Düğün Dernek Günleri

Düğün Dernek Günleri, Balıkesir’de düğün sezonu dolu dolu geçiyor. Haftasonları düğün salonları dolup taşarken açık alanlarda tercih edilen salonlarda rağbet görenler arasında.

Düğün Dernek Günleri

Düğün dernek günleri topluca biraraya gelmenin apayrı birer vesilesi aynı zamanda. Eğlenmek sohbet etmek kadar güzel ne var? Tabiki dua eşliğinde gerçekleşen düğün dernek günleri biraraya gelmenin ve genç çiftleri mutlu görmeninde ayrı bir güzelliğini yaşatıyor. Sünnet cemiyetleri ise bir kültürün yaşatılması için en güzel toplu cemiyet günleri arasında.

Atlı etkinlikler Balıkesir’de çok yoğun görülüyor. Bu haftasonu özellikle sünnet cemiyetlerinde atlıların gösterisi ve sünnet çocuğunun atla gezdirilmesi çevrede bu etkinliği görenlerinde izleme vesilesi oluyor.
Bu arada eskiden günümüze hala kullanılan ve hafızalarda pekçok farklı anlamları olan atasözlerinide bugün hatırlatmak isterim. İşte o atasözleri

ATASÖZLERİ
Aydın çukuru, altın çukuru.
Aydın yaylası, incir yaylası.
Dağ, dağ üstüne olmuş; hane, hane üstüne olmamış.
Bağ dua değil çapa ister.
Pekmez gibi malın olsun, sineği koçarlıdan gelir.
Pis boğazla boş boğaz dertten kurtulmaz.
Akan çay her zaman kütük getirmez.
Karacasu’da bardak yaparlar, akşama kalmadan Kuyucak’da kulpunu takarlar.
Ekmeğini katığına denk eden aç kalmaz.
Erinden evvel kalkan avrat, deh demeden giden at, ne murattır ne murat.
Çifitçinin karnında kırk tane gelecek yıl vardır.
Sinekte bal, tembelde mal aranmaz.
Kaza gelmez hak yazmayınca, bela gelmez kul azmayınca.
Bir tutam ot deveyi hendekten atlatır.
Acı patlıcanın kırağı çalmaz.
Çiftçi yağmur yağarsa, testici yağmur yağmazsa der.
Düğün el ilen, harman yel ilen olur.
Saç sefadan, tırnak cefadan büyür.
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.
Her çiftçinin karnında kırk tane gelecek yıl vardır.
Aba ile ürkütüp yaba ile saymak.
Aç gözlü doymuş, tok gözlü doymamış.
Duvarı nem, insanı gam çürütür.
Deli, çınara çıkmış yıldız toplamış.
Deli kıza nikah tutmaz.
Eldeki gömlek eskimez.
Ersiz olmuş, evsiz olmamış.
El eli yursa, el yüzü yur.

İmam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz.
Kadersiz köpek kurban bayramı günü Yahudi mahallesine gezmeye gidermiş.
Kız anasının kulağı delik olur.
Saç sefadan, tırnak cefadan büyü.
Tuzsuz aş, ağrısız baş olmaz.
Uzunda akıl olsa, kavakta koza olurdu.
Aba ile ürkütüp yaba ile saymak.
Aç gözlü doymuş, tok gözlü doymamış.
Duvarı nem, insanı gam çürütür.
Deli, çınara çıkmış yıldız toplamış.
Deli kıza nikah tutmaz.
Eldeki gömlek eskimez.
Ersiz olmuş, evsiz olmamış.
El eli yursa, el yüzü yur.

Fatma Kara