Mal Varlığını Bağışlayan Zerey'in Yeni Yuvası: Darülaceze

81 Yaşındaki Cavide Zerey, 8 Yıldır Darülaceze'de Hem İbadetle Hem de Yeni Arkadaşlıklarla Zamanını Değerlendiriyor

Mal Varlığını Bağışlayan Zerey'in Yeni Yuvası: Darülaceze

Mal Varlığını Bağışlayan Zerey’in Yeni Yuvası: Darülaceze

Cahide Zerey’in babası Abdullah Zerey, Romanya’da doğdu. Askerlik çağına geldiğinde “Moskofa askerlik yapmam, Türkiye’de askerlik yapacağım” diyerek İstanbul’a geldi. Burada eşi Vasfiye ile tanışıp evlenen Abdullah Zerey, Kurtuluş Savaşı’nda silah toplayarak Anadolu’ya götürdü.

Aile, Kurtuluş Savaşı sonrasında İstanbul’un Fatih ilçesine yerleşti. Baba Abdullah Zerey, bir paşanın konağındaki bostanda sebze yetiştirerek ailesini geçindirdi.

Cahide Zerey, Zerey ailesinin beş çocuğundan biriydi ve 1942 yılında Fatih’te dünyaya geldi. Okuma hırsıyla dolu bir Cumhuriyet kadını olma arzusunu taşıyan Zerey, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kazanarak ailesinden ayrılmaya karar verdi. 20’li yaşlarının başında İstanbul’dan ayrılarak Ankara’ya giden Zerey, ailesinden uzakta geçen zorlu günlerin yanı sıra babasıyla ilgilenerek ailesine destek olmanın gururunu yaşadı.

Ankara Üniversitesi’ndeki başarılı 4 yıllık eğitiminin ardından avukatlık mesleğine adım atan Zerey, hayalinin peşinden giderek 25 yıl boyunca bu alanda başarılı bir kariyer sürdürdü.

“Mesleğimi çok sevdim” diyen Cahide Zerey,

Avukatlık kariyerinden Darülaceze’ye uzanan yaşam öyküsünü AA muhabirine anlattı. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Fatih’te tamamlayan Zerey, Hukuk Fakültesi’ni 1972 yılında bitirdi.

Zerey, avukatlık döneminde ceza davalarını sevmediği için genellikle hukuki davalarla ilgilendiğini belirtti. Avukatlık mesleğinin çocukluk hayali olduğunu vurgulayan Zerey, “Mesleğimi çok sevdim, her zaman haklı olduğuna inandığım davaları üstlendim. Maddeden ziyade mananın önemli olduğuna inanıyorum. Haklı davayı savunmak beni mutlu ediyordu. Miras davaları genellikle uzun sürerdi. Üsküdar’da bir dava almıştım ve tahminim 1 yıl sürecekti ancak tam 10 yıl sürdü. Bu süre zarfında her duruşma öncesi Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin türbesini ziyaret ettim. Bir gün dua ederken şöyle demiştim: ‘Bu dava hiç bitmesin, eğer biterse sana ziyarette bulunmaya zamanım olmaz.’ Ne hikmetse dava uzadıkça uzadı.”

Mal Varlığını Bağışlayan Zerey'in Yeni Yuvası: Darülaceze

“Çocuğum olmamasına çok üzülüyorum”

Cahide Zerey, özellikle kendisini okumaya teşvik eden dedesinin hayatındaki önemli rolüne vurgu yaptı. Zerey, dedesinin yaşamını şu şekilde anlattı:

“Annemin babası, İstanbul’da doğup büyümüş biriydi. Bir dönem Abdülhamit’in antikacılığını yapmış, ancak İstanbul’da çıkan büyük yangında dedemin konağı yanıp kül olmuş. O zamanlar Vatan Caddesi açılmamıştı ve o bölge Sinanpaşa Mahallesi olarak bilinirdi. Dedemlerin konağı da oradaydı. Rivayete göre, Eyüp’ten Yenikapı’ya kadar bir güvercin uçmuş ve her uçtuğu yer yanmış. Evler o dönemde ahşaptı, bu nedenle İstanbul büyük zarar görmüştü. Dedem, bu yangında bütün mal varlığını kaybetmiş. Ancak her zaman benim en büyük destekçim oldu.”

Zerey, mesleki tutkusuyla yoğun bir çalışma temposuna sahip olduğunu belirterek özel hayatını ihmal ettiğini söyledi. “Evlenmek kısmet olmadı. Genç kızlara tavsiyem, kariyer yapacağım diye kısmetleri geri çevirmeyin. Ben hep iş odaklı olduğum için kısmetlerimi kaçırdım. Kendinize güvenin, hiçbir şeyden korkmayın, hem kariyer yapın hem de evlenin. Keşke evlenseydim, oysa birçok kısmetim de çıkmıştı. Sebepsiz yere geri çevirdim. Şimdi evlatlarım olurdu. Çocuğum olmamasına çok üzülüyorum.” dedi.

“8 yıldır Darülaceze’de yaşıyorum, çok mutluyum”

Hayattaki en büyük eksikliğin insan olduğunu vurgulayan Zerey, 5 kardeşinden sadece birinin hayatta olduğunu, vefat eden 4 kardeşinin kaybının üzüntüsünü içinde hissettiğini ifade etti.

Yalnızlığı sevmediği için Darülaceze’de yaşamayı tercih ettiğini belirten Zerey, “Bütün mal varlığımı Darülaceze’ye bağışladım ve o günden beri burada yaşıyorum. 8 yıldır bu huzurlu ortamda yaşıyorum, yalnızlık hissetmiyorum çünkü birçok arkadaşım var. İbadetlerimi yerine getiriyorum, sürekli Kur’an-ı Kerim okuyorum.” şeklinde konuştu.

Zerey, hayatın hızlıca geçtiğine dikkat çekerek, “Hayat çok çabuk geçiyor, her anın kıymetini bilmeli ve dolu dolu yaşamalısınız. Mesleğinizle aile hayatınız arasında denge kurmalısınız. 40 yaşına kadar nasıl geldiğimi anlamadım, şimdi ise 81 yaşındayım. Bu dünyanın geçici olduğunu unutmamalı, ahiret için yaşamalı, Allah’a sevgiyle yönelmeliyiz. Yaptıklarınızı hayır için yapmalı, kötülüklerden uzak durmalısınız.” dedi.

Mal Varlığını Bağışlayan Zerey'in Yeni Yuvası: Darülaceze

Kaynak: AA

Gündem ibadet türkiye gündemi ilginç yaşamlar Darülaceze cavide zerey