YEDİĞİN AĞZINA GELMESİN!
Prof. Dr. Nilay Şahin Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim...
Prof. Dr. Nilay Şahin
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon Anabilim Dalı
www.profdrnilaysahin.com
prof.dr.nilaysahin-instagram
Geçen hafta size reflü hastalığını ne olduğunu ve tedavisini
anlatmıştım. Bu haftada bu hastalığın kısaca tedavisinden bahsetmek
istiyorum.
Bu hastalıkta ilk hedef yaşam tarzı ve yediklerimiz olmalıdır. Bazı
yiyecekleri hayatımızdan çıkarmak reflünün rahatlamasında çok
etkilidir. Özellikle bu yiyecekler arasında; çikolata, nane, yağlı
yiyecekler, kafein ve alkollü başta gelmektedir. Narenciye
meyveleri ve meyve suları, domates ürünleri ve karabiber gibi bazı
yiyecekler ise hafif tahriş olan yemek borusunda sıkıntı yaratarak
zarar görmüş özofagus astarlarını tahriş edebilir. Bu nedenle bu
yiyecek ve içeceklerden de kaçınılmalıdır. Ayrıca gün boyunca daha
küçük öğünler, daha sık yemek ve yatmadan en az 2-3saat önce yemek
reflüde önemlidir. Elbette sigarayı bırakmak, kilo vermek ve
düzenli egzersiz yapmakta reflünün tedavisinde yer alan öneriler
arasındadır. Gece sizi çok rahatsız eden bir reflünüz varsa yatak
başı yükseltmek sizi biraz rahatlatabilir.
Elbette reflü tedavisinde sadece yaşam tarzı ve yeme şekli değil
ilaçlarında önemli bir yeri vardır. İlaçlar arasında proton pompa
inhibitörleri, antasit gidericiler, H2 blokerler, prokinetikler
gibi ilaçlar yer almaktadır. Bu ilaçların kullanımı maalesef çok
bilinçli düzeylerde olmayıp çok zararsızmış gibi düşünülerek hekim
öneri olmadan rahatlıkla alınmaktadır. Oysa ki unutmamak gerekir ki
bunlar da birer ilaçtır ve mutlaka hekime danışılarak
kullanımalıdır.
Önerilen her şeyi yapmamıza rağmen halen şikayetler devam ediyorsa
işte o zaman cerrahi tedaviler düşünülebilmektedir. Yaygın olarak
tercih edilen iki cerrahi uygulama bulunmaktadır. Bunun için
cerrahın önerisiyle hareket etmek doğru olacaktır.
Herkese huzurlu, rahat ve mutlu sofralarının olduğu bir hafta
dilerim…