Macit Ermiş

Macit Ermiş

Sessiz Çığlık: Ören’in Ağaçları Bize Ne Anlatıyor?

Burhaniye’nin Ören beldesinde yazın güneşiyle serinlemek isteyenlerin sığındığı o çamlar, meşe ağaçları...

Şimdi sessizce soluyor. Biz belki fark etmiyoruz ama doğa her gün biraz daha geri çekiliyor. Bir zamanlar çocukların dallarında salıncak kurduğu, gölgesinde kitap okunan o ağaçlar, sessiz bir vedanın eşiğinde.

Yazının Devamı

Ören Plajları Yine Mavi Bayraklı

Balıkesir’in Burhaniye ilçesine bağlı Ören plajları, bu yaz da tertemiz sahilleri ve güvenli deniziyle tatilcilerin gözdesi oldu. Uluslararası çevre standartlarını simgeleyen Mavi Bayrak, Ören’in berrak sularında yeniden dalgalanıyor.

Yaz sezonunda yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan Ören, ince kumlu sahili ve serin Ege Denizi’yle her yaştan tatilciye hitap ediyor. Sabah yürüyüşleri, gün boyu süren deniz keyfi ve gün batımında huzurlu manzaralar… Doğa ve insanın uyum içinde olduğu bu plaj, tatilcilerine sadece dinlenme değil, unutulmaz anılar da vadediyor.

Yazının Devamı

Burhaniye’de 1620 Yıllık Sessiz Tanık Palamut Meşesi ve Aşkın Çiçeği

Burhaniye’nin Ören Mahallesi’nde yer alan Antik Adramytteion Kenti… Toprağın altındaki tarihi hazineler kadar, toprağın üzerindeki sessiz tanıklar da insanı hayran bırakıyor. Bunlardan biri, tam 1620 yıldır ayakta duran palamut meşesi.

1989 yılında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun aldığı kararla anıt ağaç olarak tescillenen bu meşe, sadece bir ağaç değil; zamana, medeniyetlere ve insanlığa tanıklık eden yaşayan bir tarih kitabı.

Yanı başında ise, anlamlı bir başka yaşam daha var: Agapanthus. Halk arasında bilinen adıyla “aşk çiçeği.” Güney Afrika’dan Akdeniz’e, Ege’ye kadar uzanan bu zarif bitki, sevginin ve yaşamın sembolü olarak meşenin gölgesinde hayat buluyor.

Yazının Devamı

Zeytin Dalının Sessiz Hikâyesi

Burhaniye’de doğa, sadece seyredilen değil; aynı zamanda üretilen, değer verilen bir kaynak. Bu yıl Aroma Terapi Festivali’nde karşımıza çıkan isimlerden biri de Göksel Fırındaoturan’dı. Aslen Şanlıurfa Siverekli olan ama Burhaniye’yi evi bilen Fırındaoturan, doğaya olan saygısını el emeğiyle birleştirerek ilham verici bir üretim anlayışı sergiliyor.

Zeytin ağaçları budandıktan sonra kimileri için odun, yakacak ya da atık olarak görülen dallar, onun ellerinde tespihlere dönüşüyor. İki yıl boyunca sabırla kuruttuğu dalları tornalıyor, şekillendiriyor ve her biri ayrı bir öykü taşıyan el yapımı ürünlere dönüştürüyor.

Sadece dalları değil, çekirdekleri dahi değerlendiriyor. Bazı bölgelerde ilaç yapımında kullanılan bu çekirdekleri o, tek tek topluyor, kurutup deliyor ve tespih halkalarına ekliyor. Böylece zeytin ağacının hiçbir parçası israf edilmiyor, yakılmıyor.

Yazının Devamı

Bigadiç’ten Yükselen Ses: Balıkesir’in Ekonomisine Savunma Sanayi Dokunuşu

Balıkesir yıllardır tarımın, hayvancılığın ve turizmin kenti olarak anılır. Ancak son yıllarda, şehrimizin potansiyelinin yalnızca bunlarla sınırlı olmadığını gösteren gelişmeler yaşanıyor. Bigadiç’te kurulan Akma Silah ve Savunma Sistemleri Sanayi A.Ş., Balıkesir ekonomisinin çok farklı bir alanda da söz sahibi olabileceğini ortaya koydu.

Düşünün ki; bugüne kadar bor madeniyle, zeytiniyle, tarım ürünleriyle anılan Bigadiç, şimdi savunma sanayi gibi stratejik bir alanda üretim üssü olma yolunda. Bu gelişme, hem ilçemiz hem de Balıkesir’in tüm ekonomisi için yeni bir sayfa anlamına geliyor.

1 Milyon Lira Sermaye, 300 Kişiye İş

Yazının Devamı

Aromaterapi Festivali'nde Lavanta Değil Umut Koktu

Gazete Merhaba Ekibi Aromaterapi Festivali’nde Burhaniye’nin Meşe ağaçlarının gölgesinde bu yıl 6’ncısı düzenlenen Aromaterapi Festivali, sadece lavanta kokularıyla değil, umut dolu mesajlarıyla da hafızalara kazındı. Doğa ve insanın buluştuğu o festival alanında kokular havaya karışırken, sahnede şarkılar, stantlarda ise üreticilerin hayalleri vardı.

Biz Gazete Merhaba ekibi olarak oradaydık. Sadece sahneye değil, sahaya da baktık.Ahmet Akın’la yaptığımız özel röportajda Burhaniye ve çevresinde küçük yatırımların, aromaterapi gibi niş alanlarla büyüyecek yeni bir ekonomik rüzgâr estirebileceğini konuştuk. O da esnafı, üreticiyi destekleyen bu tarz etkinliklerin kırsal kalkınma için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi.

Festivalde dolaşırken doğal kozmetik üretimi yapan genç girişimcilerle, lavanta yağı satan kadın üreticilerle konuştuk. Onların cümleleri netti: “Bu iş sadece geçim değil, yaşam biçimi.”

Yazının Devamı

Liyakatle Geldiler, Lakaytlıkla Doldurdular!

Ali Kundakçı’yı şahsen tanırım. Siyasi geçmişine baktığımızda İvrindi’de CHP’den belediye başkan adayı olmuş bir isim. Temiz bir siyasi geçmişten geldiğini kendiside söylüyor. Şimdi bu ismin, Fırıntaş gibi bir belediye iştirakinde koordinatörlükten alınarak restorana atanmak istenmesi, bana sorarsanız açıklamaya muhtaç bir durum.

Daha da ilginci, bu atama sürecinde Başkan Danışmanı Melih Özay’la yaşanan tartışma. Kundakçı diyor ki, “Mobbing uyguluyorlar.” Ne yazık ki ülkemizde bu kelimeyi duymadığımız kurum kalmadı. Peki gerçekten öyle mi? Belediye yönetimi bu konuda ne diyor? Sessizlik…

Bir kurumda şeffaflık yoksa, söylenti büyür. Bugün yaşanan da tam olarak bu. Mesele sadece bir atama değil, kurumsal yönetim anlayışı meselesi.

Yazının Devamı

Burhaniye Festivali’nde Başkanın Bakışı: Her Yerde, Herkesle Göz Göze

Burhaniye Belediyesi standında yer alan Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler’in fotoğrafı, festival alanında dolaşan herkesi adeta gözleriyle selamlıyor.

Burhaniye’nin doğasında, asırlık meşe ağaçlarının gölgesinde, 6’ncısı düzenlenen Aromaterapi Festivali başladı. Tema “4 Element Bir Âlem”... Yani su, toprak, ateş ve hava arasında insan, doğa ve şehir uyumu aranıyor. Ancak bu yıl festivale farklı bir “göz” damgasını vurdu: Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler’in gözleri.

Yazının Devamı

Kepsut’un “Kantar Nuri’si Sahnede

Balıkesir’in Kepsut ilçesinden, Seçdere köyünden çıkan bir isim… İsmi Mustafa Yörük. Kasaplık yapmış, halkla iç içe bir hayat sürmüş, siyaseti uzaktan değil, bizzat halkın nabzından dinlemiş biri. Şimdi ise rotasını Meclis’e çevirmiş. CHP’den Balıkesir milletvekilliği için aday adayı olduğunu açıklamış. Ancak bu açıklamadan daha ilgi çekici olan, halk arasında aldığı lakap: “Kantar Nuri.”

Hatırlayanlar bilir; rahmetli Tekin Akmansoy’un canlandırdığı Kantar Nuri karakteri, Anadolu insanının ta kendisiydi. Saf, samimi, dobra… İşte Mustafa Yörük de bu karaktere öylesine benzetilmiş ki, halk arasında artık bu isimle anılıyor. Kendisi de bundan rahatsız değil; aksine benimsiyor. “Benim yaşam tarzım bu” diyor, gülümseyerek.

Mustafa Yörük, CHP’ye sadakatiyle de dikkat çekiyor. Gençliğinde İsmet Paşa’nın ardından söylenen “Öldü İsmet, bitti bereket” sözünü hatırlatıyor. O günlerden bu yana CHP’li olduğunu vurguluyor. Ama geçmişe de eleştirel yaklaşıyor: “CHP uzun zamandır orman köylüsünden, Kepsut ve Dursunbey’den oy alamıyor. Çünkü halk dinlenmiyordu,” diyor. Bu itiraf, yılların CHP’lisi olan birinden gelince daha anlamlı hale geliyor.

Yazının Devamı

Düğün Öncesi Eylemde Bir Devrimci Yürek

Bazı insanlar vardır… Ruhlarında taşıdıkları inanç, hangi törene, hangi kalabalığa karışırlarsa karışsın hep görünür kalır. Balıkesir’de geçtiğimiz gün Türk-İş’e bağlı sendikaların düzenlediği işçi eyleminde de tam olarak böyle biriyle karşılaştım: Cüneyt Ceylan.

Edebiyat öğretmeni. Eylemci. Devrimci bir yürek. Aynı zamanda o gün damat… Evet, yanlış okumadınız. Düğününe yalnızca saatler kala, takım elbisesiyle değil ama inançlarıyla meydana gelen bir insan portresi…

Balıkesir Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yüzlerce işçinin bir araya geldiği eylemde Cüneyt Ceylan’ı Harp-İş Sendikası önünde görenler, şaşkın ama gurur doluydu. Zafer işaretiyle eylemcilere destek verirken, gülümseyerek yanıt verdi:

Yazının Devamı

Trafikte Her İhlal, Bir Hayatın Bedeli Olabilir

Balıkesir sokaklarında her gün aynı manzara… Kırmızı ışıkta geçen araçlar, yaya geçidinde hız kesmeyen sürücüler, yeşil yanmadan yola fırlayan yayalar...

Trafik kuralları, kâğıt üzerindeki yazılar değil; hayatın ta kendisidir. Ama ne yazık ki Balıkesir’in birçok noktasında bu kurallar hiçe sayılıyor. Edremit Yolu, Salih Tozan Caddesi, Altıeylül, Karesi fark etmiyor… Her cadde, her kavşak bir sinir harbine dönmüş durumda.

Sürücüler aceleci, yayalar sabırsız, denetimler yetersiz. En tehlikelisi ise "bana bir şey olmaz" rahatlığı. Bu rahatlık yüzünden neler olduğunu hepimiz biliyoruz: Kaza haberleri, yaralananlar, kaybedilen canlar…

Yazının Devamı

Mezleği Ağacının Gölgesinde Unuttuğumuz Şifa

Altıeylül Mahallesi’nin sessiz bir sokağında, zamanın içinden usulca süzülen bir ağaç var. Ne bir tabela uyarıyor bizi, ne bir yönlendirme levhası… Oysa Balıkesir’in tam ortasında, 30 metrelik görkemiyle bir tabiat harikası yükseliyor: Toros köknarı. Biz ona halkın dilindeki sıcak adıyla seslenelim: Mezleği Ağacı.

Çiğdem Sokağı’ndan geçenlerin pek çoğu belki bu ağacın yanından her gün geçiyor, ama çok azı başını kaldırıp gövdesine, yaprağına, kozalaklarına bakıyor. Çünkü şehir büyüdükçe, biz küçülüyor; beton yükseldikçe, köklerin değerini unutuyoruz.

Yazının Devamı

Zeytinliğin Gözyaşı

Balıkesir’de yüreklere işleyen bir kayıp yaşanıyor.Kanun teklifleri, yönetmelikler, haritalarla çizilen sınırlar, sessizce bir doğa felaketinin kapısını aralıyor. Fakat bu bence sadece ağaçların kesilmesi, ormanların yok edilmesi değil. Bu, bir yörenin belleğinin, nefesinin, yaşamının koparılması demek .

Ayvalık’ın Bağyüzü’nde fıstık çamlarının arasından yükselen granit madenleri, Balya’da meşe ormanlarını yutan kömür ocakları, Dursunbey’de dünyanın eşsiz karaçam ormanlarını delik deşik eden kurşun ve altın aramaları… Hepsi, bir arada yok oluşun sayfalarını yazıyor.

Yazının Devamı

Balıkesir OSB: Üretimin Kalbinde Bir Dönüşüm Hikâyesi

Balıkesir’in büyüme serüveninde kilit rol oynayan yapılardan biri de hiç şüphesiz Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’dir. Bugün 160 üretici firmaya ev sahipliği yapan OSB, yalnızca Balıkesir’in değil, aynı zamanda Türkiye’nin de üretim damarlarından biri haline gelmiş durumda. Ancak bu başarı hikâyesi, bugünden ibaret değil; geçmişin çetin mücadeleleriyle örülü, köklü bir dönüşüm hikâyesi.

1977 yılında temelleri atılan Balıkesir OSB, uzun süre sessiz kaldı. 1992 yılına kadar elle tutulur bir faaliyet yapılamadı. Ta ki dönemin Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun’un girişimleriyle Avrupa İskân Fonu’ndan alınan 6.9 milyon dolarlık kaynakla altyapı çalışmaları tamamlanana kadar. İşte o noktada OSB, Balıkesir’in kaderinde bir kırılma noktasına dönüştü.

Yazının Devamı

Bilim Kafe’ye Neden Sahip Çıkamadık?

Geçtiğimiz günlerde Balıkesir Üniversitesi, YÖK'ün desteğiyle Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı düzenlenen büyük bir organizasyonun parçası oldu:

Bilim Kafe. Etkinlik, “İşin Geleceği, Geleceğin İşi” temasıyla Zağnos Paşa Meydanı’nda halkla buluştu. Tarihî ve simgesel değeri yüksek bir mekânda, şehrin kalbinde kurulan bu akademik buluşma, maalesef Balıkesir halkından beklenen ilgiyi göremedi.

Oysa amaç oldukça anlamlıydı: Kampüsün sınırlarını aşmak, akademik bilgiyi sadece üniversite koridorlarında değil, meydanlarda da paylaşmak. Bir bakıma bilimi halkla barıştırmak. Bu bağlamda Balıkesir Üniversitesi’nin yeni kurduğu Bilim İletişimi Ofisi de bu misyona önemli bir katkı sağlıyor. Üniversite sadece ders vermiyor; aynı zamanda öğrenmeyi toplumun her kesimine taşımak için adım atıyor.

Yazının Devamı

Dursunbey’in Mor Hazinesi: Sessizliğe Gömülen Ametist

Zamanında Sındırgı Ayşe Hanım İşletmesi tarafından işletilen bu ocak, ekonomik nedenlerle ruhsatını kaybetti, ardından devletin ihale havuzuna düştü. Şimdiyse kaderi, Bursa’da ikamet eden aslen Trabzonlu Mustafa Öztürk ve oğlu Ahmet Öztürk’ün ellerinde şekilleniyor.

Ama ne eller! Baba Mustafa, ocakta hem işçi, hem işletmeci, hem de bekçi. Burası bir maden sahasından çok, sabrın ve azmin sessiz bir anlatısı gibi…

Yazının Devamı

Unutulmuş Değil, Uyanmayı Bekliyor

Bigadiç’in Saklı Hazinesi: Değirmenli’nin Oyma Evleri ve Yeraltı Çarşısı Unutulmayı Hak Etmiyor

Balıkesir’in Bigadiç ilçesine bağlı Değirmenli Kırsal Mahallesi’nin yamaçlarında, tarihin derinliklerine açılan sessiz bir kapı var. Yerleşim alanının yaklaşık 200 metre üzerinde, sarp ve dik bir yamaçta, zamanın ve insanın oymasıyla şekillenen taş evler... Her biri bir sır saklıyor, her biri geçmişin yankısını bugüne taşıyor.

Yazının Devamı

İki Mevsim, İki Hayat: Bir Emeklinin Doğa Tercihi

Bazı insanlar emekliliği bir duraklama, bazılarıysa bir yeniden başlama olarak görür. Tarım Müdürlüğü emeklisi Cemil Gülcü, ikincisini seçenlerden. Yıllarca toprakla, üretimle, köylerle iç içe çalışan bir bürokrat olarak görev yaptığı şehirlerden sonra, şimdi bir doğa sevdalısı olarak yaşadığı hayatla bizlere "gerçek huzur"un adresini gösteriyor.

Aslen İvrindi Evciler’den olan Gülcü, yaşamını mevsimlerle bölmüş: Kışları Edremit Altınoluk’ta, yazları ise köyünde geçiriyor. Yalnızca bir tercih değil bu. Aynı zamanda bir duruş. "Kalabalıkla gelen gürültüye sırtımı döndüm," diyor Gülcü. Pandemiyle birlikte köyüne dönmüş, arkadaşlarıyla birlikte eski evleri onarıp canlandırmış. Betonarme sitelerin ve yazlık kaosunun aksine, bahçesinde yetiştirdiği domatesin, biberin, meyve ağaçlarının içinde, köyde bulduğu huzuru başka hiçbir yerde bulamadığını söylüyor.

Yazının Devamı

Tatilde Çalışıyorlar, Çünkü Baba Onlar İçin Her Şey

Balıkesir’in İvrindi ilçesine bağlı Evciler Köyü'nde, sadece çay değil; emek, sevgi ve dayanışma da demleniyor. Bir baba, iki kızı ve bir yeğen... Ortaya çıkan tablo, büyük şehirlerde giderek kaybolan bir değerler manzumesi: Aile birliği.

Köy kahvesini işleten Mehmet Ali Eser, sıcak yaz günlerinde yalnız değil. Lise mezunu büyük kızı Yeşim ve Sağlık Meslek Lisesi 10. sınıf öğrencisi küçük kızı Yağmur, tatil boyunca babalarına destek veriyor. Zorunluluktan değil; içlerinden geldiği için, sevgiyle... Baba Eser’in tanımıyla: “Benim asil meleklerim.”

Yazının Devamı

Balıkesir’de Raylı Sistem Neden Olmasın?

Oysa biz yıllardır bu üç “Y”nin pençesindeyiz: Yoksulluk, Yasaklar ve Yolsuzluk! Ulaşım gibi temel bir konuda dahi gelişemememizin asıl sebebi bu.

Yüzölçümü İstanbul’un üç katı olan Balıkesir, ikiye bölünmüş bir merkez yapısıyla yönetiliyor: Altıeylül ve Karesi. Ancak bu büyüklüğe rağmen ulaşım hâlâ 20. yüzyıl refleksleriyle yönetiliyor. Bu bir kader değil, ihmaldir.

1940’larda Balya–Edremit arasında hem yük hem yolcu taşıyan bir raylı hat vardı. Bugün teknoloji daha ileri, nüfus daha kalabalık, ihtiyaç ise çok daha büyük. Neden yeniden yapılmasın?

Yazının Devamı

Afgan Çobanlar Gidiyor mu?

Türkiye genelinde olduğu gibi Balıkesir’in kırsal kesimlerinde de çobanlık mesleği yıllardır yerli halk tarafından tercih edilmiyor. Bu boşluğu uzun süredir Afganistan uyruklu göçmenler dolduruyordu. Ancak son dönemde yaşanan göç politikası değişiklikleri, kırsalda yeni bir sürecin başladığını gösteriyor.

2023 seçimlerinden sonra hükümetin düzensiz göçmenlerle ilgili aldığı sert önlemler – sınır duvarları, sıkı denetimler ve sınır dışı uygulamaları – meyvesini vermeye başladı. İçişleri Bakanlığı verilerine göre yalnızca 2024 yılı Nisan-Mayıs aylarında Türkiye’den Afganistan’a dönüş yapan kişi sayısı 3 bine yaklaştı.

Bu gelişme, başta Balıkesir, Afyon, Konya ve Erzurum gibi hayvancılıkla öne çıkan iller için kritik bir süreci başlatabilir. Çünkü yıllardır kırsalda çobanlık yapan kişilerin önemli bir kısmı Afganistan uyrukluydu ve bu iş gücü kaynağı azalmaya başladı.

Yazının Devamı

Evciler Höşmerimi

Balıkesir’in İvrindi ilçesine bağlı Evciler Mahallesi’nde her yıl düzenlenen bir festival var. Ama bu sadece bir “tatlı festivali” değil… Bu, zamanın kıyısında asırlardır pişen bir kültürün, odun ateşinde duman duman yükselmesi.Bu festivalin kalbinde ise bir tatlı duruyor Höşmerim.

Ama Evciler’in höşmerimi başka. Kent merkezinde şekerli tatlı sevenlerin alıştığı o standart kıvama benzemez bu höşmerim. Çünkü onun tarifi ezberden değil, kuşaktan kuşağa aktarılmış; mutfak kitaplarından değil, emekle kararmış ellerden öğrenilmiş.

“Önce 30 kilo sütü süzüyorsun, maya ile kestiriyorsun… Lorunu, nohrunu, yumurtanı katıyorsun. Mısır unu, piyaz unu… Yoğuruyorsun. Sonra odun ateşine veriyorsun. Yağı çıkınca şekeri eritiyorsun. Kokusu her şeyi anlatır zaten.”

Yazının Devamı

Ege’nin güneşi bir başka parlar Zeytindağ’da…

Dağdan denize uzanan o temiz rüzgâr, yalnızca doğayı değil, sofraları da besler. Toprağa eğilen ellerin gözü bu günlerde hep aynı yeşilliğin peşinde: Deniz börülcesi.

Ama sakın yalnızca bir "ot" sanmayın.

Zeytindağ’ın kıyılarında kendiliğinden biten, tuzlu suyu seven, çamurun içinden zarafetle yükselen bu bitki; bir kültürün, bir alışkanlığın, hatta bir belleğin taşıyıcısıdır.

Yazının Devamı

Bir Kadın, Bir Ameliyat, Bir Skandal: Balıkesir Şehir Hastanesi'nde Ne Oluyor?

Adında bir ulu önderin, Atatürk’ün adı var. Devasa binasıyla modern sağlık hizmeti sunması beklenen bir kurum. Ancak yaşananlar ne sağlıkla, ne insan onuruyla, ne de çağdaş kamu hizmeti anlayışıyla bağdaşmıyor.

9 Haziran’da Balıkesir’de yaşayan bir kadın, Zehra Z., Kadın Doğum Servisi’nde yaşadıklarını kamuoyuyla paylaştı. Okudukça kanın donuyor, vicdan susmuyor, sorular arka arkaya diziliyor.

“Anlamıyor musun?”

Yazının Devamı