GündemKöşe Yazıları

Bilinir De Zor Olan Uygulamak Bazen

Bilinir De Zor Olan Uygulamak Bazen

 

Yaşam boyunca birçok olayla karşı karşıya geliyor, kimini yaşıyor kimine tanık oluyoruz. Kiminden etkileniyor kiminin de farkına bile varamıyoruz ve olayların bize bir şeyler anlatıyor olma ihtimalini göz ardı ediyoruz çoğu kez. Onlar belki de tercihlerimiz ya da kararlarımız için birer mesaj niteliğinde olabilirler. Kim bilir? Öte yandan farkına varmaya çalışan biz insanların algısı, anlayışı çoğu kez yetmiyor tüm bu mesajları çözmeye.

Özellikle sevindiren, mutlu eden hatta ayakların yerden kesilmesine sebep olan olaylar üzerinde genelde pek fazla düşünülmez. Onlar yaşanır ve hafızada güzel anılar olarak depolanır, gerektiğinde hatırlanmak üzere.  “Ne yaptım da, bunu hak ettim” ya da “neden ben?” sorusunun, daha çok beklenmedik, istenmeyen olaylar karşısında yapılan bir sorgulama olmasından da anlaşılacağı üzere, üzücü olayların bıraktığı iz çok daha etkili oluyor insanın yaşamında.

Bir gün içinde bile, yaşam yerimiz dâhil tüm dünyada olup biten yüzlerce habere tanıklık ediyoruz. Genelde de korku, kaygı, panik, güvensizlik, öfke gibi duyguları tetikleyen ve stres yaratan bu olaylar, sadece olayın mağdurlarını değil toplumsal olaylara hassasiyeti olan bütün herkesi etkisi altına alıyor. Önemli performans kayıplarına sebep olan bu durum karşısında sanırım zihin, yine de dikkati farklı yönlere çekerek ruh sağlığının korunması için bir savunma geliştiriyor, yoksa nasıl dayanılır ki? Aksi halde yaşam dururdu, öyle değil mi?

Kusursuz çalışan vücut sisteminde doğal olarak bulunan “dayanma gücü” sayesinde birçok zorluğa göğüs geriliyor, elbette her bünyeye göre değişen ölçüde. Sanırım, “öldürmeyen, güçlendirir” söyleminin örnekleriyiz her birimiz ve önemli olan da ilk zorluğu sağlıklı bir şekilde ya da en az hasarla atlatabilmek. Zamanla zorunlu bağışıklık kazanılıyor zaten. Lakin potansiyel tehlike olduğu bilinen insanoğlunun var olduğu her yerde üzülmemek, incinmemek imkânsız. O halde herhangi bir olay karşısında daha güçlü bir savunma geliştirebilmek için, o an içinde bulunulan duygu durumundan bir an önce çıkılarak, mevcut dayanma gücünün kapasitesi artırılabilir. Zira bu gibi durumlarda zaten ne yapılacağı ile ilgili mantıklı çözümler bilinir de;

Mesela bir olaya karşı tepki vermeden önce, olayın kendisinin kabul edilmesinin, çözüme daha kolay ulaştıran olduğu,  Öfke kontrolü ile iyimser bakış açısının genellikle çözüm odaklı olduğu, Değiştirilmesi ve kontrol edilmesi imkânsız olan olaylara çaba sarf etmenin, boşa enerji kaybı olduğu, Olaylar karşısında duyguları yönetebilme becerisinin, psikolojik açıdan ne kadar önemli olduğu, Hayatın, her zaman planlandığı şekilde gitmeyecek olduğu,  Zorlukların yaşamın birer parçası ve yeni öğretilere imkân sağlayan deneyimler olduğu, “Neden yaşadım ya da neden tanık oldum” sorusu yerine “Nasıl başa çıka bilirim” sorusunun daha üretken olduğu,  Bütün bunlarla beraber, kişinin cesareti ve kendine olan güveninin, bu güne kadar her şeyin üstesinden gelmesini sağlayan en büyük güç olduğu gibi, Yine de, zor olan uygulamaktır bazen çeşitli nedenlere bağlı olarak.  Demet TOK Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu