Küçük Sanayi’de Meyve Ziyan Oluyor: “Meyvenin Suçu Ne?”
Küçük Sanayi’de meyveler dalında çürüyor, tüketim alışkanlıkları sorgulanıyor.
Küçük Sanayi’de Meyve Ziyan Oluyor: “Meyvenin Suçu Ne?”
Balıkesir’in Küçüksanı… Armutlarıyla meşhur “Küçük San” sokaklarında bahar tüm güzelliğiyle yaşanıyor. Balıkesir-Bursa Karayolu üzerinde bulunan 1039 ortaklı Küçük Sanayi İşletme Kooperatifi’nin sokaklarını çevreleyen meyve ağaçları bu günlerde göz kamaştırıyor.
Kiraz, erik, dut, çağla, badem ve armut ağaçları olgunlaşan meyvelerle dolu. Özellikle dallarında sararıp olgunlaşan armutlar, görenlerin ilgisini çekiyor. Ancak bir sorun var: Bu doğal zenginlik, çoğu zaman ziyan oluyor.
Dallarda Olgunlaşıyor, Toplanmadan Çürüyüp Dökülüyor
Küçük Sanayi Sitesi sokaklarında meyve ağaçlarının altında yürüyen vatandaşlar, yerlerde çürümüş, kaldırımlara yapışmış meyveleri görmezden geliyor. Dallardan düşen meyveler toplanmıyor, sokaklar adeta doğal israf alanına dönüşüyor.
Bir başka çelişki ise market ve manav raflarında yaşanıyor. Aynı meyveler, mevsiminde dalından toplanmadan sokaklarda çürürken, manav tezgâhlarında 150 ile 300 TL arasında satılıyor. Akşam saatlerinde manava uğrayan vatandaş, “Ver bakayım şuradan biraz erik, kayısı, kiraz, vişne, çilek” diyerek alışverişini tamamlıyor ve en az 500-1000 TL ödeme yapıyor. Oysa aynı meyveler yanı başında, ağaçta, doğal ve taptaze.
Tüketim Toplumu, Doğallığı Unuttu
Küçük Sanayi esnafı ve bölge sakinleri, bu duruma dikkat çekerek, “Her şey gözümüzün önünde. Ama doğadan kopmuşuz. Dalından koparıp yemeye üşeniyoruz, marketten almak daha kolay geliyor” diyor.
Meyveler konuşsa belki de şöyle derdi:
“Suç bizde değil, bizim değerimizi bilmeyende.”