Gençlik Nereye .......
“Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı...
“Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize
katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize
kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” demişlerdi.”Kehf,
10
“17 Haziran – 5 Temmuz arası vatanî görevimizi yapmak üzere Amasya
15. Piyâde Eğitim Tugayı’nda yaklaşık 6.500 kişi eğitim gördük.
Bedelli er olarak gelen binlerce kişinin hemen hepsi üniversite
mezunu ve ülkemizde hatırı sayılır meslek gruplarından kabul edilen
kariyer sahibi kimselerdi. Ağırlıklı olarak 25-30 yaş aralığından
oluşan Tugay, ülkemizin farklı illerinden gelen binlerce gencin
halini görmek diğer bir ifâdeyle Türkiye’nin özeti mahiyetinde
sayılabilecek bir gençliği yakından görmek için -en azından kendi
adıma- büyük fırsat oldu. Zira bir Kur’an Kursu hocası olarak
çevremdeki gençlerin profili az çok belli. Fakat ülkemizde
üniversite mezunu ve kariyer sahibi nasıl bir gençlik profili
olduğunu müşâhede etmek ise ayrı bir tecrübe oldum diyebilirim.
Sizlere ümit verici şeyler söylemeyi çok isterdim ama ne yazık ki
karşılaştığım tablo hiç te iç açıcı değildi. Ne yazık ki; askerliği
ezân-ı muhammedî susmasın, kıyamete kadar minarelerimizde inlesin
inancıyla yapan ve “asker ocağı peygamber ocağı” diyen bir
medeniyetin evlatlarından oluşan 6.500 kişilik Tugay’dan Cuma
namazına gelen belki de 500 kişi yoktu. Gençlerin arasındaki
konuşmalar ise öylesine ahlaksızca ve seviyesizceydi ki neredeyse
muhabbetlerin tamamı bel altı konulardı. Konuşmaları arasında küfür
etmiyor, küfürleri arasında cümle kuruyorlar denecek kadar ağızları
bozuktu. Pek çoğu alkol kullanıyordu. Zinayı ise sıradan bir olay
olarak görüyorlardı. Sigara kullanımına değinmeye gerek bile
duymuyorum.
Kısacası, hemen hepsi üniversite mezunu ve kariyer sahibi olan
gençliğin hayatında İslam yok denecek durumdaydı. Sadece adı
müslüman fakat hayatında müslümanlığa dair hiçbir alamet kalmamış
bir gençlik…
20 gün gibi kısa süre içersinde, hoca olmam hasebiyle, imkanlar el
verdiği ölçüde pek çok genç kardeşimizle birebir iletişim kurmaya
çalıştım. Merak ettikleri sorulara cevap verdim. Hatta akşamları
yat ictimasından sonra diğer koğuşlardan davet ediyorlardı; geç
saatlere kadar sohbet ediyor, soru cevap yapıyorduk.
Bunca konuşma arasında beni en çok etkileyen, içimi acıtan ve bir o
kadar da sarsan ise bir kardeşimizin şu cümlesi oldu: “Hocam,
hayatımda ilk defa bir hocayla bu kadar yakın, samimi oldum. Demek
ki Diyanet’te sizin gibi hocalar da varmış.”
Evet, bu yazıyı okuyan abilerim/kardeşlerim! Diyanet İşleri
Başkanlığı bünyesinde hizmet etmeye çalışan bir kardeşiniz olarak,
şunu çok net söyleyebilirim ki, biz bu gençlere ulaşamamışız.
Halbuki bu gençler bizden yardım istiyor, ilgi istiyor.”
Abdurrahman Yılmaz
Ülkemizde 13 Milyondan fazla genç var. Diyanet İşleri
Başkanlığında, 120.000’in üzerinde çalışan ve Milli Egitim
Bakanlığın da çalışan din eğitimi almış öğretmenler var. Şayet bu
yukarıda “Abdurrahman Yılmaz” hocamız tarafindan belirtilen konular
genelde de gerçek ise ülkemizde din eğitimi ve irşad konusunda çok
düşünmeliyiz.
“ Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz
onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların
hidayetlerini artırmıştık.”Kehf, 13
Rabbimiz bizlere ve gençlerimize şuur ve tahkiki iman nasip
eylesin. ..