SONUÇ; SOYTARIYA MI SULTANA MI ÇIKAR?
Şeref itibar düşünülmeden yapılan soytarıca hareketlerin suçu kimin? Soytarı kim? soytarılık kimin işi?
Çoğu kez sık duyduğumuz “yalakalık” sözcüğü ile başa çıkabilmek, meseledir. Dozu iyi ayarlanamayan her söz, davranış, hareket, yerle bir eder hem sözleri hem de kişinin itibar-ı şerefini…
Kişiler kendilerini gülünç duruma düşürecek şekilde yaltaklanan kimseleri şaklaban yada soytarı diye niteler. Doğrudur. Masalllara bile konu olan soytarılar vardır. Vaktiyle saraylarda duran sultanların yanlarına birer soytarı aldıkları doğrudur Günümüzde masalları bırakın gerçek yaşamda birilerine kızıyor ve yaptıklarını beğenmiyorsak sık duyduğumuz yalaka, soytarı sözcüğü kullanım olarak yaygındır. Yine günümüzde üst rütbedeki kişilerin yanlarına aldıkları yardımcıları ile örtüştürdüğümüz ve gerek dedikodu gerekse velvele adına konuşulan her cümlenin çıkış yolunun götürdüğü kaynaklardır bunlar.
-Sultan yanında soytarı istihdam eder. Birisi yaltaklanma veyahut sair işlere kalkışacağı vakit “bu iş senin değil bu iş için istihdam edilen biri var sarayda “diyerek; herkesin kendi işini yapması gerektiğini hatırlatan konuşmalar yapar. Soytarısız sultan olmaz derler doğrudur.
-Peki bu soytarılar çoğalırsa ne olur? Bir kabahat varsa ortada kimin olur?
Ortada çoğalan yanlışlıklar varsa o soytarılığı aşar sulatana ulaşır.
Tıpkı Nasrettin Hoca’nın fıkrası gibi Hırsızın hiç mi suçu yok dedirtir.
Şimdi bu sözlerden çıkardığınız sonuç yada hiç çıkarım yapmadığınız bir durum varmı bilmem.Ancak bu “soytarı” sözcüğü geçmişte olduğu gibi bugünde hala dilimizde olan kullanılan bir sözcük ve akabinde yaşanmışlık yada yaşanılabilir ortamları yaratan benzerlikleri içerdiği için hatırlatma ve hatırlamakta her daim fayda vardır diyerek samimi günlere çıkacağınız etrafımızda akıl yürüten akil heyetlerle itibarı taşıyacağınız günler dilerim.Saygılar…
