş bir isim. Temiz bir siyasi geçmişten geldiğini kendiside söylüyor. Şimdi bu ismin, Fırıntaş gibi bir belediye iştirakinde koordinatörlükten alınarak restorana atanmak istenmesi, bana sorarsanız açıklamaya muhtaç bir durum.

Daha da ilginci, bu atama sürecinde Başkan Danışmanı Melih Özay’la yaşanan tartışma. Kundakçı diyor ki, “Mobbing uyguluyorlar.” Ne yazık ki ülkemizde bu kelimeyi duymadığımız kurum kalmadı. Peki gerçekten öyle mi? Belediye yönetimi bu konuda ne diyor? Sessizlik…

Bir kurumda şeffaflık yoksa, söylenti büyür. Bugün yaşanan da tam olarak bu. Mesele sadece bir atama değil, kurumsal yönetim anlayışı meselesi.

Yazının Devamı