SELÇUK GEZİ NOTLARI-2

SELÇUK GEZİ NOTLARI-2

Selçuk gezimizin ikinci bölümünden tüm doğa sever,tarih sever ve tabiki macerasever dostlar merhaba. Gezimin 2.günü sabah erkenden kalkıp meşhur EFES ANTİK KENTİ’ni gezmek üzere yola koyuldum.

Amazon adı ile bilinen kadın savaşçılar tarafından kurulan Efes Antik kenti ; Dünyanın 7 harikasından birisi olan Artemis Tapınağı‘nın da bulunduğu ülkemizin dünyadaki en meşhur, en çok ziyaretçi alan tarihi yerlerinden birisi.Burayı geszmek saatlerimi alacağı için güne erken başlamayı tercih ettim. Efes hem ticaretin, hem dinlerin, hem de kültürlerin başkenti olmayı başarmış bir şehir. Antik kentin harabelerini gezerken bunu tüm benliğiniz ile hissedebiliyorsunuz. Muhteşem bir dizayn ve düzen içinde adeta ince matematiksel hesaplarla kurulmuş çok düzenli bir yerleşim yeri.

Kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına dayanan ve Helenistik dönemden tutunda Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine kadar aktif yerleşim yeri olarak kullanılan bu soylu kent Efes; Hristiyanlığın Hac merkezi olarak kabul edilmesi ile muhteşem bir tarih aslında. Efes Antik Kentin de bulunan Hadrianus Tapınağı girişinde Efes’in kuruluşunu anlatan şu cümleler bulunuyor;

“Atina kralı Kodros’un cesur oğlu Androklos, Ege’nin karşı yakasını keşfetmek ister. Önce, Delfi kentindeki Apollon Tapınağı’nın kâhinlerine danışır. Kâhinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos bu sözlerin anlamını düşünürken Ege’nin lacivert sularına yelken açar… Kaystros (Küçük Menderes) Nehri’nin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yaban domuzu, balığı kaparak kaçar. İşte kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler… “

Efes tarihçilere göre Asya’da bulunan en önemli ticaret merkeziymiş.Efes kenti Bakire Meryem’in bu kente gelmesinden sonra adeta yıldızlaşmış ve ünü her tarafa yayılmış. Lakin o olaydan bir süre sonra sık sık el değiştirmiş ve 1304 yılından sonra Türklerin eline geçmiş. Efes antik kentinde Artemis Tapınağından sonra en ön plana çıkan diğer yapı tabiki Efes Antik Tiyatrosu. İçini gezerken çok etkilendiğim bir yer. (Kendim de tiyatrocıuyum ya sanırım ondan) Yapılırken herşeyin en ince detayı ile düşünüldüğü şimdi bile eşini yapmanın mümkün olmadığı bir yapıt. 24 bin kişilik bir devasa tiyatro.

O dönemde kimbilir hangi eserlere ev sahipliği yapmıştır.Tiyatrodan çıkıp şehrin sokaklarında yaklaşık 100 metre ilerliyorsunuz ve karşınızda bambaşka bir sanat eseri sizi bekliyor. Yapı olarak tarihi duvarların üzerinde ki yazılardan da okuyabildiğiniz Celsus Kütüphanesi daha içeriye girmeden dış görünüşü ile sizi büyülemeye yetiyor.Bu bina il ilgili bir iddiayı sizinle paylaşmak isterim.. Kütüphanenin hemen karşısında bir genel evin olduğu söyleniyor.

Diğer antik kentlere bakıldığında bu durumun ilk olduğu söylenemez. Ancak iddia şöyle ki kütüphanenin içinden bu geneleve çıkan gizli bir geçit varmış.O dönem insanlar karısına yakalanmadan bu yoldan geneleve gidiyorlarmış. Hanımlar da bizim adam okumaya gitti çok kültürlüdür diye komşularına hava atıyormuş. Valla ne diyim şakaysa komik değilse daha da komik.Antik Kentin en ilginç yerlerinden biri de Yamaç Evler. Bu bölümü gezmek için ayrıca kişi başı 20 TL ödemek zorundasınız. Müze kart bu bölge için geçmiyor. Bu bölgede kentin zenginleri yaşıyor.

Balıkesir’de ki Değirmen boğazının oradaki konakları düşünün işte. Evlerde yok yok. Düşünün o dönemde alttan ısıtmalıymış evler.Gerisini siz varın hayal edin… Daha anlatacak çok şey var bu antik kent için ama gerisini gezerek siz öğrenin diyip diğer bir tarihi yeri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu arada unutmadan söylemek isterim Efes’in şuanda sadece 30 da 1’nin keşfedildiği söylentiler arasında….