Karadeniz’de Kadın ve İneğin Kültürel Bağı
Doğu Karadeniz’de inek, yalnızca bir hayvan değil; kadın emeğinin, yayla geleneğinin ve aile ekonomisinin merkezinde yer alan bir kültürel değerdir. Kadınlar, inek bakımını bir geçim kaynağı kadar kimlik ve gelenek taşıyıcı bir sorumluluk olarak görüyor.
Doğu Karadeniz yayla kültüründe inek, ekonomik üretimin ötesinde bir kültürel unsur olarak öne çıkıyor. Yaylalarda süren geleneksel hayatın merkezinde yer alan inek, özellikle kadınların sorumluluğunda büyüyen; bakım, besleme, sağım ve üretim döngüsü içinde aile ekonomisinin temel dayanağını oluşturan bir hayvan niteliği taşıyor.
İnek, Yayla Kültürünün Belkemiği
Etnografik araştırmalar, özellikle Trabzon, Rize ve Giresun yaylalarında ineklerin “evin bir ferdi” gibi görüldüğünü ortaya koyuyor. Kadınlar, yaz boyu hayvanların bakımından süt ürünlerinin hazırlanmasına kadar tüm süreci yönetiyor.
İneğin Karadeniz yayla kültüründeki yeri şöyle özetleniyor:
Geçim kaynağı: Süt, yağ, peynir, çökelek ve tereyağı üretiminin temel kaynağı.
Göç ritüelinin sebebi: Yaylaya çıkışın en önemli nedeni otlaklardan hayvanın beslenmesi.
Aile kimliği ve saygınlık unsuru: Çok sayıda hayvana sahip olmak sosyal bir güç göstergesi kabul ediliyor.
Kültürel aidiyet: İnek, bölge insanının doğayla bağını temsil eden bir varlık olarak görülüyor.
Kadın İçin İneğin Anlamı
Antropolojik saha notlarına göre Karadeniz’de “inek = kadının emeği” denklemi oldukça güçlüdür. Birçok köyde şu söz yaygındır:
“İneğe kadın bakar; hayvan kadının sesi, nefesi, geçimi olur.”
Kadınlar için ineğin anlamı üç temel başlıkta öne çıkar:
1. Ekonomik Güvence
Kadın, ürettiği süt ürünleriyle hem aile sofrasını kurar hem de fazlasını satarak gelir elde eder. Bu nedenle inek çoğu zaman “kadının sigortası” olarak adlandırılır.
2. Kültür ve Kimlik Taşıyıcısı
Saha çalışmalarında yer alan veriler, kadınların ineklerine çoğu zaman insan isimleri verdiklerini, doğum günlerini hatırladıklarını ve duygusal bir bağ kurduklarını gösterir.
Bu pratik, hayvanın aile bireyi olarak kabul edildiğinin güçlü bir göstergesidir.
3. Emek Ritüeli
Sabahın erken saatlerinde yapılan sağım, ahır temizliği, hayvanı otlağa çıkarma, süt ürünlerini hazırlama…
Tüm bunlar kuşaktan kuşağa aktarılan bir kadın emeği mirasıdır.
Yayla Kültürünün Kadim Unsuru
Yaylaya çıkış, sadece ekonomik bir hareket değil; bir ritüel, bir yaz geleneği ve topluluk hafızasının tazelenmesi anlamına geliyor.
Yaylaya çıkışın tarihsel gerekçesi de ineğin uygun otlaklarda beslenmesi üzerine kuruludur.
İnek–Kadın İlişkisi Neden Görünmez?
Modern kentleşmeyle birlikte hayvancılığın gündelik yaşamdan uzaklaşması, bu emek biçiminin görünmez olmasına neden oluyor. Ancak özellikle saha araştırmaları, bu bağın hâlâ güçlü olduğunu ve inek bakımının kadının sosyal statüsü üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor.
Bir Hayvan Değil, Bir Kültür Taşıyıcısı
Doğu Karadeniz’de inek, sadece bir çiftlik hayvanı değil; kadının emeğini, yayla kültürünü, aile ekonomisini ve toplumsal belleği taşıyan bir kültürel varlık.
Bu nedenle bölgedeki her yayla göçü, her ahır sesi, her süt sağımı — kadının görünmeyen emeğinin bir yankısı olarak değerlendiriliyor.