Kurban.....
“Kurbanın etleri ve kanları değil, sadece takvanız Allah’ın katına ulaşır…” Hac, 37 “(Ey Muhammed!) Onlara, Adem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku....
“Kurbanın etleri ve kanları değil, sadece takvanız Allah’ın katına ulaşır…” Hac, 37
“(Ey Muhammed!) Onlara, Adem’in iki oğlunun haberini
gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban
sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul
edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka
öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah ancak kendisine karşı gelmekten
sakınanlardan kabul eder” demişti.”Maide, 27
Bu olay kurbanın Hz. Adem’den beri var olan bir ibadet olduğunu
göstermektedir.
Hz. İbrahim’e oğlunu kurban etmesi rüyada emr edilmişti. Bunun
üzerine Hz. İbrahim oğlu İsmail’i kurban etmek istemiş, durumu
oğluna söylemiş, O da Allah’tan gelen emre uyarak kendisini
boğazlamasını, bu hususta teslimiyet göstereceğini babasına ifade
etmiş, ama baba bıçağı oğlunun boğazına çalacağı zaman Hz. Allah cc
büyük bir koç göndererek oğlu yerine bunu kesmesini Hz. İbrahim’e
emr etmiştir. Böylece baba-oğul tam bir itaat, teslimiyet ve
fedakârlık örneği göstermişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de bu şöyle
anlatılır. “(İbrahim) Dedi ki: “Şüphesiz ben, Rabbime
gidiciyim; O, beni hidayete erdirecektir.”
“Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan
et.”Biz de onu halim bir çocukla
müjdeledik.Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince
(İbrahim ona): “Oğlum” dedi. “Gerçekten ben seni rüyamda
boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun.” (Oğlu İsmail)
Dedi ki: “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni
sabredenlerden bulacaksın.” Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve
takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu
alnı üzerine yatırdı. Biz ona: “Ey İbrahim” diye seslendik.
“Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda
bulunanları böyle ödüllendiririz.” Doğrusu bu, apaçık bir
imtihandı. Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. Sonra
gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
İbrahim’e selam olsun. Biz, ihsanda bulunanları böyle
ödüllendiririz. Şüphesiz o, Bizim mü’min olan
kullarımızdandır “Saffat suresi, 99-111
Kurban kesmek Hanefilere göre vacip, diğer mezheplere ve imamlara
göre sünnettir. İsteyen ve imkan bulan her müslüman kurban
kesebilir. Kurban kesmek için zengin olmayı şart koşan
Hanefilerdir. Hanefilere göre bir ailede baba, anne, dede, nine,
kardeşler eğer kurban kesmede aranan şartlar sahip iseler her biri
ayrı ayrı kurban keserler.
İmam Malik’e göre bir ailede aile reisinin kestiği kurban öbürlerinin de kurbanı yerine geçer. Zengin bile olsalar aile fertlerinin ayrı ayrı kurban kesmelerine lüzum yoktur. Ibnu’r-Rüşd, Bidayetu’l-Müctehid, Kahire,1995;II, 442
Kurban bayramında kurban kesmesinden daha sevaplı bir iş yoktur.
Peygamberimiz sav şöyle buyurmuştur, “ Kurban, kıyamet günü
boynuzu, tırnağı ve postuyla gelir. Kesilen kurbanın kanı toprağa
düşmeden evvel Allah’ın katına ulaşır. Şu halde gönül hoşluğuyla
kurban kesiniz.”Tirmizi, Edahi,1.
Başka bir hadiste ise “Eli geniş iken kurban kesmeyen
mescidimize yaklaşmasın.’’buyrulur. Ibn Mace, Edhai, 2
Hz. Peygamberimiz sav “Allah’ım! Muhammed, ailesi ve ümmeti
adına bu kurbanı kabul buyur” Müslim, Edahi, 19, diyerek
kurban kesmiştir.
Ebu Eyyub Ensarî şöyle demiştir, Hz. Peygamberimiz sav bir
koçu hem kendisi, hem de aile ferdleri için kurban olarak keser,
etinden yer ve yedirirdi. Sonra insanlar övünmek için birden fazla
kurban keser oldular. Böyle olunca da görmüş olduğunuz şu uygulama
ortaya çıktı. Tirmizi, Edahi, 10.
Rabbimiz kurbanlarımızı kabul etsin ve İslam dünyasının birliğine vesile kılsın..