8 Mart Kadınlar Günü bitti, nerede kalmıştık?
Türkiye’deki standart bir dolmuş şoförü düşünelim; (buradaki standart kelimesi istisnaları tenzih edilerek kurulmuş bir kelimedir) Perşembe günü eşinin...
Türkiye’deki standart bir dolmuş şoförü düşünelim; (buradaki standart kelimesi istisnaları tenzih edilerek kurulmuş bir kelimedir) Perşembe günü eşinin, annesinin ya da çevresindeki değer verdiği kadınların, kadınlar gününü kutladı ve Cuma günü aracına binen kadına; ‘bayan’a yer verir misiniz dedi. Burada ne demek istediğimi anlayan kesim, zaten benim hitap ettiğim kesim. “Ne var ki canım bunda, amma da abartıyorlar.” diyen kesim ise yazının bu kısmından sonra okumayı bırakabilir. Anlamak isteyen kesime ise bir başka köşede bunu daha ayrıntılı işleyeceğime şimdiden söz veriyorum.
Bu hafta kadınların başrolde olduğu bir haftaydı. Ne haftaydı
ama!
Ekrandaki reklamlar, sosyal medya mesajları hepimize böyle günlerin
önemini hatırlatmada büyük rol alıyor. Eşine yılın belli başlı
günleri hariç iltifat etmeyen erkek bile(o da yine sosyal medya
baskısı) kendini bu role kaptırıp sosyal medya aracılığıyla eşinin
ya da annesinin kadınlar gününü kutluyor, bak sen şu işe. Akşam eve
gelince bir sarılmak, kutlamak yok ama. Neden? Paşam kutladı ya
sosyal medyadan, vır vır edip durmayın siz de canım.
Misafirliklerde hangi reklam daha iyi konuşmaları, hangi ünlü nasıl
video çekmiş, toplumsal farkındalık yarıştırmacaları. Yanlış
anlaşılmasın yarıştırılsın, bir şeyler yarıştırılıp bir kategoride
sıralanacaksa bu tür projeler konu olsun bizlere. Olsun ki günün
anlam ve önemini iyice kazıyalım zihnimize, yedirelim
hayatımıza.
Bu yazıyı yazmadan önce Kadınlar Günü hakkında birçok yazı okudum,
toplumun önde gelenleri bu gün hakkında ne düşünüyor diye merak
ettim. Açıkçası iç ferahlatıcı bir tane bile yazıya rastlamadım
desem yeridir. Kadının toplumdaki yeri, kadınların istihdama
katılım oranı, kadına şiddet, kadına tecavüz, kadına ölüm! O yüzden
pek de haksız sayılmazlar; çünkü bugünün ortaya çıkışı bile
kadınlara yapılan haksızlıklardan meydana gelmemiş miydi?
Tarih 8 Mart 1857, yer New York’ta bir dokuma fabrikası. İçlerinde
kadın işçilerin yoğunlukta olduğu 40.000 işçi, ağır çalışma
saatleri ve iş koşulları. Kadın işçiler yoğun çalışma saatleri ve
düşük ücretlere tepki vermek ve haklarını aramak için örgütlenir ve
grev yaparlar. Bu grev o güne kadar yapılmış en büyük kadın
eylemlerinden biri olur. Kadınların örgütlendiği bu eylemi
durdurmak isteyen polis, kadın işçilere saldırmış ve fabrikanın
patronlarının da desteğiyle binlerce işçiyi fabrikaya
kilitlemişlerdir. Sonrası büyük bir faciaya sebep olmuş, o sırada
fabrikada nedeni bilinemeyen çıkan yangında içeride kilitli kalan
işçilerden 129’u yanarak yaşamını yitirir. Ve bu facia kısa sürede
tüm dünyaya sıçramış bu günün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak
doğmasına sebep olmuştur.
Cumhuriyetimizin odak noktasında yer alan kadınlar, ne istediğini
bilen kadınlar; kadın olmanın tadını çıkartın. Tek vasfınız çocuk
doğurup, büyütmek, eşine hizmet etmek, evi silip süpürmek değil
bunu unutmayın. Sevgili Kadınlar; kalıplara aldırmadan üretebilin,
ürettikçe daha da özgürleşin ve bundan vazgeçmeyin. Sizlere sağlık
mutluluk ve esenlik dolu günler diliyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar
Gününüzü kutluyorum. Haftaya görüşmek dileğiyle…