GündemKöşe Yazıları

Orman Yangınları Ve Küresel Isınma

Orman Yangınları Ve Küresel Isınma

Türkiye’deki orman yangınları çoğunlukla Akdeniz ve Ege ormanlarının karakteristiğidir. Geçmiş dönemlerde doğal olaylar sonucu belirli aralıklarla bu ormanlar yangınlarına şahit olurduk. Ancak, bu sefer çok farklıydı, yangınlar oldukça şiddetli ve iklim krizi etkisini kafamıza çekiçle vururcasına hissettirdi.

Küresel iklim değişimini etkisi ile artan sıcaklıklar ve şiddetli rüzgarlar, Türkiye’nin güneyi ve batısında çok sayıda orman yangınını tetikledi. İklim uzmanlarına göre, 1983 ila 2012 aralığının kuzey yarı kürede son 400 yılın en sıcak dönemi olduğunu gösteriyor. Ve küresel sıcaklıklardaki artış ile orman yangınları arasında pozitif bir korelasyon olduğu da bilimsel bir gerçek. 2019’da Avustralya yanıyordu, 2020’de Sibirya ve Kaliforniya, 2021 yılında ise İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi Akdeniz ülkelerinde ormanlar yanıyor.

Orman yangınları bazı coğrafyaların gerçeği. Ancak, bugünlerde yaşadığımız yangınlar, hele de ülkemizin birçok ilinde ve toplam 270 noktada çıkan orman yangınları; küresel ısınmanın felaket düzeydeki etkilerini Avustralya, Sibirya, Kaliforniya ve Yunanistan’dan sonra Türkiye üzerinde de hissettirdi.

Peki, Yangınlar Nasıl Çıkıyor ve Ne Yapmalı? Yeryüzüne yerleştirilen İlahi kanun gereği yüksek sıcaklıklar buharlaşma oranının artmasına yol açıyor. Nasıl ki yıkadığımız çamaşırlar güneşte hızla kuruyor aynen onun gibi bitki örtüsü de yüksek sıcaklıklarla su kaybediyor ve kuruyor. Böylece, kuruyan bitki örtüsü yanmaya karşı aşırı hassaslaşıyor. Böyle bir ortamda küçük bir kıvılcım ormanların yanmasına yol açabiliyor. Bu kıvılcımlara neden olan ise bir şimşek etkisi ya da bir piknik sonrası ortamda unutulan bir cam parçası ya da atılan bir izmarit olabilir. Böyle aşırı sıcaklıklarda da küçük bir kıvılcımın neden olduğu orman yangınlarının nasıl yayılacağını tahmin etmek ise hayli zor. Alev almadan önce günlerce içten içe yanan bir kıvılcım rüzgârın da etkisiyle yıkıcı sonuçları olabilen bir felakete dönüşebilir ki son günlerde yaşadığımız acı tecrübeler bunu gösterdi.

Yaz ayları, Akdeniz ve Ege Bölgeleri için yangın mevsimi olarak biliniyor. Ancak iklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak Akdeniz ve Ege Bölgelerinde orman yangını çıkma olasılığı daha da yükseldi. Bu durumda ne yapılmalı? Karar verici merciler, ormanlarla ilgili düzenlemeleri hızla gözden geçirip yangınlara karşı YARDOP gibi daha etkin uygulamaları yaygınlaştırmalı, yangın mevsiminde havadan ve karadan kontrol sıklığı artırılmalı, insanların ormanları piknik alanı olarak kullanımı özellikle belli dönemlerde sınırlandırılmalı. Yangın ihtimali olan dönemlerde özellikle yerel yönetimler tetikte olmalı.

Peki Orman Yangınları Küresel Isınmayı Etkiler mi? Araştırmalar orman yangınlarının sadece küresel ısınmanın bir sonucu olmadığını aynı zamanda küresel ısınma üzerinde önemli etkileri olduğunu gösteriyor. Yangınlar karbon salımını artırdığı için küresel iklim sistemlerini de etkiliyor. Aynı zamanda orman yangınları sonucu ısı, kimyasal gazlar ve katı parçacıklar açığa çıkıyor. Bu kimyasal gazlar ve katı parçacıklar güneş ışınlarını soğuruyor ve Güneş’ten gelen enerjinin atmosfer ve yerin yüzeyi tarafından yansıtılan kısmını azaltarak Dünya’nın ortalama sıcaklığının artmasına neden oluyor.

Velhasıl her şeyin sorumlusu biz insanoğlu aslında. Kullanım kılavuzumuz olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bu konuda insanoğluna yapılan uyarıya kulak verelim: “İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır. (Rum 41).”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu