YETİM
“Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla (helali harama) değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak (kendi malınızmış gibi) yemeyin; çünkü...
“Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla (helali harama) değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak (kendi malınızmış gibi) yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtır” Nisa,2
Kelime ve ıstılah olarak yetim, babası olmayan, erginlik çağına
ermemiş çocuk anlamında kullanılan bir kelimedir
İslam dini, yetimlere iyi davranılmasını, onların
mallarının korunmasına son derece önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim’in
21 yerinde genel olarak yetimlerin gözetilmesi ve korunması
emredilmektedir. Bu ayetlerden birisinde şöyle buyurulmaktadır:
‘Gerçek, yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler,
karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe
gireceklerdir’. Nisa süresi 10
Bu ayetteki yetim malı yemekten maksat ; onların mallarına el
koymak, haklarını bilerek veya hile ile gaspetmektir.
Yetim, kendi malını idare edemeyeceği için, onun mallarını vasisi
idare eder. Onun şahsi işlerini ise velisi yürütür.Yetim kendisi
erginlik çağına ererse malları kendisine teslim edilir. Şayet
erginlik çağına geldiğinde kendiside mallarını güzel idare etme
yeteneği görülmezse, kendi mallarını idare edecek duruma gelinceye
kadar vasi yetime yardım eder mallarını kendisine teslim
edilmez.Fakat yakinen artık yetimin malına sahip olacağı
anlaşıldıktan sonra vasinin görevi bitmiş demektir.
İslâm’a göre, yetim malı yemek kesinlikle haramdır ve büyük
günahlardan
birisidir. Bu konuda açık emirleri bulunan bir çok ayet ve hadis
vardır. İşte bunlardan bazıları şunlardır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı
Kerim’inde şöyle buyuruyor:
‘Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına
ancak ateş tıkınmış
olurlar. Zaten onlar, çılgın aleve atılacaklardır’ Nisa
Suresi,10
“Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel
şekilde yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz herkesi
ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız. (Birisi hakkında)
konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa âdil olun. Allah’a
verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye
emretti.”En’am Suresi,152
Peygamberimiz Efendimiz sav ise, bir hadislerinde şöyle
buyurmuşlardır. ‘Siz, milletlerin mahvolmasına sebep olan’
helak edici yedi günahtan sakınınız.’
Ashab-ı Kiram, ‘Ya Rasulüllah! Bunlar hangileridir?’ diye
sorarlar.
Peygamberimiz Efendimiz sav ‘Allah’a şirk koşmak, büyü
yapmak, Allah cc nün öldürülmesini haram kıldığı kimseyi öldürmek;
tefecilik; yetim malı yemek; düşman ile savaşırken kaçmak; evli ve
hiç bir şeyden haberi olmayan namuslu bir kadına zina iftirası
yapmaktır.’ Buyurmuşlardır. Müslim, İman,
143;Hanbel,Müsned,2/201
İslam dini, yetim malı yemek bir tarafa, aksine yetimlerin ve
mallarının
korunmasını emretmektedir. Bu konuda da Hz. Allah cc Kuran-ı Kerim
de şöyle buyurmaktadır. ‘Sakın yetimi incitme, dilenciyi
azarlama.’ Duha Suresi,9-10. Peygamberimiz Efendimiz sav
ise, yetimleri koruyan ve onlara yardımcı olanlar için şöyle
müjdeler vermektedirler.
‘Ben ve yetimin işlerine yardımcı olan kimse, Cennette
şöylece beraber bulunacağız’ buyurarak, şehadet parmağı ile orta
parmağını işaret ederek, göstermiştir.” Müslim,
Zühd,42
Kısaca yetim malı yemek ne kadar kötü ve büyük günah ise, onları
korumak da o
derece çok sevaptır ve en hayırlı iştir. Bu nedenle her müslümanın
çevresinde bulunan yetimleri görüp gözetmesi ve yetimin kendi
malına sahip olacak duruma gelinceye kadar
onları koruması en temel dini bir görevidir.
Hz. Allah cc bizi yetimlere yardım edenlerden eylesin….