Köşe Yazıları

Damarlarımızdaki Tamirciler

Damarlarımızda dolaşan kan öyle mucizevi bir sıvı ki, hasar gören dokularımızı onarabiliyor, vücutta çizilen ve kesilen dokuları iyileştirebiliyor ve dahası vücuda giren yabancı mikroorganizmalarla mücadele ediyor. Tüm bu işler, kana yerleştirilmiş olan özel görevli sıvı ve hücreler tarafından gerçekleştiriliyor. Vücudumuzda dolaşan kan, plazma dediğimiz bir sıvı ve farklı özellikteki hücrelerden oluşur. Kandaki bu hücreler; alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositlerdir. İşte bu haftaki yazımızın kahramanı da bu TROMBOSİTLER.

Trombositler kanın en küçük çekirdeksiz hücreleridir. Esas görevleri pıhtılaşmayı sağlamaktır. Yani bu hücreler, bir yerimiz kesildiğinde, kanamayı durdurarak yara yerinde kanamayı önleyen bir koruyucu tabaka oluşturmakla görevlidir. Bu tabaka aynı zamanda yara iyileşmesinde de önemli bir rol oynamaktadır.

Köşe Prof Dr Fati̇h Satil

İlgili Makaleler

İşte Trombositlerin bu mucizevi etkisinden ilham alan hekimler de bu hücreleri birçok alanda tedavi amaçlı kullanmaya başlamışlardır. PRP (Platelet Rich Plasma) adı verilen bu tedavi şekli, Trombositce Zenginleştirilmiş Plazma tedavisinin kısaltılmış ismidir. Bu yöntem, kişiden alınan küçük miktardaki kanın özel bir tüpe konularak bir dizi işlemden geçirildikten sonra elde edilen trombositce zengin plazmanın, yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi şeklinde uygulanıyor. PRP’nin en önemli katkısı, enjekte edildiği bölgede kanlanmayı artırması ve yara iyileşmesi süreçlerini uyararak hasarlı dokuda onarımı başlatmasıdır. Bu yüzden PRP; spor hekimliğinde, yumuşak doku yaralanmalarında, ortopedi ve travmatolojideki kırıklarda, hasarın beklenen doğal süreçlerden daha erken giderilmesinde, ayrıca cilt gençleştirme ve saç dökülmesi gibi alanlarda da kullanılmaktadır.

Sonuç olarak trombositlerin bu vazifesi, bize canlı sistemlerde mükemmel bir denge ve düzenin varlığını, hiçbir varlığın amaçsız olmadığını, küçük-büyük her şeyin bir görevinin olduğunu açıkça göstermektedir.

 

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Eyvallah Fatih hocam.
    Ağzına, yüreğine sağlık, Rabbim kaleminize kuvvet versin İNŞÂALLAH. Hiçbir dahlimiz olmayan, var edilip yaşatıldığımız, bedenimizin mucize tasarımının, ayrıntıları hususunda görülmesi ve düşünülmesi gereken bir noktasına ışık tuttuğunuz için teşekkürler..
    Selam ve muhabbetlerimle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu