Eskiden Ramazan’da Evlerin Kapıları Neden Açık Bırakılırdı?
Eski ramazan geleneklerine göre evlerin kapıları neden açık kalırdı?

Eskiden Ramazan’da Evlerin Kapıları Neden Açık Bırakılırdı?
Ramazan ayı, sadece oruç tutmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumların bir araya gelip birbirlerine destek olduğu, misafirperverliğin zirveye çıktığı bir dönemdir. Eski zamanlarda, özellikle iftar vakitlerinde, kapıları açık bırakmak bir gelenek haline gelmişti. Bu geleneğin ardında yatan asıl düşünce, misafirlere tanrı misafiri gözüyle bakmak ve insanları sıcak bir şekilde kabul etmekti.

İftar Sofralarının Geleneksel Açık Kapı Misafirperverliği
Ramazan ayında, evlerin kapıları neredeyse her zaman açık olurdu. İftar saatinde hazırlanan eksiksiz sofralar, sadece ev halkına değil, yolcuya, komşuya, hatta tanımadıkları kişilere de sunulurdu. Tanrı misafiri olarak kabul edilen bu kişiler, sofrada yerlerini alır, oruçlarını birlikte açarlardı. Yabancıların dahi sofralarda yer bulması, sosyal medyanın olmadığı zamanlarda gerçek bir sosyal etkileşim aracıydı. Hoş sohbetler, paylaşılan gülüşmeler, yeni tanışmalar ve dostluklar bu sofralarla pekişirdi.

Tanrı Misafirine “Diş Kirası” Geleneği
İftar sonrasında ise ev sahibi, sofrada yer alan misafirlere teşekkür olarak “diş kirası” adı verilen hediyeler sunardı. Bu gelenek, ev sahibinin misafirine duyduğu minnettarlığı gösterdiği bir ritüeldi. Altın, gümüş gibi değerli hediyeler, diş kirası olarak verilirdi ve misafir, sofradan ayrılırken küçük bir armağanla mutlu olurdu. Bu uygulama, hem misafiri onurlandırma hem de toplumsal bağları güçlendirme amacı güderdi.

Diş Kirası Geleneği Günümüzde
Bugün, diş kirası geleneği büyük ölçüde unutulmuş olsa da, bazı yörelerde hala yaşatılmaya çalışılmaktadır. Günümüzde sofraların zenginliği, sosyal medyada yapılan paylaşımlarla sağlansa da, eski gelenekler ve insan ilişkilerindeki sıcaklık hâlâ özlenen unsurlar arasında yerini almaktadır.
Evlerin kapılarının açık olduğu, sofraların şenlendiği bu geleneksel Ramazan atmosferi, insanları bir araya getirmenin, misafirperverliği yaymanın ve toplumsal birlikteliği güçlendirmenin en güzel yollarından biridir.
Haber Merkezi