Koku ve Hatıralar: Bir Parfümden Fazlası

Koku ve Hatıralar: Bir Parfümden Fazlası

Herkesin hafızasında yer eden bir koku vardır. Belki bir yaz akşamında bahçede açan yasemin çiçeklerinin kokusu, belki de anne mutfağından gelen taze pişmiş kurabiye kokusu…

Ama bir şey kesin: Koku, zamana meydan okuyan en güçlü hatıra taşıyıcılardan biri.

Parfüm, aslında sadece şişesinde duran bir koku karışımından ibaret değil. Bir kimliğin yansıması ve bir hikâye anlatıcısı da olabiliyor. Parfüm seçerken çoğu zaman fark etmeyiz ama içten içe kendi ruh halimizi ya da arzularımızı dile getiririz. Çiçeksi bir nota, belki biraz şekerli, belki de odunsu ve baharatlı… Hepsi bir duyguyu yaşatıyor.

Benim için ise parfümün hikâyesi çok daha nostaljik. Gerçi tam olarak parfüm diyemeyiz sanırım. O küçük şişelerde satılan esansları bilirsiniz; benim de ilk parfümüm onlardandı. Dedem sağ olsun, ne zaman kendisini ailecek ziyarete gitsek bana bu küçük şişelerden hediye ederdi. Çocukluğumda kendisiyle camiye gittiğimiz de olurdu. Genelde birisi esansı safın en başındaki kişiye verir, kokuyu eline süren de yanındakine uzatırdı. Böylelikle tüm saf esansın kokusuyla dolup taşardı. Bu deneyimler, parfümle doğrudan ilgili olmasa da esanslarla ilgili aklımda bazı şeyler oluşturdu. -Dedemle ilgili daha çok anım var ama belki bunları diğer yazılarımızda ve başka konular içinde anlatırım.-

Şimdi dönelim parfümün dünyasına. Daha önce de önerdiğimi hatırlıyorum ama o yazımızı okumayanlar varsa diye bir kez daha bahsedeyim. “Koku: Bir Katilin Hikâyesi” adlı film, parfüm ve koku konusunda oldukça farklı bir bakış açısı sunuyor. Kokunun insan davranışları üzerine olan etkilerini ütopik bir şekilde ele alıyor. Gizem, macera ve aşkı bir araya getiren bu filmin yetişkinlere yönelik bir yapım olduğunu da söylemden geçmeyelim. Parfümlere ilgili biriyseniz bu filmi beğeneceğinizi düşünüyorum.

Bugün sizlerle paylaşmak istediklerim bu kadar, hepinize sağlıklı günler diliyorum.

Yusuf Emir Akpınar

Hamak Keyfi