GündemKöşe Yazıları

Kanserden Değil Geç Kalmaktan Korkun

Kanserden Değil Geç Kalmaktan Korkun

Ülkemizde meme kanseri her 8 kadından birinde görülüyor. Uzmanlar erken teşhis için 25 yaşından sonra kontrolün şart olduğunu belirtiyor. Çeşitli konularda uzman yorumlarıyla paylaştığım bilgiler arasında çeşitliliğe önem veriyorum. İşte bugünde sağlık noktasında yaygın ve adını duyduğumuzda korktuğumuz kanser türlerinden biri olan meme kanseri konusuna yer ayıracağım.

Meme kanserinde başarılı tedavinin ilk koşulu erken tanı. Kişinin meme kanseri açısından bireysel riskinin bilinmesi, düzenli takip, düzenli hekim muayenesi, tarama testlerinin düzenli yapılması ve kadınların kendi kendine meme muayenelerini doğru ve düzenli olarak uygulamalarıyla erken tanı mümkün olmakta. Kadınlarda en sık görülen kanser tipi olan meme kanserinin meme hücrelerinin kontrolsuz çoğalması ve özelliklerini değiştirmeleriyle ortaya çıktığını ifade eden ve her 8-10 kadında bir görüldüğünü aktaran Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Kadınların her ay adet dönemini takip eden hafta içerisinde mutlaka kendi kendisini meme muayenesi yapması gerekiyor.

Belirtilen risk faktörlerine sahip olan kadınlar, en az yılda bir kez hekim muayenesinden geçmeli, meme ultrasonografisi ve mamografi gibi ilk basamak tarama testlerini yaptırmalıdır. 25 yaşından sonra her yıl ultrasonografi, 40 yaşından sonra ise mamografi yapılması, erken teşhis için çok önemli. Meme kanseri tanısı alan bir kadına hekimi tarafından mutlaka tüm vücut tarama incelemeleri yapılmalı ve hastalığın hangi evresinde olduğu belirlenmelidir. Hastalığın tekrarlamadan ve vücuda yayılmadan başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için evreleme şarttır” ifadelerini kullanıyor.

Bu belirtilere dikkat!

Meme kanseri tedavisi erken evrelerde teşhisin hayat önemini kaydeden Tuğbay Tuğ meme kanserinin en sık karşılaşılan belirtisinin, ağrısız ve zamanla büyüyen bir kitle hissedilmesi ile anlaşılabildiğini söyleyerek diğer belirtileri şöyle sıraladı: “Meme derisinde çekinti, deride renk değişikliği, meme başı çekintisi, kanlı meme başı akıntısı, memede ele gelen sertlikler, koltuk altında lenf bezi büyümeleri gibi belirtilerle kendisini ortaya çıkarıyor.”

Kimler risk altında?

-Geç menapoza girerek uzun süre kadınlık hormonuna (östrojen) maruz kalmak

-Hiç doğum yapmamak

-İlk doğumu 35 yaşından sonra yapmak

-Bebek emzirmemek

-Dışarıdan uzun süreli kadınlık hormonu kullanmak (doğum kontrol ilacı, tüp bebek tedavisi gibi)

-Ailede meme, rahim ya da yumurtalık kanseri bulunması

-Fibrokistik meme yapısında görülen bazı doku değişiklikleri

-Kilolu olmak

-Yağlı beslenme

-Stresli hayat tarzı    -Alkol ve sigara kullanımı olarak belirtilebilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu