Köşe Yazıları

Çocuk Eğitimi

Çocuk Eğitimi

Biran önce kurtulmaya çalıştığımız korona virüs bizlere iyi bir anne-baba olmamızın yanında iyi bir öğretmen olmamız gerektiğini de öğretti. Çocuklarımızın ilk öğretmeni zaten bizdik ama, bu görevimizi okullara, camilere ve Kur’an Kurslarına devretmiştik. Şimdi çocuklarımızla bu alanda da baş başayız. Çocuklarımızı en iyi şekilde eğitmek, eğitirken yanlış metotlara yönelmemek omuzlarımızdaki en büyük yük. Özellikle anneler bu yükü kaldırabilmek için çok büyük çaba sarf ediyorlar. Bu konuda anne-babalara branşımla ilgili yardımcı olabilmek için bu satırları karalıyorum.

Eskiler eğitim yerine terbiye kelimesini kullanırlardı. Atalarımız çocuk terbiyesi konusunda sevgili Peygamberimizi çok iyi anlamış, özümsemiş, doğru yorumlamış ve çocuklarını bu anlayışla terbiye etmişlerdir.

İlgili Makaleler

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de Müminlere Hz. Peygamber’i örnek gösterdiğini hepimiz biliyoruz. Öyle ise Müslümanların, her konuda Hz. Peygamber’i örnek almaları gerekir. Hz. Peygamber’i örnek almak demek, O’nun sünnetini doğru yorumlayıp O’na uymak, O’nun eğitim metotlarında yararlanmak demektir.

Hz. Peygamberin sünnetinde çocukların yeri, önemi ve eğitimi örneklik açısından çok iyi incelememiz gereken temel konularımızdan biridir. Çocuk, aileye Allah tarafından bahşedilmiş en büyük nimetlerdendir. Çocuk evin bereketi, hayatın neşesi ve ailenin umududur. Kur’an’ın ifadesiyle “göz aydınlığı” , “dünya hayatının süsü”  Peygamber Efendimizin diliyle de, kişinin amel defterini açık tutacak iyilik kaynağıdır.

Aile için olduğu kadar toplum için de her çocuk bir değerdir. Hakları, ihtiyaçları, yetenekleri ve potansiyeli ile her çocuk toplumun geleceğini inşa edecek yapı taşı olarak özenle korunmalı ve yetiştirilmelidir. Çocuğa verilen emek, aslında toplumun geleceğine yapılan yatırımdır.

Hz. Peygamber (sav)’in çocuklarla olan ilişkilerine baktığımızda; onlara karşı büyük bir sevgi ve hoşgörü içerisinde olduğunu, onlara değer verdiğini, selamlaşıp hal hatır sorduğunu, arzu ve isteklerini dikkate aldığını, aralarında adaleti gözettiğini, onlarla şakalaştığını görmekteyiz.

İslam âlimleri Hz. Muhammed’in sünneti ışığında çocuğu aile kavramı ile birlikte daha geniş açından ele alınıp incelemişlerdir. Çocuk terbiyesi konusunun doğumla birlikte değil de daha ailenin kuruluş aşamasından başlanılarak ele alınması çok manidardır.

Zaman geçtikçe çocuk terbiyesi konusunda popüler kültürün dayatması ile Peygamberimizin sünnetinden adım adım uzaklaşılarak pek çok yanlış uygulamalara meyledilmiştir. Günümüz pedagoglarının da çalışmalarında tespit ettikleri “çocuk eğitiminde doğru bilinen yanlışlar” dan bazıları şunlardır.

  • Sevgiyi koşul veya koşullara bağlama
  • Eğitimi ödül ve ceza temeline oturtma
  • Çocuklarımızı başkaları ile kıyaslama
  • Çocuklar arasında ayrımcılık yapma
  • Çocukları el bebek gül bebek büyütme, her istediklerini yapma, hiç hayır dememe
  • Ellerine telefon veya tablet vererek susturma
  • Çocuklara sorumluluk vermekten kaçınma
  • Çocuklarımızla arkadaş olma
  • Olumlu davranışlarını görmezden gelerek olumsuz davranışlarına odaklanma
  • Duygusal şantaj yapma
  • Aşkın ve kutsal değerlerle korkutma

Anne-babalar çocuklarının kişiliklerinin mimarlarıdır. Çocukların sağlam bir karakter ve kişilikle yetişmeleri için öncelikle anne babaların kendi eğitimlerine önem vermeleri ve kendilerini geliştirmeleri – özellikle çocuk eğitiminde Hz. Muhammed örnekliğini çok iyi bilmeleri- gerekir. Anne babalara düşen bir başka görev ise çocuklarını tanımak ve anlamaktır. Yetişkinler çocuklarına kazandırmak istedikleri değerleri onların gelişim seviyelerini dikkate alarak kazandırmaya çalışmalıdırlar. Çocuklarının gelişimlerine uygun olmayan öğretilerden kesinlikle kaçınmalı, bunların çocuklarının dünyasındaki anlam yerini bilmeli, onların dünyasını kucaklayıp kucaklamadığını fark etmeli ve çocuklarının güç yetiremeyeceği sorumlulukları onlara yüklememelidirler. Aileler çocuklarının kişiliklerini inşa ederken, kendi bildiklerini kontrol etmelidir. Çocuklara verilecek yanlış eğitim, onların karakterlerine zarar verecektir. Çocuklara kazandırılmak istenen iyi ve olumlu davranışları öğretmenin en iyi yolunun onlara iyi örnek olmak olduğu her zaman hatırda tutulmalıdır.

Çocuklar ve gençlerin ne bugünün ne de yarınların sorumlusu ya da suçlusu olmadıklarını bilmemiz gerekir. Zira bugünü yaşayan ve yarını hazırlayan bizleriz. Onlar, şu an yaşadığımız olumsuzlukların müsebbibi olmadıkları gibi, yarının da ana aktörleri değildirler. Onlar bizleri izleyen, izlediklerinden yeni anlamlar çıkararak kendilerine yeni dünyalar kuran masum yüreklerdir. Bizlere düşen görev, onların iyi ve güzel davranışlar kazanmalarını sağlayacak gerekli terbiyeyi almalarını sağlamaktır. Unutmayalım ki; Çocuklar gördüğünü yaşar, yaşadığını öğrenir.

Bu vesile ile tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar, baki âleme irtihal eden öğretmenlerimize yüce Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimle hayırlı uzun ömürler dilerim.

Fahri SAĞLIK

Karesi Müftüsü

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu