GündemKöşe Yazıları

Zeytin Ağacının Gölgesinde

Zeytin Ağacının Gölgesinde

 

Geçmişte zeytin ağacı ile herhangi bir teşviki mesaim olmasa da, o muhteşem meyvesini abartılı tükettiğim, çocukluğumdan beri bilinir. Zira zeytinyağının da evimizde en çok tüketilen yağ olması ve zaman içinde faydaları hakkında edindiğim bilgilerin de etkisiyle, benim de olmazsa olmazım oldu bu şifa kaynağı. Yıllar önce denetimine gittiğim bir zeytin ve zeytinyağı fabrikasında tanışmıştım ilk defa onun hammadde haliyle ve “ülkemizde en sağlıklı üretilen ürün bu olmalı” demiştim kendi kendime, onca ürünün imal edilişini gördükten sonra. Bu arada çabuk olgunlaştırma için kimyasal kullanarak bu mucize meyveye kötülük edenler de yok değil ne yazık ki. İşte o çok severek tükettiğim zeytinin kaynağı ile yani ağaçları ile de bir buçuk yıl önce Karaağaç’ta tanıştım ve bir ağaca karşı bu kadar derin hisler besleyebileceğim kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ben çekim yasası diyeyim siz kader deyin buna, şimdi zeytin ağaçlarının gölgesindeyim, cebimde ümitlerim ve dilimde kelimelerimle…

Tarihçesi sekiz bin yıl öncesine dayanan bu mucize ağaç, peygamberlerden krallara, Yunan Tanrılarından firavunlara, Mısırlılardan Romalılara kadar birçok efsaneye konu olmuş, bilgeliği, asaleti, dostluğu, kutsallığı, dalı ile barışı, yağı ile saflığı temsil ettiği için. Hatta Nuh Tufanında suların anakaradan çekildiğini müjdeleyen güvercinin, gemiye döndüğünde gagasında zeytin dalı olduğu belirtilir Kur’an ve Tevrat gibi kutsal kitaplarda.

Zeytin yetiştiriciliğinin ise milattan önce dört binli yıllarda ehlîleştirilerek Anadolu’da yetiştirilmeye başlandığı ve buradan diğer Akdeniz ülkelerine yayıldığı tespit edilmiş yapılan akademik araştırmalar sonucunda. Anavatanı Anadolu toprakları olan bu ağacın insanlık için sihirli bir armağan olduğuna inanıyorum. Zira etrafa yaydığı enerji ile bile insana terapi gibi gelen bir görüntüye sahip ve ben penceremden zeytin ağaçlarını seyrederek keyifle yazıyorum yazılarımı.

Son zamanlarda “zeytinime dokunma” sloganı ile insanların meydanlarda toplanmasına neden olan ve yeryüzü zenginliğimize, çevresine, geçimini ondan sağlayan vatandaşlarımıza en önemlisi de her derde deva olan şifa kaynağımıza büyük zarar verecek olan kanun değişikliğini anlamakta zorlanıyorum. Zira ulusal ve uluslararası yapılmış araştırmaları okurken bile ülkemiz adına gururlandığım doğal bir kaynağın, kısa dönemli çıkarcı bir kazanıma heba edilmesine anlam vermek gerçekten çok zor. Yapılan kazı çalışmalarında, zeytinyağının üretimini, saklandığı küpleri, iyi insan tasvirinin anlatıldığı zeytinyağı ile kutsanan kralları ve bugünkü akıbetinin ne olacağını bilemeden zeytinlikte dans eden mutlu insanların duvar resimlerini görmek bile, bize bıraktıkları son derece değerli miraslarına sahip çıkmaya yeter.

Mersin’den başlayarak batıya doğru Akdeniz’e paralel uzanan Toros dağlarının eteklerinde,  Mersin, Silifke, Erdemli kıyılarında, daha batıda Antalya’da Serik ile Manavgat arasında ve Ege bölgesinde sanki elle dikilmiş gibi muntazam bir şekilde doğayı süsleyen deliceler, insanlık kültürünü yansıtan paha biçilemez değerdeler. Yanıp kül olsalar bile yeniden filizlenen bu ağaçlar aynı zamanda ölümsüzlüğü temsil ediyorlar, insanlığın aksine.

Hemen hemen her konuda olduğu gibi bu konuda dâhil bindiğimiz dalların kesilmeye devam edilmesi, kendini yaratılanların en üstünü sanan akıllı varlık insan için, akıl almaz bir çelişki değil mi? Yerüstündeki zenginliklerimize sahip çıkamazken, yeraltı zenginliklerimizin yeryüzüne çıkarılmak istenmesinin nedeni bir hayli düşündürücü doğrusu. Üstelik doğal yaşam canlılarının habitatına yapılan müdahalelerin ekosisteme verdiği zarar da aşikârken.

Belki fayda sağlar inancı ile aralarında Prof. Dr. Abdullah Soykan Hocamın da bulunduğu Balıkesir Üniversitesinin değerli hocalarına ait, zeytinin tarihçesi, coğrafyası, mitolojisi, kültürü, sanatı, edebiyatı ve teknik özelliklerinin yalın bir dille anlatıldığı çalışmayı, zeytin ağacı sevdalılarının ve zeytinliklerin kötü emellere alet edilmesine vesile olanların okumaları için tavsiye edebilirim. Sağlıkla ve sevgiyle…

(Dünyada, Türkiye’de, Edremit Körfezi Çevresinde Zeytin ve Zeytinyağı / Edremit Belediyesi Kültür Yayınları No:7)

Demet TOK

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu