Bir Hobiniz Olsun!
'Bir hobiniz olsun' diyerek çıktığı yolda başarılı bir kadın işletmeci olan özlem hobi evinin sahibi Özlem Sarı örgünün bir babaanne işi olmadığını dile getirdi.
Bir Hobiniz Olsun!
‘Bir hobiniz olsun’ diyerek çıktığı yolda başarılı bir kadın işletmeci olan özlem hobi evinin sahibi Özlem Sarı örgünün bir babaanne işi olmadığını dile getirerek kişisel gelişim ve özgüveni artırmada örgünün önemine değindi.
‘TERAPİ GİBİ GELDİ’
Eşinin desteği ile bu işe başladığını belirten Sarı “4 senedir bu iş ile meşgulüm. Lisans mezunuyum. Çalışma ekonomisi okudum ama hiç mezun olduğum bölüm ile ilgili çalışma hayatına girmedim. Evlendikten sonra da düşünmedim. İki kızım var. Onlara ogu ile ilgili örgü bebekler,yelekler,hırkalar yaparken kendimi bu işi sevdigimi ve beni dinlendirdiğini farkettim. Terapi gibi geldi. Eşim sen bu işi seviyorsun meslek olarak bir işyeri açalım devam ettirelim dedi bunu bir iş haline dönüştürmek gerektiğini söyledi. Eşimin desteği kendimin de el becerisi sayesinde başladım. Allah’a şükürler olsun çok güzel gidiyor. Çok güzel dostluklar biriktirdim, biriktirmeye de devam ediyorum. iyi ki bir adım atıp bu işe girmişim” dedi
‘ÖRGÜ SAATLERİNDE BULUŞALIM’
Haftanın belirli günlerinde örgü saatleri olduğunu dile getiren Sarı “Bizim amacımız ip satmak değil para kazanmak değil. Parayı her şekilde kazanıyoruz, kazanabilirsiniz. Hanımların buraya gelip raflardaki iplere dokunmalari. Benim önceliğim onların bir şeyler üretmeleri. Kendilerini dinlemeleri. Hayatın koşuşturması bir kenara bırakıp özellikle çalışan bayanlar için iş stresini bir yana bırakmalari. Akşamları bir ilmek bile atsalar kandilleri için, psikolojileri için kar kardır. Güzel bir hobi çünkü. Gelin iplere dokunun neler örmek isterseniz tariflerini verelim bu amaçla gelen çok kadın oldu. Ne yapabilirim dediklerinde tarifleri verdim. Şallar, hırkalar, yelekler aklınıza ne gelirse. Bunların satışını yaparak da bir kazanç elde ettikler. Bu beni çok mutlu etti. Ben kazanırken benden aldıkları ile onların da kazanması çok güzel bir durum. Bunu kadınlar başardı. Para kazanmak evet ama bunun yanında dost kazanmak arkadaş kazanmak amacıyla bu dükkanı yürütüyorum. İnsanların iyi gelen şeyleri yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Haftanın bir günü keyifli sohbetler eşliğinde örgü saatimiz oluyor. Biz kadınlar zaten her zaman her koşulda hayatı ilmek ilmek örüyoruz. Yoruldugumuz zamanlar elbette oluyor. İşte o zaman diyorum ki hobi olarak bir şey üretin. Üretken kadınlarimiz olduğu sürece herşeyi yapabilir. Boş sohbetler ile boş işler ile kafalarını yormasinlar. Bu tür hobilere yonelsinler. Kendi içimde bu işi yaptığım icin çok mutluyum. Severek yapıyorum ki arkası o şekilde geldi şükürler olsun. Çalışmayı düşünen bayanlar için ekmek teknesi olur benim gibi. Ben de evde yaparken kendimi işyeri sahibi olarak buldum. Her kadın yapabilir. Güzel bir meslek. Düşünüyorum diyen her kadına yardımcı olurum 4 senedir bir hobiniz olsun diyerek çıktığım bu yolda bir kadın girişimci olarak işimi ilerletip el emeklerini hep sergileyip hem satıyorum.Guzel Sanatlar mezunu değilim herkes öyle zannediyor ama değilim. Konumuza dönecek olursak bayanlar ile orgü saatinde buluştuğumuzda orgü öğrenerek keyifli zaman geçiriyorlar. Bir şeyler üretmenin zevkini tadiyorlar. Kendi el emekleri örgülerle terapi gibi bir hobiye sahip oluyorlar. Hiç bilmeyen hanımlara tavsiyem İster şişle, isterseniz de tığ ile örgü örmeye hemen başlasınlar” şeklinde konuştu.
‘ÖRGÜLER ARTIK SANAT ESERİ GİBİ’
Örgülerin sanat eseri gibi tasarlandığını söyleyen Özlem Sarı ” Şu an her şey modern örgüye dönmüş durumda. Eskinin sanatları da gündeme gelmiş ama bunu yeni versiyonu ile harmanlayıp ortaya çıkıyoruz. Eski bildiklerimizi yenileri ile harmanlıyoruz. Yeni versiyon ipler çok fazla var. Eskiden bu kadar ip çeşitliliği yoktu. Örgü bilgimiz olsa da ip çeşidi olmadığı için bu kadar fazla çeşit ve ürün ortaya çıkmıyordu. İp çeşidi ve örgünün de gelişmişliği ile sanat eseri yada tasarım gibi oldu” dedi.
‘ÖRGÜ BİR BABAANNE İŞİ DEĞİLDİR’
Örgünün yaşlı işi olmadığına dikkat çeken Sarı “Örgü bir babaanne işi, anneanne işi değildir. Gençlerimizin de örgü örmesini çok takdir ediyorum. Örgü işi yaşlı işi olmadığını en küçüğünden en büyüğüne kadar hep dile getiriyorum. Gençlerin telefon tablet bilgisayar ortamından kopmasını da sağlıyor . Gençleri de destekliyorum. Bu girişimim de var. Tarifler ile destek sağlıyorum. Her yaşın işi örgü. gencin Orta yaşın hatta artık erkekler bile örgü örüyor. Gençleri daha çok özendirmek gerekiyor. Ben kızlarıma öğretiyorum. Bizim çocukluğumuzda elbezi ördüğümüz zamanlar vadi anneler anneanneler babaannelerin öğrettiği. Gençlerin de örgü ormesini istiyorum. Kitap okunmuyor çünkü artık telefon tablet bilgisayar sosyal medya bağımlıgi var. Bu şekilde kafalarını da boşaltmış oluyor. Kendine ilerisi için umut olur. Kadın üretkenliğini arttırabilmek ve yaşama da o konuda destek olmalarını sağlamak gerektiğini düşünüyorum. Kişisel Gelişim ve özgüveni arttırmada bu tur hobilerin önemi çok fazla. Ortaya çıkan el emeği ürünler sayesinde kaygı ve endişelerden bizi uzaklaştirabiliyor. Böylece daha dingin ve daha sakin bir yaşama yaklaşabiliyoruz. Ve daha mutlu oluyoruz. “İfadelerini kullandı.
Haber Merkezi
