İsra ve Mirac Gecesi
Bu yıl 6 Şubat Salı akşamı miraç gecesidir. Yani recep ayının 27. Gecesidir.
İsra ve Mirac Gecesi
Bismillâhirrahmanirrahim
Bu yıl 6 Şubat Salı akşamı miraç gecesidir. Yani recep ayının 27. Gecesidir.
İsra mucizesi Kur’an-ı Kerim’de ayetlerle anlatılmıştır. İsra gece yolculuğu demektir. Peygamberimiz sav’in bu yolculuğunun ilk merhalesi olan Kabe’den Mescid-i Aksaya kadarki bölümü Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılır;
“Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” İsra Suresi, 1
Miraçın ikinci bölümü Mescid-i Aksadan başlayarak semanın bütün tabakalarından geçip Peygamberimiz sav’in İlahi lütuflara mazhar olmasıdır. Bu bölüm Necm Suresinde şöyle anlatılır;
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı.
Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da
vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi
yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi
edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü.
Sidre-i Müntehada gördü. Ki, onun yanında Me’va Cenneti vardır. O
zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka
bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini
gördü.” Necm Suresi, 7-18
Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti ile Cebrail
Aleyhisselamın refakatinde Peygamberimiz sav’in Mescid-i Haramdan
Mescid-i Aksa’ya, oradan semaya, İlahi ikramlara ulaşmasıdır.
Hadis ve tarih kitablarında miraç olayı çok teferruatlı ve aşkın
ifadelerle anlatılmaktadır.
Peygamberimiz sav Mekke’de ki Mescid-i Haramdan , Kudüs’deki
Mescid-i Aksa’ya ata benzer beyaz bir binek olan Burak ile geldi.
Mescid-i Aksa’da bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını
kutladılar. Peygamberimiz sav burada peygamberlere iki rekat namaz
kıldırdı. Bugün Kubbetü’s-Sahra’nın bulunduğu yerden Muallak
Taşının üzerinden Peygamberimiz sav’in Miraça yükseldiği rivayet
edilmektedir.
Peygamberimiz sav sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz.
Adem, Hz. Yahya ve Hz. Isa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz.
Musa ve Hz. İbrahim as gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine
‘Hoş geldin’ dediler, tebrik ettiler.
Daha sonra Cebrail as ile birlikte Sidretü’l-münteha’ya kadar
gittiler. Peygamberimiz sav orada hergün yetmişbin meleğin ziyaret
ettiği Beytü’l-Ma’mur’u ziyaret etti. Cebrail buradan öteye
gitmesinin mümkün olmadığını söyledi. Peygamberimiz sav buradan
sonra Refref adında bir binek ile zaman ve mekandan münezzeh olan
Cenab-ı Hakkın lütuflarına müşerref oldu. A.Köksal, İslam Tarihi,
II,201-236
Peygamberimiz sav Cebrail’in refaketinde Cenneti, Cehennemi, ahiret
alemini gezdi. Sonunda o gece Mekke’ye döndü.
Sabah olunca Kabe’nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar
Peygamberimiz sav’den delil istedi. Peygamberimiz sav onlara yolda
gördüğü kafilelerden bahsetti. Kureyşliler hemen kafileleri
karşılamak için Mekke’ nin dışına çıktılar. Kafiledekileri aynen
Peygamberimiz sav’in haber verdiği gibi gördüler.Fakat yine
inanmadılar. Peygamberimiz sav Kudüs’teki Beytü’l Makdis’e
uğradığını anlatınca Kureyşliler, “Bir ayda gidilebilen bir yere
Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?” diye inanmadılar, sonra
Beytü’l Makdis’i görmüş olanlar, “Beytü’l Makdis’i bize anlatır
mısın?” dediler. Peygamberimiz sav sorular sordular. Peygamberimiz
sav ise her soruya cevap verdi.
“Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o
ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak
birden Beytü’l-Makdis’i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi
birer birer tarif ettim. Hatta bana, ‘Beytü’l-Makdis’in kaç
penceresi ve kapısı var?’ diye sordular. Halbuki ben onun pencere
ve kapılarını saymamıştım. Beytü’l-Makdis karşımda görününce ona
bakmaya ve teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.” Buyururlar.
İbni Sad,XI,215
Bunun üzerine müşrikler, “Vallahi doğru anlattın” dediler ama iman
etmediler. Hz. Ebu Bekir ra geldi, müşrikler durumu ona haber
verdiler. Hz. Ebu Bekir ra “Eğer bu sözleri ondan
(Rasûlullah sav ) duymuşsanız şeksiz şüphesiz doğrudur” diyerek
hemen tasdik etti. İbni Hişam, II,39. Bundan sonra Hz. Ebu
Bekir’e “Sıddik unvanı” verildi ve öyle anılmaya başlandı.
Miraç olayını önemli kılan hadise miracta Peygamberimiz sav’e verilen hediyelerdir. Bu en önemli hediyeler; Müslim,İman,279;Hanbel,Müsned,I,422
1-Namazın farz kılınması,
2- Bakara suresi son ayetler,
3- Hz. Allah cc’ye şirk koşmayanların affedileceği müjdesidir
Rabbimiz mirac gecemizi bize, ümmete ve insanlık için hayırlara vesile eylesin ve özellikle Filistin de ki kardeşlerimize en kısa zamanda Muzafferiyet nasip etsin. ...