Balıkesirli Terziler Kumaşın Dilini Nasıl Anlar?
Balıkesir’de yıllardır modanın görünmeyen kahramanları olan terziler, kumaşın sadece dokusunu değil, “dilini” de okuyor.

Kimi kumaş sert bir karakter taşırken, kimi zarafetiyle akıyor.
İşte bu dili çözebilmek, terziliğin asıl ustalığı.
30 yıllık tecrübesiyle Elif Moda Evi’nin sahibi Hanife Erbulun, kumaşın diliyle konuşmayı öğrenen usta terzilerden biri.
“Kumaşın dili vardır. Her kumaş farklı davranır. Kadife başka durur, yün başka. Terzi kumaşı eline aldığında onun nasıl davranacağını hissetmeli. İyi bir elbise, önce kumaşı doğru okumakla başlar.”
dedi.
“Malzeme bulmak en zor kısmı”
Balıkesir’de terzilik yapmanın zorluklarına da değinen Erbulun,
“30 seneden beri kıyafet dikiyorum. En çok zorlayan şey Balıkesir’de malzeme eksiği. Aradığımız kumaş veya aksesuarı burada bulmak zor. Çoğu zaman başka şehirlerden temin ediyoruz.”
dedi.
“Kış modasında kumaşın ruhu önemli”
Sonbahar ve kış sezonuna dair değerlendirmelerde bulunan Erbulun, kumaş ve model tercihlerinin mevsime göre değiştiğini belirtti.
“Kışın genelde kadife veya yünlü kumaşlar tercih ediliyor. Bu kumaşlar hem sıcak tutar hem de şık bir görünüm sağlar. Model olarak rahat kesimler öne çıkıyor çünkü kışın kat kat giyinmek zor oluyor. Kumaş hem estetik hem konforlu olmalı.”
diye konuştu.
“Renkler mevsimin karakterini taşır”
Erbulun, modada rengin en az dikiş kadar önemli olduğunu söyledi.
“Kış aylarında kahverengi, bej, lacivert, hardal, kiremit ve saks mavisi öne çıkıyor. Bu renkler mevsimin karakterini taşır, kumaşın dokusuyla birleştiğinde zarafeti ortaya çıkarır.”
dedi.
“Saten zarafetin, yün rahatlığın simgesidir”
Farklı elbise türlerinde kullanılan kumaşlara değinen Erbulun,
“Düğünlük elbiselerde saten, tül ve boncuklu kumaşlar tercih ediliyor. Saten zarafeti temsil eder, ışığı yansıtışıyla fark yaratır. Günlük elbiselerde ise yazın poplin, kışın esnek ve rahat yünlü kumaşlar tercih edilir. Bu sezon kadife yine öne çıkacak.” ifadelerini kullandı.
“Meslek sabır ister, hemen öğrenilmez”
Terziliğin ince işçiliğinin sabır gerektirdiğini vurgulayan Erbulun, yeni neslin bu sabrı göstermediğinden yakındı. “Mesleğin geleceği bitik. Gençler hemen öğrenmek istiyor ama bu iş el pratiği ister. Her dikiş bir tecrübedir. Bizim işte hata yapmak da öğretir. Yapa yapa, söke söke öğrenilir.” dedi.
“Yapamazsın dediler, yaptım”
Hanife Erbulun, terziliğe başlama hikayesini kararlılıkla anlattı: “Bu mesleği inat uğruna hedef koydum. ‘Yapamazsın, başkaları senden iyi yapar’ dediler. Ben de ‘yapacağım’ dedim ve yaptım. Bugün kendi atölyemde çalışmak, o inancın meyvesi.” diye konuştu. Balıkesirli terziler, kumaşın rengini, dokusunu ve hareketini gözle değil, yürekle okuyor. Onlara göre iyi bir elbise, yalnızca iplikle dikilmez; sabır, sevgi ve tecrübeyle işlenir. Hanife Erbulun’un dediği gibi: “Terzilik, kumaşın ruhunu anlamakla başlar. O ruhu hissedemeyen, elbiseyi değil, sadece parçayı diker.” Nursima Akyürek