Dr. Hüseyin Yıldırım

Dr. Hüseyin Yıldırım

Mevlid Gecesi ...

Mevlid Gecesi …… Bu yıl Mevlidi Gecesi 26 Eylül Salı gününe denk gelmektedir. Yani Rabi’ül’ Evvel ayının onikinci gecesidir.

Mevlid Peygamberimiz sav’den üç dört asır sonra kullanmış olmakla birlikte, bid’atı hasene denilen bir uygulamadır.

Mevlid kelimesi “doğum” manasına gelmektedir. Müslümanlar, her yıl Rebiü`l-evvel ayının on ikinci gecesini miladî 910’lü yıllarından beri kutlamaktadır.

Yazının Devamı

Enbiyâ da Eğitim...

Enbiyâ da Eğitim…… “Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”Bakara, 129

Günümüzde tüm anne babaların kafasını meşgul eden en önemli soru “Iyi eğitimli, başarılı ve sağlıklı bir çocuk nasıl yetişir?” Fakat Rabbimiz genç nesillere eğitim verirken öncelikle dini vazifelerinin öğretilmesini emreder.

Kur’an-ı Kerim bu hususta peygamberlerin çocuk yetiştirirken hangi konuları daha çok önemsediklerini haber verir. Hz. İbrahim as neslin gerçek başarısını onların Hz. Allah cc’ye kul olmasında görür ve şöyle dua eder: “Ey Rabbim, beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle, ey Rabbimiz; bu duamı kabul et.” (İbrahim, 40)

Yazının Devamı

Üç Sadaka. ..

Üç Sadaka. .. “Bedevîlerden kimileri de vardır ki, Allah’a ve ahiret gününe inanır. Harcayacaklarını, Allah katında yakınlığa ve Peygamberin dualarını almağa vesile sayarlar. Bilesiniz ki bu, (Allah katında) onlar için yakınlıktır. Allah onları rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”Tevbe, 99

Hayır işlemek ve tasaddukta bulunmak konusunda ihlâslı ve samimî bir arzu içinde bulunları, Cenâb-ı Hakk’ın nasıl te’yîd edeceğine, onların hayırlarını nasıl feyizli ve isabetli birer ihsâna dönüştüreceğine şu kıssa ne güzel bir örnektir.

Bir adam; «Ben mutlaka bir sadaka vereceğim.» dedi. Geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. Ertesi gün belde halkı; “(Hayret!) Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!» diye konuşmaya başladı. Adam; “Allâh’ım! Sana hamdolsun. Ben bugün de bir sadaka vereceğim.» dedi. Yine sadakasını alarak evinden çıktı ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fâhişenin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk; “(Olur şey değil!) Bu gece bir fâhişeye sadaka verilmiş!» diye konuşmaya başladı. Adam; «Allâh’ım! Bir fâhişeye (de olsa) sadaka verdiğim için Sana hamd olsun. Ben mutlaka yine sadaka vereceğim.» dedi. (O gece, yine) sadakasını alıp evinden çıktı ve onu (bu defa da bilmeden) bir zenginin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk; “(Bu ne iştir!) Bu gece de bir zengine sadaka verilmiş!» diye (hayretle) söylenmeye başladı. Adam; “Allâh’ım! Hırsıza, fâhişeye ve zengine (de olsa) sadaka verebildiğim için Sana hamd olsun.» dedi.

Yazının Devamı

Ahmak Bir Adam...

Ahmak Bir Adam…… “Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.”Furkan, 44

“Gerçek şu ki, biz bütün bunları, insanlar doğru dürüst düşünüp ders çıkarsınlar diye kendilerine tekrar tekrar anlatmışızdır. Buna rağmen insanların çoğu nankörlükte direnip durmuşlardır.”Furkan, 50

Bir defasında Uyeyne b. Hısn, izinsiz bir şekilde Hz . Peygamberimiz sav’in huzuruna girmiştir. O esnada yanında Hz. Aişe bulunduğu için Hz. Peygamberimiz sav “Hani izin isteme yok mu?” diyerek Uyeyne’ye tepkisini göstermesine rağmen Uyeyne “Ben kendimi bildim bileli Mudar’dan hiç kimseden izin istemedim.” diye kaba bir karşılık vererek izin almaya gerek duymadığını açıkca beyan etmiştir. Daha sonra sözüne “Yanındaki Hümeyra da kim?” diyerek küçümser bir edayla Hz. Aişe’yi sormuş Hz. Peygamberimiz sav de “O müminlerin annesi Aişe’dir.” diye cevap vermiştir. Uyeyne daha da ileri giderek “Senin için· hanımlarımın en güzelinden vazgeçeyim mi?” diyerek kendi hanımını Hz. Peygamberimiz sav’e teklif etmiştir.

Yazının Devamı

Cihad. ..Dil ve Kalb ile...

Cihad. ..Dil ve Kalb ile…… İbni Mesut ra’den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz sav buyurmuşlardır,

“Allah Teâlâ’nın benden önceki her bir ümmete gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihad eden mü’mindir, diliyle cihad eden mü’mindir; kalbiyle cihad eden de mü’mindir. Bu kadarcığı da bulunmayanda hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur.” (Müslim, Îmân 80)

Hadiste geçen “havâriyyûn” kelimesi “ihlâslı ve seçkin yakın çevre” şeklinde tercüme edilmiştir. Bunlar peygamberlere son derece sâdık ve bağlı olan gruptur. Bazıları, bu kelimenin, “ensar” yani peygambere yardımcı olanlar demek olduğunu söylerler. Ancak peygamberin ashâbı arasında bu nitelikte olmayanlar bulunabilir. Ümmet ise çok daha farklı niteliklere sahip ve içinde her çeşit insanın bulunduğu büyük çoğunluğu ifade eder ki, geçmiştekileri, bugün yaşayanları ve gelecek olanları da içine alan bir tabirdir.

Yazının Devamı

Hz Allah cc’ye Havale

Hz Allah cc’ye Havale.. “Siz bana Allah’ı inkâr etmem ve hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığım şeyleri O’na ortak koşmam için çağrıda bulunuyorsunuz; ben ise sizi izzet sahibi, çok bağışlayıcı olan Allah’a davet ediyorum.”Mümin, 42

“Gerçek şu ki, siz beni, bu dünyada da öteki dünyada da çağrılmaya değer olmayan bir şeye davet ediyorsunuz. Kuşku yok ki dönüşümüz Allah’adır. Dahası, hakikat çizgisinden sapanlar, işte onlar cehennemliktir.”Mümin, 43

“Size söylediklerimi yakında hatırlayıp anlayacaksınız. Ben durumumu Allah’a havale ediyorum; kuşkusuz Allah kullarını çok iyi görmektedir. ”Mümin, 44

Yazının Devamı

Sıcakta Sefer ...

Sıcakta Sefer … “Bunlara kendilerinden öncekilerin, Nûh, Âd ve Semûd toplumlarının, İbrâhim’in kavminin, Medyen halkının ve yıkılıp giden beldeler ahalisinin haberleri gelmemiş miydi? Onlara peygamberleri apaçık delillerle geldiler. Demek ki Allah onlara zulmetmiş değildi, asıl onlar kendilerine zulmetmişlerdi.”Tevbe, 70

“Söylemediklerine dair Allah adına yemin ediyorlar. Oysa inkârcılık içeren sözü söylemişler. Müslüman olduklarını beyan ettikten sonra inkârcılığa sapmışlar. Devamında, başaramadıkları o işe yeltenmişlerdir. Onların öç almaya kalkışmaları için Allah’ın ve O’nun lütfu sayesinde resulünün kendilerini zengin etmesinden başka bir sebep de yoktu! Eğer pişman olup tövbe ederlerse bu kendilerinin iyiliğine olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da âhirette de elem verici bir azaba uğratır. Artık yer yüzünde onlara ne bir dost ne bir yardımcı bulunur.”Tevbe 74

“Allah’ın Resulünün çağrısına uymayarak seferden geri kalanlar yerlerinden ayrılmamış olmaktan dolayı sevinç duydular. Canlarıyla mallarıyla Allah yolunda savaşmak istemediler, üstelik “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennem ateşi çok daha sıcaktır” anlayabilselerdi!”Tevbe, 81

Yazının Devamı

Hz.Ömer'i (ra) Ağlatan Olay...

Hz.Ömer’i (ra) Ağlatan Olay… “ Dünya hayatının hâli, ancak gökten indirdiğimiz bir yağmurun hali gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetimiz) geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.”Yûnus, 24

“ Ne mallarınız ne de çocuklarınız, sizi bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler.”Sebe, 37

Peygamberimiz Efendimiz sav buyurdular:

Yazının Devamı

Muharrem Ayı Ve Aşure Günü...

Muharrem Ayı Ve Aşure Günü… Hz. Allah cc’ün ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Hz. Allah cc’ün rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz sav tarafından bu şekilde ifade edilmiştir. Âşura Günü ise Muharrem’in 10. günüdür. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kutsiyetini arttırmıştır. Âşura Gününün Hz. Allah cc katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan “On geceye yemin olsun” ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem’in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir. Elmalı Tefsiri,8,5793 Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Ayrıca, bugüne “Âşura” denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Peygamberimiz sav’ in hadislerine göre, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Hz. Allah cc on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir.

1. Allah cc, Aşure günü Hz. Musa’yı denizi yararak kurtarmış, Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. 2. Hz. Nuh as gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. 3. Hz. Yunus as balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. 4. Hz. Âdem’in as tövbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. 5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır. 6. Hz. İsa as o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. 7. Hz. Davud’un as tövbesi o gün kabul edilmiştir. 8. Hz. İbrahim’in as oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub’un as oğlu Hz.Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 10. Hz. Eyyûb as hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. Müslim Şerhi, 140; Diyarbekri,1/360 Ârap yarım adasında Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz sav Medine’ye hicret ettikten sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. “Bu ne orucudur?” diye sordu. Yahudiler, “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı Firavun’u boğdurduğu gündür. Hz. Musa as şükür olarak bugün oruç tutmuştur” dediler. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz sav de “Biz, Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz” buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti. İbni Mace,Sıyam,131 Aşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh as’dan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslam öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında Hz. İbrahim as’dan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu. O zamanlar henüz Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz sav ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı. Ne zaman ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan sonra Peygamberimiz sav herkesi serbest bıraktı. “İsteyen tutar, isteyen terk edebilir” buyurdu. Müslim, Sıyam, 117 .Böylece Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu. Muharrem Ayı Ve Aşure Günü…

Yazının Devamı

Hicri Takvim

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.”Tevbe, 36

Müslümanların sosyal ve siyasî ilişkilerini düzenleyen, Hz. Peygamberimiz sav’in hicretini tarih ve takvim başlangıcı olarak esas alan, bir takvimdir. Hicri takvim Hz. Ömer ra zamanında Kameri ay yılı esas alınarak düzenlenmiştir. Hicretin gerçekleştiği yıl, hicri takvimin birinci yılı olmuş ve senenin ilk ayı olan Muharrem ayının ilk günü de yeni yılın başı sayılmıştır.

Yazının Devamı

Karıncalar...

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler” dedi.”Neml, 18

“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, hepinize şamil olur. Biliniz ki Allah’ın cezalandırması şiddetlidir.” (Enfal, 25)

Yazının Devamı

En Hayırlı Amel...

En Hayırlı Amel… “Gece olsun gündüz olsun, uyumanız ve Allah´ın lütfundan (nasibinizi) aramanız da O´nun (varlığının) delillerindendir. Gerçekten bunda, işiten bir kavim için ibretler vardır.”Rûm, 23

“Onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da insanların arasını düzeltmeyi isteyen (in fısıldaşması) müstesna. Kim Allah´ın rızasını elde etmek için bunu yaparsa, biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.”Nisâ, 114

“Senin üzerine haktır ki; her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu demek doğru değildir.” Bediüzzaman Said Nursî

Yazının Devamı

Kurban Kesmek

Bismillâhihirrahmanirrahim

Kurban Kesmek…

“De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım (ibadetim), hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir”. Enam, 162

Yazının Devamı

Müşrikte İzân Olmaz...

Müşrikte İzân Olmaz…

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Inkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.”Bakara, 212

Yazının Devamı

Kiminle Oturalım ...

“Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam O’na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana bir şey yok. Senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun.”Enam, 52

“Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?”Enam, 53

“Âyetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman, de ki: “Selâm olsun size! Rabbiniz kendi üzerine rahmeti (merhameti) yazdı. Şöyle ki: Sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra peşinden tövbe eder. Bunun yanında, kendini düzeltirse (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”Enam, 54

Yazının Devamı

Garibe Yardım...

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”Bakara, 271

“Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir”Bakara, 274

Yazının Devamı

İstanbul'un Fethi

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.”Fetih, 1

“Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.”Fetih, 2

Yazının Devamı

Imanlı Gençlik ve Ashab-ı Kehf...

Bismillâhihirrahmanirrahim

“(Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm´in durumlarını şaşırtıcı mı buldun?”Kehf,9

Ashâb-ı Kehf hakkında Kur’ân-ı Kerîm’de asıl vurgulanmak istenen husus, onların isimleri, sayıları ve memleketleri değil, bilhassa o sâlih gençlerin iman ve putperestliğe karşı tevhîd mücâdelesinin sergilendiği hikmet dolu bir kıssadır.

Yazının Devamı

Yarım Hurma ile...

“Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten birkaç gövde hâlinde çatallı çıkan hurma ağaçları ve bir kökten tek sürgü halinde çatalsız çıkan hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi aynı suyla sulanmaktadır. Buna rağmen canlılara sağladıkları ürünler bakımından, ayrıca tat, gıda ve kalite açısından biz onları farklı farklı yapıyor ve bazısını bazısına tercih edilir kılıyoruz. Elbette bunlarda aklını kullanan kimseler için dersler ve ibretler vardır.”Rad, 4

“Sadakalar hususunda gönüllü bağışta bulunan mü’minlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya; işte Allah asıl onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.”Tevbe, 79

Ebû Mes’ûd Ukbe İbni Amr el-Ensârî el-Bedrî ra bir rivayete şöyle anlatıyor

Yazının Devamı

Zekât ve İnfâk ...

Zekât ve İnfâk …

“‘Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça en yüce derece ye (iyiliğe) ulaşamazsınız.” Alî İmran, 92

Zekât İslâm’ın beş temel esasından birisi olup, Hicretin ikinci yılında Ramazan orucu ve fitreden sonra farz kılınmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi sekizi namazla birlikte olmak üzere otuz iki yerde zekât emri vardır.

Yazının Devamı

Teravih ve Önemi

Bismillâhirrahmanirrahim

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”Bakara,183

Peygamberimiz sav teravih namazını şöyle anlatıyor: “Allah Azze ve Celle size Ramazan’da oruç tutmayı farz kıldı, ben de teravih namazı kılmak ve Kur’ân okumak için gece uyanık kalmanızı sünnet kıldım. “Kim inanarak, ihlasla hareket edip sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutar, gecesinde de uyanık kalır, teravih namazı kılıp Kur’ân okursa annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınmış olur.” (Nesâi, Sıyam: 40; Müsned, 1:195.)

Yazının Devamı

Kur’an-ı Kerim’de Oruç

Kur’an-ı Kerim’de Oruç Bu yazımızda Kur’an-ı Kerim’de orucun zikredildiği ayetleri okuyalım istedik.

1-“Ey iman sahipleri! oruç sizden öncekiler üzerine yazıldığı gibi sizin üzerinize de yazılmıştır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.”(Bakara,183)

2- “Sayılı günlerde olmak üzere(oruç size farz kılındı). Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır. Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.”(Bakara,184)

Yazının Devamı

Ayıpları Örtmek...

Ayıpları Örtmek…

Bismillâhirrahmanirrahim

“O (şeytan), size ancak kötülüğü, hayasızlığı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.”Bakara, 169

Yazının Devamı

Kadının Anne Babasını Ziyaret Hakkı...

Kadının Anne Babasını Ziyaret Hakkı…

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Adını anarak birbirinizden bir şeyler istediğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının ve akrabalık bağlarına saygı gösterin.” (Nisa, 1)

Yazının Devamı