GündemKöşe Yazıları

Resimli Paylaşımlar

Resimli Paylaşımlar

Ülkemizde ne yazık ki hala okuyan sayısının kayda değer olmadığını yapılan istatistikî çalışmaların sonuçlarından bilmeme rağmen, yine de iletişim-eğlence mecrası olan sosyal medya paylaşımlarında bırakın kısa yazıların, resimsiz olan paylaşımların dahi ilgi görmediğini yorumlardaki alakasızlıktan fark ettiğimde çok şaşırıyordum. Üzerine bir de farklı amaçlarla kullanılan sosyal medya araçlarındaki resimli paylaşımların beğeni oranı dikkatimi çekince, nedeni ne ola ki diye düşünmeye başladım ve bu konu beni araştırma yapmaya kadar itti.

Deniz kenarında çekilmiş bir ayak resminin ya da üzerinde imrenilesi yiyeceklerin bulunduğu yemek masasında çekilmiş keyifli bir anın ya da dikkat çekici pozların ve bunlara benzer daha birçok resimli paylaşımların bir hayli beğeni alması karşısında, belki de bilgi dağarcığımıza katkı sağlayabilecek resimsiz yazıların görmezden gelinmesi düşündürücü değil mi?

Hele paylaşılan üzücü haberlerin altına konulan beğeni işaretine hiç anlam veremiyorum. Yani birisi üzüntüsünü paylaşıyor ve bir diğeri beğendim diyor. Bununla ilgili bir örnek anlatsam sanki ne demek istediğimi daha iyi ifade edebileceğim.

Birisi annesi ile birlikte çekilmiş resmini, “canım annem” yazısı ile ve ne hissediyor kısmına da ağlayan emoji koyarak paylaşmış. Altında ki yorumlara baktığımda genelde “birlikte sağlıklı ömürleriniz olsun” anlamına gelen bir sürü yorum ve beğeni sayısı gördüm.  Emojiden yola çıkarak başsağlığı dileyen de olmuş lakin diğer yorum yapanlar bunları da okumamış olacak ki sağlık dilekleri devam etmiş gitmiş.

Buna benzer bir durumu ben de yaşadım. Neredeyse ilk yılımı bitireceğim yeni yaşam yerimde çektiğim manzara resimlerine “demetçe” mesajlarımı da ekleyerek paylaşıyordum. “İyi tatiller” diye yapılan yorumlara ilk zamanlar “tatilde değilim, ben artık burada yaşıyorum” diye cevap veriyordum. Lakin baktım ki düzeltemiyorum durumu, o vakit ben de tatilde olduğumu kabullendim.

Okumaya, araştırmaya, sorgulamaya karşı olan bu isteksizliğin nedeni nedir? Aynı zamanda toplumsal bir sorun olan bu konu sosyologlarında araştırma konuları arasında yer alıyor. Çünkü insanın fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimini tamamlamada algıladıkları içerisinde, okuyarak öğrendiklerinin diğer duyu organları ile keşfettiklerinden daha kalıcı olduğunu söylüyor uzmanlar.

Ele aldığım konu resimli paylaşımlar olunca, eleştirel yaklaşmadan önce araştırma yapmak istedim sizlere doğru bilgi aktarabilmek için. Sonuç; sosyal medyada bir şeyler paylaşmadan yaşayamayanlara hasta teşhisi konmuş meğer. Bir an panik oldum çünkü ben de ara sıra şiirlerimi veya şahit olduğum muhteşem bir manzarayı arkadaşlarım da görsün diye paylaşıyorum. Neyse ki bu hastalık boyutunun kriteri varmış ve hayattaki neredeyse tek amacının gün boyunca kendine ait farklı pozlarını paylaşanları kapsıyormuş. Histrinoyonik Kişilik Bozukluğu adı verilen sosyal medya hastalığı, genellikle aşırı duygusallık, dikkat çekmek, çevresi tarafından onaylanmak ve her yaptığını sosyal medyada paylaşmak anlamına geliyormuş. Özellikle resimli paylaşımların beğeni sayılarının neden bu kadar önemsendiğini ve zamanla bu hastalığa zemin hazırlıyor olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

Demet TOK

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu