GündemKöşe Yazıları

Sosyal Medyanın Gücü

Sosyal Medyanın Gücü

 

Sosyal medyada paylaşılan ve yayılması için de özellikle notlar ilave edilen doğruluğu kanıtlanmamış asılsız haberlerin, toplum üzerinde yaratacağı olumsuz etkinin göz ardı edilmesini cehalet ve gaflet olarak değerlendiriyorum. Ulusal ve dünya çapında gelişen gerçekleri ortaya koyan haber ya da bilgilerle aydınlanmamız gerekirken, kaos yaratabilecek ikna düzeyi yüksek şüpheli bilgilere itibar edilmesine ve yayılmasına, eğitim ve öğretim sistemimizdeki bilinçli yetersizlik neden olabilir mi? Hızla yayılan sosyal medya destekli bu bilgilerin, halkın bilinçaltına yerleştirilmesi ve önce hafızalarda olağanlaştırılması mı sağlanıyor yoksa? Ya da algılar farklı yöne mi çekilmek isteniyor?

Hyman George Rickover, “büyük beyinler fikirleri,  orta beyinler olayları ve küçük beyinler kişileri konuşur” demiş. Fikirlere veya fikirlerle birlikte olaylara değer verdiğini düşündüğüm tanıdıklarımın bile zaman zaman bu kanıtı olmayan bilgileri paylaşmalarına şaşırıyorum ve paylaşırken araştırma yapmaya fırsat bulamadıklarına inanmak istiyorum. Birkaç gün önce, bir ülkenin gizli servisi tarafından dışarıya sızdırılmış olduğu belirtilen ve Türkiye hakkında yakın zamanda olacakları anlatan bir rapor okudum gelen mesajlarımın arasında. Konu ülkem olunca da ilgimi çekti haliyle. İçerikte sıralanmış olayların birçoğunu zaten yaşamış ve yaşıyor olmakla birlikte, yine de rapor hakkında araştırma yapmayı tercih ettim ve konu hakkında ne ulusal ne de dış basında net bir bilgiye ulaşamadım. O halde kanıtı olmayan bu bilgiler neye hizmet ediyor?

Sosyolojide ve psikolojide halkla ilişkilerin babası ve modern propagandanın kurucusu olarak anılan Edward Bernays ile başlayan iknaya dayanan algı yönetimi ve kitle manipülasyonunun, günümüzde de etkin bir şekilde farklı amaçlarla kullanıldığını biliyoruz. Yanlış ya da doğru fark etmez çoğu insan sosyal medya tarafından desteklenen ilk duyduklarına veya okuduklarına inanıyor ve düzeltme ya da tekziplerden haberleri bile olmuyor çoğu zaman. İnsanların dikkatlerini farklı yöne çekmek için sürekli, anlık ve kolay haber akışı sağlayan sosyal medya, algı yönetimi ve kitle manipülasyonu için en çok kullanılan alan bu nedenle. Gerçek bilgiye ulaşmanın ve bilginin bilince dönüşmesinin çaba gerektirmesini ve zaman almasını fırsata çeviren bu güç, toplumları korkutmak ve sindirmek için bilinçli olarak kullanılıyor olabilir mi?

Demet TOK

Köşe Yazarı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu