İbn-i Sina'dan Sağlıklı Yaşam Tüyoları
Batılı kaynakların “Hâkim-i Tıb”, diğer bir deyişle “Hekimlerin Piri ve Hükümdarı” olarak nitelendirdikleri İbn-i Sina’nın bin yıl önce kaleme aldığı Tıbbın...
Batılı kaynakların “Hâkim-i Tıb”, diğer bir deyişle “Hekimlerin Piri ve Hükümdarı” olarak nitelendirdikleri İbn-i Sina’nın bin yıl önce kaleme aldığı Tıbbın Kanunu (El-Kanun fi’t-Tıb) kitabında her derde deva reçeteler vardır.
İşte onlardan biri de kanser dâhil, önemli sağlık sorunlarının
tedavisinde kullanılan ve hala geçerliliğini koruyan İncirli
Karışım: Malzemeler 250 gram kuru incir, 1 litre zeytinyağı.
Öncelikle incirleri yıkayın, süzün ve kuşbaşı olacak biçimde
doğrayın. İncirleri zeytinyağlı kavanozun içine alın ve ağzını
kapatın. Bu kavanozu 5 gün boyunca karanlık bir yerde muhafaza edin
ve bu sürenin sonunda sabah-akşam olacak biçimde günde iki kere
tüketin.
Baş Ağrısına Hacamat: “Ateşli baş ağrısı kandan olur. Alameti ise
yüz kızarması, damarların barizleşmesi, nabız atılının büyümesidir.
İlacı kan vermek ve hacamat (vücuttaki pis kanın atılması)
yaptırmaktır. Alınması gereken gıda yumurta sarısı, hindiba ve
sirkedir.’’
İbn-i Sina nice tıbbi buluşa imza atmıştır: Kanın gıdayı taşıdığını, Gözle görünmeyen mikropların hastalığa sebep olduğunu, Suyun da mikroplardan arınması için temizlenmesi gerekliliğini, Hastalıkların genetik yoluyla geçebilir olduğunu, Kemiklerin de iltihaplanabileceğini o söylemiştir.
İlim ve bilim insanı, büyük hekim İbn-i Sina’nın ayrıca beslenmeden uykuya, hareketten günlük yaşama çeşitli tavsiyeleri mevcuttur.. İbn-i Sina yemek ile ilgili olarak “Yenilen ve içilen şeyler, hastalıkların sebeplerinden biridir (O yüzden ne yiyip içtiğimize dikkat etmeliyiz.)” tavsiyesinde bulunarak İki öğün yemek sağlık, üç öğün yemek hastalıktır demiştir.
İslâm hükemasının Eflâtun’u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların
üstadı, dâhi-i meşhur ünvanları ile de bilinen Ebu Ali ibni Sina,
yalnız tıp noktasında A’râf Sûresi’nde geçen “Yiyin, için, fakat
israf etmeyin” ayetini şöyle tefsir etmiş: “Tıp ilmini iki satırla
topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye.
Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır.
Yani, kolayca hazmedeceğin miktarı ye, nefse ve mideye en ağır ve
yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.” Yani, vücuda en zararlı
şey, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek, veyahut sırf lezzet
için çeşitli yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.
Evet, sağlıklı yaşamanın sırrı bu, zaten günümüz diyetisyenleri de
bunu söylemiyor mu? İbn-i Sina’ya kulak verelim dediğini
yapalım.