İklim İçin Bir Kez Daha
16 yaşındaki İsveçli Greta Thunberg’in, her cuma okul yerine parlamento binasının önüne giderek başlattığı İklim İçin Okul Grevi’nin ikinci büyük buluşması 24 Mayısta, 161 ülkede 4.863 noktada yapıldı.
İsveç’te yaşanan en sıcak yazın ardından, ağustos ayında iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla okul grevi başlatan 15 yaşındaki aktivist Greta Thunberg, ülkede son yıllarda yaşanan en büyük sivil toplum hareketlerinden birine imza atmış oldu. Polonya’nın Katowice kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’ne (COP24) katılan Greta, iklim değişikliğini durdurabilecek son nesil olduklarına dikkat çekti ve tüm dünyadaki gençleri iklim için harekete geçmeye çağırdı. Liderler hoşlansa da hoşlanmasa da ayaklanacaklarını söyleyen Greta, “Dünyayı kuralına göre oynayarak kurtaramayız. Çünkü kurallar değişmek zorunda. Bu yüzden geleceğimizi önemsemek için dünya liderlerine yalvarmaya gelmedik.” dedi. Greta Thunberg’in konuşmasından dikkat çeken bölümler şöyleydi:
“25 yıl boyunca sayısız insan Birleşmiş Milletler iklim konferanslarının yapıldığı binaların önünde durdu ve liderlerimizden emisyonları durdurmalarını istedi. Ancak, açıkça görülüyor ki emisyonlar artmaya devam ediyor. Bu yüzden onlardan bir şey istemeyeceğim. Bunun yerine medyadan bir şey isteyeceğim, artık krize kriz gibi davranmaya başlamalarını. Bunun yerine dünyanın her yerinden insanları liderlerin bunu beceremediğinin farkına varmaya çağırıyorum. Çünkü varoluşsal bir tehditle karşı karşıyayız ve bu çılgınlığı sürdürecek zamanımız yok. İsveç gibi zengin ülkelerin küresel ısınmayı 2 derecede tutma hedefine ulaşması için emisyonlarını yılda en az yüzde 15 azaltmaya başlaması gerekiyor. Medyanın, liderlerin ve herkesin bundan başka hiçbir şeyden söz etmemesi gerektiğini düşünebilirsiniz, ama aslında kimse bundan söz etmiyor. Ya da kimse her gün tükenmekte olan 200 tür ile birlikte altıncı büyük yok oluşun ortasında olduğumuzdan söz etmiyor. Dahası, kimse Paris Anlaşması’nda açıkça belirtilmiş olan küresel ölçekte ve eşit mücadele etmenin gerekliliklerinden bahsetmiyor. Bizimki gibi zengin ülkelerin 6-12 yıl içinde günümüzün emisyon hızını sıfıra indirgemesi gerektiği anlamına geliyor ki, böylece yoksul ülkelerdeki insanlar zaten inşa ettiğimiz alt yapının bir kısmını oluşturarak yaşam standartlarını yükseltebilsinler. Sağlık hizmeti, elektrik, temiz içme suyu gibi… Zaten her şeye sahip olan bizler, Paris İklim Anlaşması’nın yükümlülüklerini yerine getirmezken Hindistan, Kolombiya ya da Nijerya gibi ülkelerin iklim krizine nasıl bakmasını bekleyebiliriz ki? İşte bu yüzden bu yıl ağustos ayında İsveç parlamentosunun önünde oturmaya başladım. İklim için okul grevine başladım.
Bazı insanlar bunun yerine okulda olmam gerektiğini söylediler. Bazı insanlar bir iklim bilimci olmak için okula gitmem gerektiğini böylece ileride iklim krizini çözebileceğimi söylediler. Ancak biz kanıtlara da çözümlere de zaten sahibiz. Ve ayrıca belki de olmayacak bir gelecek için neden okula gitmek gerekiyor, kimse geleceği kurtarmak için bir şey yapmazken? En somut gerçekler bile toplumumuza bir şey ifade etmezken bu gerçekleri öğrenmem ne ifade ediyor? Bu şu anlama geliyor, dünyayı kuralına göre oynayarak kurtaramayız. Çünkü kurallar değişmek zorunda.