Balıkesir’de 17 Yıldır Keşkek Geleneğini Yaşatıyor
- Balıkesirli Naciye Dağdelen, 17 yıldır keşkek yaptığını belirterek, “Hem buğday hem et olmadan keşkek olmaz. Osmanlı’dan beri süren bir miras, unutulmamalı” dedi. - “Naciye Dağdelen: Keşkek Bizim Soframızın Vazgeçilmezi” - “Haftada 3 Kez Keşkek Yapıyorum”

“Keşkek Kültürel Mirasımız, Unutulmamalı
Balıkesir’de yaşayan Naciye Dağdelen, 17 yıldır keşkek yaparak geleneği yaşatıyor. Malzemelerin pahalı olduğunu vurgulayan Dağdelen, “Eti ve tereyağı biraz pahalıya geliyor. Haftada üç kere yapıyorum. Akşamdan buğdayı temizleyip sıcak suyla ıslatıyorum, sabah etini ve tereyağını koyup kısık ateşte dört saat pişiriyorum. Geniş ağaç kepçeyle ezerek çelik tencerede daha güzel oluyor” diye konuştu.
“Eskiden Düğünlerde Büyük Kazanlarda Yapılırdı”
Keşkeğin eskiden düğünlerin olmazsa olmazı olduğunu hatırlatan Dağdelen, “Önceleri büyük kazanlarda yapılırdı, şimdi çok yapan yok. Balıkesir’de hayırlarda, cemiyetlerde hâlâ yapılıyor ama evlerde eskisi gibi yapılmıyor. Kimisi etli yapıyor, kimisi tavuklu, kimisi de kazla yapıyor ama kaz bulmak zor. Burada genelde tavuklu ve etli tercih ediliyor” dedi.
“Keşkek Kültürel Bir Miras”
Keşkek yapmanın püf noktalarına da değinen Dağdelen, “Hem buğday hem et ön planda olmalı, ikisi olmadan keşkek olmaz. Elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Osmanlı’dan beri yapılan bir yemek bu. Unutanlar yeniden hatırlıyor, sevmem diyenler burada sevmeye başladı. Bazen erkenden bitiyor, yiyemeyenler üzülüyor. Keşkek kültürel bir mirasımız, daha çok tanıtılmalı. Devam edilirse unutulmaz” ifadelerini kullandı.