İbret Doğu Olmalı...

Bismillahirrahmanirrahim

“O, geceyle gündüzü, ayla güneşi hizmetinize verdi; yıldızlar da O’nun emrine boyun eğmişlerdir. Bunda aklını kullanan bir topluluk için önemli ibretler vardır.”Nahl,12

“Sizin için yerden türlü renklerde bitirdiği şeyler de böyle; bunda da düşünüp taşınan bir topluluk için büyük ibret vardır.”Nahl,13

“Semanın boşluğunda buyruk altına sokulmuş kuşları görmüyorlar mı? Onları (boşlukta) Allah’tan başkası tutmuyor. Kuşkusuz bunda inanan bir topluluk için ibretler vardır.” Nahl,79

Şakik Belhi ilim tahsili için seyahat etmiş, İmam Ca‘fer Sâdık’la görüşmüş, Ebû Hanîfe hazretleri, Ebû Yûsuf ve İmam Züfer’den ders almış, başlangıçta Irak re’y ekolüne mensupken daha sonra hadis ehli olmuştur. İsrâîl b. Yûnus es-Sebîî, Abbâd b. Kesîr, Kesîr b. Abdullah’tan hadis dersi aldığı ve sünnete titizlikle uyduğu kaydedilir (Ebü’ş-Şeyh, Ṭabaḳātü’l-muḥaddis̱în bi-İṣbahân (nşr. Abdülgafûr Abdülhak Hüseyin el-Belûşî), IV, 307).

Şakik Belhi zühd ve takva hayatı yaşamaya çalışmıştır. Şakik Belhi’nin zühd anlayışı şöhretten sakınma, sükût etme, az yeme, uzlet, havf ve fakr içinde bir hayattır. Ona göre zâhid kendi kusurlarıyla ilgilenmekten başkasının kusurlarını görecek fırsat bulamaz. Bunun aksi bir tavır içinde olan kişi zâhid değildir, onun yaptığı zâhidlik taslamaktır, demiştir. (Sülemî, Tabakat. 64)

Şakik Belhi, Mâverâünnehir bölgesindeki savaşlara katılmış ve Kûlân savaşında miladi 810 yılında şehit olmuştur.(İbnü’l-Esîr, el-Kamil,V, 370).

Şakik Belhi, rızık temin etmek için çok çalışmazdı. Bir yıl hac dolayısıyla Mekke’de İbrahim İbni Edhem Hazretleri onunla karşılaştı. Ona rızık temin etmek için niçin çalışmadığını sordu. Şakik Belhi bunun sebebini şöyle anlattı.

- “Bir zamanlar çölde yolculuk yapıyordum. Çöl ortasında kanadı kırık bir kuş gördüm. Hareket edemiyor, uçamıyordu.”

Kendi kendime “Bak bakalım bu kuş nereden ve nasıl besleniyor?” dedim ve biraz ileride bir yere saklanarak beklemeye başladım. Derken ağzında bir çekirge bulunan bir kuş uçarak geldi ve çekirgeyi kanadı kırık kuşun ağzına bıraktı. Bundan sonra ben de kendi kendime şöyle dedim: “Bu sağlam kuşa, bu kanadı kırık kuşu besleten Hz. Allah cc, her nerede olursam olayım beni de besler!” Çalışmayı bıraktım, sırf ibadetle meşgul olmaya başladım.

Bunun üzerine İbrahim Ethem hazretleri ona şöyle dedi.

- “Niçin sakat kuşu besleyen sağlam kuş olmuyorsun? O zaman daha faziletli, şerefli olasın!”

İşitmedin mi? Allah Rasulü sav

ne buyuruyor: “Veren el, alan elden hayırlıdır.” (Buhârî, Zekât, 18.)

Hem her zaman, her işinde, her şeyin en yüksek derecesine talip olmak müminin şanındandır. Çünkü Hz. Allah cc’ün iyi kulları mertebesine ancak bu şekilde yükselinir.

İbrahim Ethem Hazretleri’inin bu sözleri üzerine Şakik Belhi, gördüğü hadiseyi eksik yorumladığını anladı.

İbrahim Ethem hazretlerine şöyle dedi, “Sen bizim üstadımızsın!” (İmam Gazali, İlahi Nizam, 204.)

Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara Kur'an-ı Kerim'i ve hadis-i şerifleri doğru anlayıp böylece doğru bir hayat yaşamayı nasip eylesin…

Hüzün...Asayiş