Bir Guguk Saatle Başlayan Antika Serüveni
Balıkesirli emekli vatandaş Özgür Kulak (50), Dr. Ahmet Toprak Caddesi üzerindeki dükkânında MERHABA Gazetesi'ne konuşan Kulak, bu işi ticaretten öte bir tutku olarak yaptığını belirtti.

Bir Guguk Saatle Başlayan Antika Serüveni
Emekliliğini değerlendirmek için antikacılığa başladığını anlatan Kulak, “Bu benim hobim. Emeklilik günlerimi burada, vakit geçirerek değerlendiriyorum.
Hobi Olarak Başladı
Antikacılık tamamen sevgi işi. Eğer eskiyi seviyorsanız, anılarınızı da taze tutabilirsiniz. Antikanın en güzel yanı, insana haz vermesi. Mutlu olduğunuz şeye para verir misiniz? Evet, verirsiniz. En büyük alıcılar aslında biziz, yani bu işi yapanlar. Çünkü en başta kendimiz seviyoruz.” dedi.
Guguk Saat ile Başlayan Serüven
Antikacılık serüveninin bir guguk saat ile başladığını dile getiren Kulak, “Bir abimiz saat koleksiyonu yapıyordu. Ben de çocukluktan beri bir guguk saatine özeniyordum. Karadeniz’de bir vatandaşta bulduk, sarkaçlı bir Alman kurmalı saatti. Parasını gönderip aldık. Birini evime, birini dükkâna astım. Derken bir müşteri geldi. ben iki saati 550 tl ye almıştım. Gelen müşterilerden biri ‘bu saati bana sat’ dedi. Başta reddettim. Sonrasında çok ısrar edince 850 tl dedim, 3 gün sonra bana parayı getirdi. O gün hem paramızı geri aldık hem de bu işe böylece başlamış olduk.” ifadelerini kullandı.
Antikalara Bağ Kurmak
Antikaları satmanın zor olduğunu belirten Kulak, “Bu iş dikkat ederseniz ticari bir faaliyet gibi görünmüyor. Daha çok, keyif alarak yapıyorum. Antikayı seven insan bağ kuruyor. Bağ kurduğunda da vedalaşmak zor oluyor. Satmam dediğimiz birçok eşya var. Mesela Osmanlı döneminden kalma, usta işçiliği olan bir makas. Üzerinde Konstantinopolis yazıyor. Bunu satmak istemem. Bir daha aynısını bulamam.” dedi.
Nostaljik Oyuncaklar ve Koleksiyonlar
Koleksiyonundaki en değerli parçalardan bahseden Kulak, “Çocukluk oyuncaklarım var. Bunlar bana haz veriyor, çocukluğuma götürüyor. O yüzden vedalaşmak zor. En büyük koleksiyonum plaklar. Eski bardaklar, şişeler, hatta eski av tüfekleri bile var. Bunlar artık imal edilmiyor tabii.” dedi.
Antikalarla Yaşanan Bir Olay
Antikaların bazen duygu yüklü anlar yaşatabileceğini anlatan Kulak, “Bir gün 1980’lere ait spor kulüp broşürleri satıyordum. Yaşlı bir amca geldi, broşürlere bakarken eli titredi, heyecanlandı ve bir sayfayı yırttı. Sonra geri dönüp, ‘Biz bunu yırttık, almak istiyoruz’ dedi.
50 liraya sattığım broşür için 1000 lira teklif ettim. O an öyle çıktı ağzımdan. Ama zaten benim gönlümden geçen o amcaya parasız vermekti onu. Merak ettim, neden diye sordum yırttığını, heyecanlandığını. ‘O fotoğraftaki benim rahmetli oğlumdu’ dedi. Parasını geri verdim, sadece olayı öğrenmek istemiştim.” dedi.
Antika ve Yasalar
Antikacılığın korunması gerektiğini vurgulayan Kulak, “Şimdiki nesil antikalara ilgisiz. Ama biz bunları eski değil, anı olarak görüyoruz. Müzeler daha yaygınlaşmalı, eksikler tamamlanmalı. Antika ile ilgili yasalar sert. Tarihin kaybolmaması için elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.
Devam Ettirecek Kimse Yok
Antikacılığı kendisinden sonra devralacak kimse olmadığını belirten Kulak, “İki oğlum var ama bu işi sevmiyorlar. Onlara sevdiremiyorum. Devletin bu işe destek vermesi, koleksiyoncuların sergileme imkânı bulması gerekiyor. Hem almak hem toplamak, sergilemek maliyetli. Destek sağlanmazsa, bizden sonra bu işi kimse devam ettirmez.” diye konuştu.
Haber merkezi
Özel haberlerimize göz atın > tıkla oku