KADİR GECESİ
19 Mayıs Salı gününü 20 Mayıs Çarşamba’ya bağlayan gece, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı “Kadir Gecesine” kavuşmanın sevinç ve...
19 Mayıs Salı gününü 20 Mayıs Çarşamba’ya bağlayan gece, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı “Kadir Gecesine” kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşayacağız.
Kur’an-ı Kerim, bu geceye müstakil bir sure tahsis ederek, gecenin en güzel biçimde tasvirini yapmıştır: “Biz onu (Kur’ân-ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh (Cebrail), Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.” (Kadir Suresi, 1-5) “Kuran’ın övdüğü gecedir Kadir Gecesi.
Çünkü Kuran’ın indiği gecedir Kadir Gecesi. Kadir suresi, bizlere üç temel mesaj vermektedir:
1-Kadir gecesini değerli kılan Kur’an’ın bu gece indirilmeye başlanmış olmasıdır. Yani asıl özne Kur’an’dır. Müminlerin Allah katındaki kadrini, kıymetini yücelten de Kur’an’dır. Bu gece Kur’an’ın kılıfından çıkarılarak tozlarının silindiği gece değil, Kur’an’la yüzleşmemiz gereken gecedir. Kur’an’ın hak, hakikat, ahlâk ve adalet ilkelerine sarıldığımız ölçüde bu gecede bir ömre bedel manevî gelişmeler yaşayabiliriz.
Kur’an’la doldurulan her gönül, Kur’an’ın rehberlik ettiği her hayat, Kadir gecesi kadar değerlidir. Bu gece insanoğlunun hem gecenin hem de kendisinin kadrini bilmesi gereken gecedir.
2-Kadir gecesi müminlere çok büyük imkân ve fırsatlar sunulmaktadır. “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” ayetini iyi anlamak gerekir. Burada zikredilen bin sayısı hakiki anlamda mı, bir ömre bedel bir gece mi, yoksa çokluktan kinaye midir? Daha çok kabul gören kanaat bir ömre bedel bir zaman dilimi oluşudur. Kadir gecesi diğer bütün kutlu zamanların üstünde ve önünde olarak Yüce Rabbimizin insanlığa açtığı bir rahmet kapısı, bir umut pınarıdır. Bu gece, hayatımızın çok hızlı seyreden akışı içerisinde geçmişimizi değerlendirerek gafletle geçen günlerimizi sorgulama, günahlardan arınma, unutarak veya bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip af ve bağışlanma dileme zamanıdır.
Hz. Mevlana Kadir gecesi hakkında “ Bu gece ihsan, lütuf ve bağışlanma gecesidir.” diyor. Hz. Peygamber (s.a.s.) ihsan nedir? Sorusuna; “ihsan; Allah Teâla’yı görüyormuşçasına ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da şüphesiz O (c.c.) seni görüyor”, şeklinde kısa ama özlü bir cevap vermişti. Burada ibadeti bu dünyada yapıp ettiğimiz her şey olarak anlayabiliriz. Bu anlayışa göre yüce Allah her zaman ve her yerde bizi görüp gözetmekte, söylediğimiz hatta içimizden geçirdiğimiz her şeyi işitmekte ve bilmektedir. Biz yaptıklarımızın ve yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımızın hesabını mutlaka verecek olan insanlarız. Kadir gecesinde bu şuuru kazanan insanlar için bu gece bin aydan hayırlı olur.
O gece Rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetlerin farkında olma zamanı. İşin sırrı, Kadir gecesinin de içinde yer aldığı İslam’ın zaman sırrını çözmede. Zamanın değeri, o zamanda meydana gelen olaylardan ve o zamanın yüklediği değerlerden kaynaklanmaktadır.
Kadir gecesi hangi halde bin aydan daha fazla hayra vesile olur? Kul eğer o gece ezelde Rabbine vermiş olduğu ahdine bağlılığını kopmayacak bir şekilde yenileyip Kur’an ve Hz. Muhammed’e sımsıkı sarılacağına söz verirse işte o zaman bu durum hâsıl olur.
3-Melekler bu gece yeryüzüne inerler. O kutlu gecede yüce Allah’ın izniyle melekler iniyor insanların dünyasına. Gerçek mahiyetini ancak Mevlâ’nın bildiği ve bize tedbirli olun diye haber verildiği o gece yeryüzüne inen meleklere eşlik edecek manevi yapıya uygun bir kulluk şuuruna sahip olmak gerekir. Aksi halde çok kötü bir ev sahibi konumuna düşer, yüzümüz kızarır, mahcubiyetten iki büklüm oluruz. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar adeta bir “selam, huzur, esenlik, güvenlik, sulh, selamet ve barış çağrısı” yapılır katılaşmış yüreklere.
Kadir gecesini idrak ve ihya ederken, dünyanın neresinde olursa olsun topyekûn açların, yoksulların, mağdurların, mazlumların dertleri ile dertlenmek, kederlerine ortak olmak, yaralarını sarmanın dini ve milli sorumluluğumuz olduğu hatırlanmalı, Yüce Yaratıcımızla ve çevremizle barış içinde yaşamanın ve hayatımızı anlamlı kılmanın yolları aranmalı, kendimiz, ailemiz ve bütün insanlık için dua etmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz bu mübarek gecede ‘Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet’ diye dua etmemizi tavsiye etmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin ve İslam âleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ediyor, yüce Allah’tan, tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız tüm ibadetlerimizi kabul etmesini, bu gecede yapılan dua ve yakarışların, mücadele ettiğimiz salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını niyaz ediyorum.
Fahri SAĞLIK
Karesi Müftüsü