Hüseyin Yıldırım

Hızır ile İlyas

Hızır ve İlyas as’ın  bahar ayında  miladi 6 Mayıs, Rumi 23 Nisan’a rastlayan gün buluştuğuna inanılır. Hz. Allah cc’nün inayeti  ile Hızır’ın dolaştığı yerler de yeşillikler çıkar ve kuru yerler yeşerir. Böyle bir kıssa dan hareketle  zamanla  bizim kültürümüz de  Hızır ve İlyas as’ın  buluşmasını yad etmek  amacıyla özel anma ve dua günleri tertip edilegelmiştir.

Hızır, Arapça bir kelime olup, yeşillik  manasına gelmektedir. İslam  alimlerinin çoğunluğuna göre Kur’an da Kehf suresinde  anlatılan kişinin Hızır  as olduğu  ve onun Peygamber olduğuna inanılmaktadır.Fakat bazı alimler ise Allah Dostu bir  Veli olduğu görüşünü ileri sürmektedir. Hz. Peygamberimiz as Hızır’a,Hızır denmesinin sebebini anlatırken  ‘Hızır otsuz kuru bir yere oturduğunda ansızın o otsuz yer yeşillenerek hemen dalgalanırdı(yeşerirdi)’buyurmaktadır.Buhari Tecrid Tercemesi;9,144

Kur’an’da Kehf suresinde  Hz. Musa as ile Hızır as arasında geçen bir yolculuk anlatılır. Önce ayetleri okuyalım sonra kısaca izaha çalışalım.

İlgili Makaleler

“(Musa) Dedi ki: “Bizim de aradığımız buydu.” Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

“Derken, Katımız’dan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.”

“Musa ona dedi ki: “Doğru yol (rüşd) olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?”

“Dedi ki: “Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabrını göstermeye güç yetiremezsin.”

“(Böyleyken) “Özünü kavramaya kuşatıcı olamadığın şeye nasıl sabredebilirsin?”

“(Musa:) “İnşaAllah, beni sabreden (biri olarak) bulacaksın. Hiçbir işte sana karşı gelmeyeceğim” dedi.”

“Dedi ki: “Eğer bana uyacak olursan, hiçbir şey hakkında bana soru sorma, ben sana öğütle-anlatıp söz edinceye kadar.”

“Baylee ikisi yola koyuldu. Nitekim bir gemiye binince, o bunu (gemiyi) deliverdi. (Musa) Dedi ki: “İçindekilerini batırmak için mi onu deldin? Andolsun, sen şaşırtıcı bir iş yaptın.”

“Dedi ki: “Gerçekten benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?”

“(Musa:) “Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma” dedi.”

“Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: “Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın.”

“Dedi ki: “Gerçekte benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?”

“ (Musa:) “Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun” dedi.”

“(Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı. Onda (kasabada) yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular, hemen onu inşa etti. (Musa) Dedi ki: “Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin.”

“Dedi ki: “İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim.”

“Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı.”

 “Çocuğa gelince, onun anne ve babası mü’min kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve inkar zorunu kullanmasından endişe edip-korktuk.”

 “Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik.”

 “Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; (bu,) Rabbinden bir rahmettir. Bunları ben, kendi işim (özel görüşüm) olarak yapmadım. İşte, senin sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu.”KehfSuresi, 64-82

Yolculuğa, gemiyle başladılar. Bir süre sonra Hızır as gemide bir delik açtı. Hazreti Musa as, ‘İçindekileri batırmak için mi gemiyi deldin?’ diyerek ilk karşı çıkışını yaptı. Hızır as’da, ‘Sen benim yanımda bulunmaya sabredemezsin demedim mi?’ diye hatırlatmada bulundu.Yolculuğun devamında bir erkek çocuğa rastladıklarında, Hızır a.s. çocuğu öldürdü. Hz.Musa, ‘Bir can karşılığında kısas olmaksızın suçsuz bir kimseyi mi öldürdün? Doğrusu pek kötü bir şey yaptın’ diye çıkıştı. Hızır, ‘Ben sana, benimle beraber bulunmaya sabredemezsin demedim mi?’ diye cevap verdi. İkinci kez ihtar edilen Hz. Musa, ‘Eğer bundan sonra sana bir şey soracak olursam benimle arkadaşlık etme. O zaman benden ayrılmakta mazur sayılırsın’ dedi. Yolculuklarının sonuna doğru bir beldeye vardılar. Buradaki halk kendilerini misafir etmedikleri gibi, istedikleri halde yiyecek de vermediler. Buna rağmen, yıkılmak üzere bulunan bir duvara rast geldiklerinde, Hızır duvarı doğrulttu. Hz. Musa, ‘İsteseydin bu yaptığın işe karşılık bir ücret alırdın’ dedi. Hızır da kendisine, ‘İşte bu seninle benim ayrılışımızdır’ dedikten sonra, karşılaştıkları olayların içyüzünü söyleyeceğini bildirdi.Kehf Suresi/71-78

 

Delik açmak suretiyle kusurlu bir hale getirdiği geminin, geçimlerini denizden sağlayan bir kısım fakirlere ait olduğunu ancak, arkalarından sağlam bulduğu her gemiyi gasp eden bir hükümdar olduğunu, gemiyi kusurlu hale getirmekle gasp edilmekten kurtardığını söyledi. Öldürdüğü çocuğun, mümin olan bir anne-babanın evladı olduğunu, kafir tabiatlı çocuğun ileride anne ve babasını isyan ve inkara sevk etmesinden korktuğu için onu öldürdüğünü söyledi. Hızır as düzelttiği duvar ise iki yetim çocuğa aitti. Ayrıca altında, kendilerine miras kalan bir hazine vardı. Babaları salih bir kimse idi. Hızır a.s.’Rabbim diledi ki, onlar yetişkin çağa gelince hazinelerini oradan çıkarsınlar. Bütün bunlar Rabbimden bir rahmet eseridir; yoksa ben kendi reyimle yapmış değilim. İşte, sabredemediğin şeylerin açıklaması budur.’Kehf Suresi 82 diyerek sözlerini tamamladı.

İlyas as Kur’an da ‘İlyasin’ diye  ismi gecen nebidir.İsrail oğulları  İlyas as’ın Peygamberliğini yalanlayarak vatanı  olan Ba`lbak’ten çıkarmışlardı. Fakat Allah’ın gazabı bunların üzerine geldiğinde pişman oldular ve İlyas  as’ı geri çağırdılar. Ancak tekrar nankörlük ettiler, bunun üzerine İlyas as oradan uzaklaşmıştır.

İlyas as’ın İsrailoğullarından ayrılmasından sonra Hızır as ile buluştuğu rivayet edilir. Bu buluşma ‘Hızır İlyas’ iken sonradan Hıdrellez şeklinde söylenegelmiştir.

 

Bu konu da İslam alimleri çok söz söylemişlerdir.Hatta çok farklı rivayetler vardır.Bazısı edebi, bazısı şiirsel, bazısı  efsanevidir.Hızır’ın aslında geçtiği yerleri yeşillendiren bir veli mi, yoksa ayrıca bir de peygamber mi olduğu konusunda çeşitli rivayetler vardır.

 

Yine, velilerin hayatını yaşamakta olan Hızır as, beş çeşit hayat derecesinin ikinci derecesinde yaşamaktadır. Bu derecedeki hayat bizim gibi maddi şartlarla bağlı değildir. Bir anda birçok yerlerde farklı görüntülerle bulunabilir. Şeklinde haberler verilmektedir.

Hz. Allah cc biz ümmetin, iç ve dış dünyamızı  Hızır as’ın  yolu gibi yemyeşil eylesin..

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu