ÇIRAKLIKTAN USTALIĞA
ÇIRAKLIKTAN USTALIĞA
Balıkesir Elektronik ve Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Nejdet Arslan, oda içerisinde 16 kalemde mesleğin faaliyet gösterdiğini ve bu meslekler arasında en önemlisinin elektrik tesisatçılığı olduğunu belirtti. Arslan, “Türkiye’deki evlerde çıkan yangınların ortalamasına bakarsanız geneli elektriksel oluyor. Bu sebeple önemli bir meslek icra ediyoruz. Can ve mal güvenliğine hitap ediyoruz” dedi.
Üye ortalamamız 700 kişi o
Elektronik ve Elektrik Teknisyenleri Odası’nın üye sayısının güncel durumu hakkında bahseden Nejdet Arslan, “Bizim odamızda faaliyet gösteren toplamda 694 üyemiz vardır. Ancak bizim üye sayımız aylık olarak değişiyor. Yeni dükkan açanlar oluyor veya çeşitli sebepler ile kapatanlar da oluyor. Nereden baksanız odamızın, üyeleri ortalaması 700 kişi olabiliyor” dedi.
Toplamda 16 kalemde meslek Var
Elektronik ve Elektrik Teknisyenleri Odası’nda hangi mesleklerin faaliyet gösterdiğinden bahseden Arslan, “Burası Elektrik ve Elektronik Teknisyenleri Odası olarak geçer. Dolayısıyla tek kalemde hizmet veren esnaf yok. Elektrikçi , elektronikçi , beyaz eşyacı var, iklimlendirme ve soğutma dediğimiz klimacı , buzdolabı bakım ve onarım yapanlar , bobinajcılar E-ticaret ile uğraşanlar var. Toplam 16 kalemde üyelerimiz var” ifadelerini kullandı.
Elektrikçilik altın meslek olarak biliniyordu
Elektronik ve Elektrik Teknisyenleri Odası’nın genel sorunlarından bahseden Arslan, “Eskisi gibi usta-çırak ilişkisi kalmadı. Bu 4+4+4 sistemi bizi bozdu. Önceden elektrikçilik altın meslek olarak biliniyordu. Önceden aileler çocuklarını, kolunda altın bilezik olsun diye sanayiye veya esnafların yanına gönderirdi. Çocuklar, küçük yaşlardan itibaren bir esnafın yanında zanaat öğrenirdi. Daha sonra çocuklar, çırak olarak girdikleri dükkanlarda çalışır ve bu mesleği beğenirler ise usta olurlardı. İyi bir şekilde işin mutfağında piştikten sonra işi öğrenirlerdi. Sevmezler ise de okuluna devam ederlerdi. Yani önceki dönemlerin gelenekselleşmiş bir kültürü olan usta-çırak ilişkisi, bir gence iki adet alternatif sunuyordu. Ama okullar ile birlikte gelen 4+4+4 sistemi ile çocuk, okuluna gidiyor. Okul bitiminde ise 18 yaşına geliyor. 18 yaşında çırak olmaz. Çünkü o kişi artık adam olmuştur. Adam zaten 19 yaşında askere gidiyor. Askerden geldikten sonra ben bu adam ne öğretebilirim? Elektrik mesleğinin neresini öğretebilirim? Meslek Liselerin’de okuyanlar için ise durum biraz daha farklı. Bana göre Meslek Lisesi’nde okuyanlar, hayatın pratik yönünü almıyorlar. Mesleğin pratik yönlerini öğrenemediği için de yeterli bir eleman çıkmıyor.
Elektirik Tesisatçısı 150 Civarında
Yeterli eleman olmadığı durumlarda da maalesef Balıkesir, bu durumdan mesleki açıdan zarar görüyor. Bizim odamıza kayıtlı Elektrik Tesisatçısı sayısı 150’dir. Bizim kayıp-kaçak dediğimiz yani Vergi Mükellefi olmayan; Mesela Belediye’de çalışıyor veya çırak-kalfa Vergisi yok, Bağkur’u yok dosyalarında Elektrik Mühendisleri kol, kanat geliyorlar ve çalıştırıyorlar onlara da 150 kişi desek Balıkesir’de toplamda 300 kişi bu meslekte çalışıyor. Balıkesir’in merkez nüfusu 400 bin kişiden oluşuyor ve maalesef yetmiyoruz. Yetmiyoruz ama para da kazanamıyoruz. Değişik bir döngü. 2 tane veya 3 tane arkadaşımız aç gözlülük yapıyor ve ben daha çok iş yapayım diye uğraşıyor. Tamam, daha çok yapıyorsunuz da ucuza yapıyorsunuz. Ucuz iş ile daha fazla sürüm elde ediyorlar. Ucuza yapmayın. Bir inşaatta, çok iş yapıp da 2 saat vakit geçireceğine az iş yapıp o inşaatta 1 gün vakit geçir daha kaliteli bir iş üret. Daha çok para kazan. Mühendislerin arka çıktığı kayıp-kaçak dediğimiz kayıt dışı insanlar olduğu sürece de maalesef çok kaliteli işler üretemiyoruz. Çok da para kazanamıyoruz. Devletin bu duruma bir formül bulması gerekiyor. Güzel bir uygulama yaptılar; Mesela çırak okuluna lise olarak giden öğrenciler, işte haftanın 2 günü okul 4 günü iş yerinde bunun maaşını da Devlet verdi. Ama halka tanıtımını yapamadılar. Aslında Devlet, bunu güzel düşündü. Ama tanıtımını yapamadılar. Ailelere anlatamadılar. Eskisi gibi çırağımız çok olsa ve onlar da yetişse bugün sayımız, tahminen 700 veya 800 kişiye bile dayanabilir. O sayıya ulaşırsak daha kaliteli işler çıkar” dedi.
Elektrik görülmez, hissedildiğinde iş işten geçmiştir.
Elektronik ve Elektronik sektöründe son zamanlarda yaşanan gelişmelere değinen Arslan, “ Elektronik mesleğinde, en son çıkan LCD televizyonların tamiri olmuyor. Eskiden sanayide ustalar, herhangi bir durum olduğunda hemen tamirini yapıyorlardı. Ancak şu an bozulan parçanın yenisini internetten sipariş edip, bozulan parça ile değiştiriyorlar. Günümüzde şu an zaten elektronik mesleği bitiyor. Bu televizyonları tamir edenler bitiyor. Örneğin; kişinin televizyonunun ekranı kırıldı, tamirci yeni bir ekran takıyor. Olmuyor ise atıyor. Dün birisi ile sohbet ediyoruz; LCD televizyonuna kalem ile dokunmuş ve ekranı bozulmuş. Ekran değişimi için götürdüğü yer de ürünün yarı fiyatı kadar ekran değişim ücreti istenmiş. Bu şekilde elektronik tamircilik mesleği de bitiyor.
Usta, kapalı entregre yapıyor. Bu ürün tamir olmuyor. Ama eski tüplü televizyonlar da dirençleri değiştirirdik, çeşitli parçalarını değiştirirdik ve çalıştırırdık. Aynı zamanda Elektrik mesleği de çok büyük bir sıkıntı içerisinde. Gelişen teknoloji ile birlikte gelen araba şarj istasyonları, elektrikli arabaların yaygınlaşması ile birlikte her yerde kurulmaya başladı. Bu şarj istasyonları, kuvvetli akım çeker. Elektrik; aktif, pasif ve reaktif diye 3’e ayrılmaktadır. Elektrikçilerde de farklı elektrikler vardır. Bunlar yarın bir gün başımıza iş açar. Mesela Elektrik tesisatları yer altına alındı elektrik tesisatları ve müteahhide verildi. İleriki süreçlerde elektrik tesisatları su, nem ve don gibi olaylarda patlayabilir. Bunlarda çok büyük bir sıkıntı. Devletin biraz dikkat etmesi gerekiyor. Güvenilir müteahhitlere verilmesi lazım. İyi bir şekilde denetlemesi lazım. Kontrol elemanlarının dışarıdan gelmesi lazım.
Müteahhit ile kontrol elemanlarının bir araya gelmemesi lazım. Elektrik görülmez, hissedildiğinde iş işten geçmiştir. Elektriği göremeyiz ama hissettiğiniz de ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Çok eski dönemlere gittiğimizde bir evin tesisatı döşerken, evin mutfak bölümüne iki adet priz koyardık. Geldiğimiz noktada sadece mutfağın normal bir evde sadece 11 veya 12 tane priz koyabiliyoruz. Demek ki o kadar çok elektronik cihaz kullanıyoruz. Peki bu cihazlar oluşurken dış hatlar yenilendi mi? Evleri, şarj istasyonlarını düşünün. Devletin bu iletim hatlarını gözden geçirmesi gerekiyor. İleriye dönük bir şekilde çok büyük bir sıkıntı olur. Bizim odamız adına olmaktan çok, vatandaşların sıkıntısı oluyor” dedi.
Ustalık belgesi, kişiyi meslek konusunda geliştirir
Sertifikasyon ve ustalık eğitimlerine değinen Arslan, “Elektrik tesisatçılığı mesleğinde, sertifika almanın önemi tabii ki vardır. Ancak sertifikadan önemli olarak gösterebileceğimiz, ustalık belgesi kişiyi meslek konusunda yetiştirendir. 3308 Çıraklık Kanununa göre 3 yıl çırak olarak ve 4 yıl kalfa olarak çalıştıktan sonra ustalık belgesi alıyor. Ustalık belgesinde, 16 kilowatt’a kadar tesisat ile ilgilenebiliyor. Evin içerisinde ki priz sayısı veya lamba sayısı kullandığın elektrik gücü kadar. 2 yıl okul bitirmiş olanlar, tekniker oluyor ve 30 kilowatt’a kadar hizmet verebiliyor. Teknik öğretmenlerin ise 50 Kilowatt’a kadar, mühendislerin ise kilowatt açısından sınırsız gücü oluyor. Ustalık belgesini almadığında elektrik sektöründe iş yapamazsınız. Yani Türkiye’deki evlerde çıkan yangınların ortalamasına bakarsanız geneli elektriksel oluyor. Bu sebeple önemli bir meslek icra ediyoruz. Can ve mal güvenliğine hitap ediyoruz. Elektrik tesisatçısınız yaptığı ve ev içerisinde basit olarak görülen lambanın yanması, abone demektir. O aboneye imza atan o elektrik tesisatçısı, bu abone var olduğu sürece bundan sorumlu. Orada bir yangın çıktığında veya can kaybı olduğunda, imza attığı için 20 yıl sonra bile sorumlu oluyor. Oda içerisinde 16 kalemden meslek bulunuyor. Bunların en önemlisi elektrik tesisatçılığıdır. Çünkü demirci, bağladı ve gitti. İmza var mı? Yok. Boyacı, boyadı ve gitti. Boyacı, imza atıyor mu? Hayır. İnşaat esnasında ve yapımından sorumlu olan her kim ise işini yapar ve gider. Elektrikçi, beton atımında orada yer alıyor. Sıva atılırken orada. Boya atılırken, inşaatın başında yer alıyor. Yani ev sahibi ve elektrikçi, inşaat süresini beraber yaşıyorlar. Elektrikçi bu sebeple çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Buse Tuncay