Hayırlı Ölüm

Bismillahirrahmanirrahim

Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini bilemez.” (Lokman, 34)
“Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü mükâfatlarınız tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete gönderilirse, o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı aldatıcı bir metâdır.” (Âl-i İmrân, 185)

Peygamberimiz sav şöyle buyurmuştur,

İnsanoğlunun etrafını doksan dokuz çeşit belâ çevirmiştir. Bunların hepsinden kurtulsa bile, yakasını ihtiyarlığa kaptırır.” (Tirmizî, Kıyamet 22)

İhtiyarlık günlerinde insanın peşini dertler bırakmaz. Nihayet kaçınılmaz son çıkagelir. Eğer iyi bir müslüman ise, ölüm onun için bir kurtuluş olur, denilmiştir.

Azrâil as sâlih bir mü’min kul ile karşılaştı. Ona selâm verdikten sonra;

“–Seninle bir işim var, bunu sana gizli söyleyeceğim.” dedi ve kulağına eğilerek kendisinin Azrâil olduğunu söyledi.

Mü’min kul buna sevindi ve şöyle dedi: “Hoş geldin, kaç zamandır seni bekliyordum. Bütün gayretim, noksanlarımı ve kusurlarımı bertaraf edip ölüm ânımı güzelleştirebilmek içindi. Dâimâ son nefesimin endişesi ve hazırlığı içinde idim.”

Azrâil dedi ki: “Öyle ise yapmakta olduğun işi tamamla.”

Sâlih zât şöyle mukabelede bulundu:

“Benim en mühim işim, Hz. Allah cc’ye vuslattır.”

Bunun üzerine Azrâil as şöyle dedi: “Hangi hâl üzere istersen, o hâl üzerinde canını alayım.” Adam sevinerek;

“Buna imkân var mı?” diye sordu.

Azrâil, “Evet, senin için bununla emrolundum.” deyince;

Adam tebessüm içinde;

“Öyleyse abdestimi tazeleyeyim, namaza başlayayım ve başım secdede iken canımı al.” dedi ve rûhunu bu şekilde huzurla teslim etti. (Gazâlî, İhyâ, IV,834-5)

Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara böyle hayırlı bir ömür nasip eylesin...