Balıkesir TMMOB’den 6 Şubat Depremi Sonrası Yapılan Açıklama

Balıkesir TMMOB’den 6 Şubat Depremi Sonrası Yapılan Açıklama

TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu adına İKK Sekreteri Betül DİKİCİ, 6 Şubat Depremi’nin ardından yapılan bir açıklama ile depremin düşündürdükleri ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı.

ÖnKoşul Sağlıklı Üretim Dikici yaptığı açıklamada “Sağlıklı ve güvenli yapı üretim süreçlerinin ön koşulu olan nitelikli MÜHENDİSLİK, MİMARLIK ve PLANLAMA hizmetlerimiz yönetmelik değişiklikleri, torba yasalar ve KHK’lar ile engellenmiş olması ile birlikte kamu adına denetim sorumluluklarını yok sayan bir anlayış” olduğunu söyledi. Mimari Yönden Balıkesir Nasıl Olmalı? Balıkesir’deki mimari ile yapılar üzerine bir değerlendirme yapmanın ve mimari yönden Balıkesir nasıl olmalı ile ilgili soruya yanıt verebilmek gerçekten çok zor.” Diyen Dikici şunları söyledi:

“Ülkemizde deprem sonrası yıkımların ve acıların bir daha yaşanmaması için mimarlık mesleğimizin öncelikli olduğu ve mimarlığın sağlıklı kentleşme, nitelikli yapılaşma için toplum yararına yapılan insan odaklı bir meslek olduğunun altını öncelikle çizmek isterim. Balıkesir ilinin 20 ilçesi ile birlikte deprem öncesi/sonrası ile ilgili olarak sağlıklı kentleşme, nitelikli bir yapılaşma ve yaşanılır gelecek için öncelikle tüm Balıkesir ilindeki yapı stoğunun gözden geçirilerek yapı envanterinin çıkarılması ve mevcut yapıların durum tespitleri ile analizlerinin yapılması, deprem risk ve fay haritaları ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin hazırlanması, imar planlarının revize edilmesi ve Balıkesir ili afet yönetim planlarının hazırlanmasına yönelik çalışmalara bir an önce başlanılması gerekir bu arada tüm imar uygulamaları durdurulmalıdır”

Şehirdeki tüm bileşenlerin ortak çalışması vurgusunu yapan Dikici 6 Şubat’da yaşananların Balıkesir’de yaşanmaması için; önerilerde bulundu.Bu öneriler arasında şunlara yer verdi:

• Afet verileri dikkate alınmaksızın imar planları ve plan tadilatları yapılmamalı,

• İmar affı yoluyla kaçak yapılaşmanın teşvik edilmemesi ile birlikte imar kurallarına aykırı proje ve uygulamalar, kaçak yapılara izin verilmemeli/göz yummamalı

• Tarım alanları, zeytinlikler, kıyı ve sulak alanlar ile dere yatakları, orman alanları, içme suyu havzaları yapılaşmaya açılmamalı,

• Mimarlık, mühendislik ve planlama hizmetleri yapı üretim ve denetim sürecinden dışlanmamalı,

• İlgili kurumlarda mesleki uzmanlık alanlarında teknik eleman yetersizliğine ve denetim eksikliğine, yapı üretim ve denetim sürecinde kamu yararı yerine özel çıkarlar korunarak çoklu imar uygulamalarına izin verilmemeli,

• Yapı-zemin ilişkisi kurularak tasarımlar yapılmalı, yapının yüküne uygun olmayan zeminlerde inşaat yapılmamalı,

• Sismik yükleri dikkate almayan mimari ve taşıyıcı sistem tasarımları yapılmamalı,

• Hatalı malzeme seçimi, işçilik uygulamaları yapılmamalı,

• Bina kullanımı sürecinde yapılan müdahalelere izin verilmemeli,

• Yapıların giriş-zemin katlarında yer alan ticari fonksiyonlara (market, galeri, ofis vb işlevler) izin verilmemeli gibi birçok önemli konu bulunmaktadır. Sahip olduğumuz mesleki uzmanlık ve toplumsal sorumluluklarımız kapsamında, afet öncesi/ sonrası müdahale ve tespit çalışmalara katkı sunacağız, çalışmalara katılacağız ve bunun yanı sıra sağlıklı ve güvenli kentleşme ve yaşam çevrelerinin oluşturulması için Mühendislik Mimarlık Mesleğimizin bize verdiği sorumlulukla kamu ve toplum yararı doğrultusunda çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz Depremlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor; yaralıların iyileşmesini ve yaraların bir an önce sarılmasını diliyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Açıklama, sahip olunan mesleki uzmanlık ve toplumsal sorumluluklar çerçevesinde afet öncesi/sonrası müdahale ve tespit çalışmalarına katkı sunacakları ve sağlıklı kentleşme için kararlılıkla çalışmalarına devam edecekleri taahhüdüyle sona erdi.