İstiklâl Marşı: Meclis Sırasında Yazılan Destan

Âkif’in Kaleminden Milletin Kalbine

“Ben ne müsabakaya girerim, ne de câize alırım!”

Millî Mücadele’nin en karanlık günlerinde Maarif Vekâleti bir çağrı yapar:
Bağımsızlık savaşını anlatacak bir “millî marş” yazılacaktır. Kazanana 500 lira ödül verilecektir.
Ancak Meclis sıralarında oturan Mehmet Âkif Ersoy, bu teklifi kesin bir dille reddeder:
“Ben ne müsabakaya girerim, ne de câize alırım!” Onun için şiir, milletin ruhundan doğmalıydı; para karşılığı yazılmamalıydı.

Bir Tezkire, Bir İkna, Bir Tarih

Maarif Vekili Hamdullah Suphi (Tanrıöver), bu cevabı duyunca çaresiz kalır. Sonunda Hasan Basri Çantay’a döner: “Üstâdı ikna edemez misin?” Çantay’ın eline bir mektup tutuşturur: “Bu şiir için her şartı kaldırıyoruz, yalnız millet bu marştan mahrum kalmasın.” Mektup, Âkif’in eline geçer… Ve o anda, Meclis sıralarında, sessiz bir tarih yazılmaya başlanır.

“Mâni olma, işim var!”

Hasan Basri Çantay hatıralarında anlatır: “Çantamdan bir kâğıt çıkarıp yazmaya başlamış gibi yaptım. Üstâd sordu: ‘Neye düşünüyorsun Basri?’ ‘Mâni olma, işim var’ dedim. ‘Ne yazıyorsun?’ ‘İstiklâl şiiri yazacağım da…’ ‘Yazalım amma şartlar berbat!’ ‘Hayır, siz yazarsanız şartlar kalkar.’” Ve o an, Âkif kalemini eline alır. Meclis tartışmalarla doludur; fakat bir sırada, bir şair, milletin kaderini mısralara dökmektedir.

“Artık yazmayacağım…”İki gün sonra, sabah erkenden Hasan Basri’nin kapısı çalınır. Karşısında Mehmet Âkif vardır. Elinde bir kâğıt: Marşı yazdım, ama belki tadil ederiz…” O gece uyumamış, ruhunu, milletinin bağımsızlık duasına çevirmiştir. Ve artık kararını vermiştir: “Bu marştan sonra geceleri şiir yazmayacağım. Çünkü ilhâm orduları uykumu harap ediyor.”

12 Mart 1921: Alkış Tufanı

Marş, 12 Mart 1921 günü Meclis kürsüsünde okunur. Hamdullah Suphi’nin sesi titrer, Meclis salonu dalgalanır. “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak…” Bir anda vekil sıraları ayağa kalkar. Alkış tufanı, gözyaşları ve tekbir sesleri arasında İstiklâl Marşı kabul edilir. O gün, sadece bir şiir değil; bir milletin yeniden doğuşu on kıtaya sığar.

Ve Âkif susar… Marş kabul edilir edilmez Âkif, ödül olan 500 lirayı almaz. Parayı fakir kadın ve çocuklara yardım eden Darülmesai’ye bağışlar. Artık o, kalemini susturur. Çünkü yazacağı en büyük eseri yazmıştır: Bir milletin vicdanını.

“Bir şiir değil, bir milletin diriliş duası: İstiklâl Marşı.”

hasan basri çantay istiklal marşı
SON DAKİKA HABERLERİ

Macit Ermiş Diğer Yazıları