MİLLİ İRADE
Tarihin hiçbir, döneminde esaret altında yaşamamış büyük Türk Milletinin Milli İradesini “İMANDA BİRLİK, VATANDA DİRLİK” olarak ifade etmemiz mümkündür. Bizi...
Tarihin hiçbir, döneminde esaret altında yaşamamış büyük Türk
Milletinin Milli İradesini “İMANDA BİRLİK, VATANDA DİRLİK” olarak
ifade etmemiz mümkündür.
Bizi bugünlere getiren, Anadolu’muzu bize ebedi yurt yapan, millet
olarak her devirde bizi dimdik ayakta tutan işte bu milli
ruhumuzdur. Bu ruh yüce milletimize her zaman bir ışık ve rehber
olmuştur.
Yakın tarihimizde sıkıntıya düştüğümüz en kritik anda ilan
ettiğimiz “Ya İstiklal, ya ölüm” parolası bu iradenin en veciz
komutudur. Toprak vatan olunca kutsallaşır. Yüceliğini korumak için
de fertlerin müşterek bir ideal etrafında yekvücut olması gerekir.
Kültürümüzde bu idealin fidesi iman, toprağı vatan, gelişme ortamı
ise hurriyet ve bağımsızlık ile birlik ve olabilme-beraberliktir.
Daima gelişen ilerleyen bir millet miz, bütün bu değerlerin
hepsinin bir arada korunup, yüceltilmesi ile mümkündür. Vatansız,
esaret ve boyunduruk altında, Müslüman olarak yaşamak nasıl mümkün
değil ise, imansız vatan ve hürriyetin de inancımız gereği hiçbir
değeri yoktur.
Yüzbinlerce şehit vererek bu toprakları bizlere vatan yapan
ecdadımızın torunları bizler çok iyi biliyoruz ki; Din, Vatan,
Millet bütünlüğü canımız kadar azizdir.
Milli şairlerimizden Mehmet Emin Yurdakul vatan sevgimizi şöyle
dile getirir;
Türk evladı odur ki, yurdu olan toprağı
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırmaz.
Bir yabancı bayrağı
Ezan sesi duyulan hiçbir yere astırmaz.
Bu yüce değerlerimize yan gözle bakanlar hep perişan edilmişlerdir.
Cumhuriyetle perçinleştirdiğimiz bağımsızlık, milli birlik ve
beraberliğimizi, kurdukları tuzak ve yaptıkları planlarla ortadan
kaldırıp, müstevli emellerini gerçekleştirme hayalinde olanların
hayalleri kursaklarında kalacaktır. Çünkü içimize sokulan fitne ve
fesat tohumlarını ve kaynaklarını artık çok iyi biliyoruz.
Allah’ı, Peygamberi, Vatanı ve Bayrağı bir olan fertlerin sun’i
ayrılık tohumları ile birbirlerine düşmeleri mantıklı bir davranış
değildir. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97. yılını kutlarken birlik
ve dirlik içerisinde olmamız vatanseverliğimizin en somut
göstergesidir. Gaflet ve delalet içerisinde olanlar, bir an önce
akıllarını başlarına almalı hem kendileri hem de yüce milletimiz
daha fazla acı çekmemelidir. Çok iyi bilinmelidir her karış toprağı
bizce kutsal olan yurdumuza kim, ne zaman kem gözle bakmış, bizi
bölüp parçalamak için kötü niyet beslemiş ise, gereken cevabı
anında almıştır. Hem de ne pahasına olursa olsun.
Bağımsızlık savaşımızın dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos
Zafer Bayramı dolayısıyla başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşları ile tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, tüm
Ulusumuzun Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle tebrik
ediyorum.
Fahri SAĞLIK
Karesi Müftüsü