Ev Alma Komşu Al
Ev Alma Komşu Al
Zaman zaman atalarımızın söylediği sözlerin ne kadar yerinde olduğunu yaşayarak deneyimliyorum. Elbette o sözler de bir deneyim sonucu çıkmıştır lakin bazılarının hala güncel olmalarına şaşırıyorum. Öyle ya onca talim terbiye görmüş geçirmiş bir toplum olarak bir gıdım ilerleyememiş olmak size de şaşırtıcı gelmiyor mu?
Çocukluğumdan beri duyarım “ev alma komşu al” sözünü ve komşu ile yaşanan sorunları, da uzaktan davulun sesi hoş geliyormuş insanın kendi başına gelene kadar. O zamanlar bir de “çok da kafanıza uymuyorsa merhaba ile sınırlarsınız komşuluğunuzu canım” derdim. Nihayet ben de anladım ki bazı komşular bırakın merhaba demeyi gerçekten “ev alma komşu al” sözünü dedirtiyormuş.
İyi bir gözlemci olarak diyebilirim ki; özellikle toplu yaşanan yerlerde kişilerin yaşam kurallarına gösterdiği hassasiyetin derecesi, onların kültürel özelliklerini ve çevre bilinçlerini kolayca anlamanızı sağlıyor muhabbetiniz olmasa bile.
Genelde gençlerin düşüncesizce hareket ettiklerinden yakınılır rahatsızlık veriyorlar diye. Zira onlar genç elbet bir gün olgunlaşacaklar. Ya yolun yarısına gelmiş ve sosyal hayatın içinde yetişmiş insanların;
Her gece sarhoş olacak derecede içip küfürlü cümlelerle ve yüksek seslerle komşularını rahatsız etmelerine,
Hemen hemen her gün evinde tadilat varmışçasına gürültü çıkartmalarına,
Evlerinin dışına taşırdıkları kavga seslerine,
Tüm site halkının duyabileceği şekilde müzik yayını yapmalarına,
Ortak alanları kendilerinin özel mülküymüş gibi kullanmalarına,
Evlerinde yer bulamadıkları eşyalarını dışarıya atıp görsel kirlilik yaratmalarına,
Verandalarında uygunsuz bir şekilde oturup şuh kahkahalar atmalarına,
Mangal keyfi yapacağız diye dumana maruz kalan komşularını kapı baca kapatmak zorunda bırakmalarına,
Uyarıları umursamayıp üstüne bir de verdikleri rahatsızlığın dozunu artırmalarına,
Ve çevreye verdikleri bütün bu rahatsızlıklara rağmen her şey yolundaymış gibi davranıp bir de komşular neden bizimle konuşmuyor diye yakınmalarına ne demeli? Ben bilemedim doğrusu.
Konu, komşu olunca aklıma bir de “komşu, komşunun külüne muhtaçtır” sözü geldi. Tam da bu durum için isabetli bir söz değil mi? İyi komşunun bir nimet olduğunu, insan herhangi bir konuda onlara muhtaç kalınca anlıyor. İşte o vakit geldiğinde de komşusunun kapısını gönül rahatlığıyla çalabiliyor insan. Elbette o samimiyet sağlanmışsa ne ala. Çünkü bin bir türlü rahatsızlığı yaşatmışken, o kapıların duvardan farkı kalmayacaktır haliyle.
Demet TOK
Şair/Yazar
