Zeytin Deyip Geçme Azizim!
Zeytin Deyip Geçme Azizim! Meyve ve sebzelerle muhabbet edesim geldi. İroniyi kinaye ile basite indirgemeden muzipçe kelimeler türetsek mesela. Şu fani...
Zeytin Deyip Geçme Azizim!
Meyve ve sebzelerle muhabbet edesim geldi. İroniyi kinaye ile basite indirgemeden muzipçe kelimeler türetsek mesela. Şu fani dünyayı pasta tadına bulayıp yaş pastanın meyveli katlarını umutla çıkalım hayallere tırmanırken. Arası limoni olan küs kalplere limon çiçeğinin kokusunu armağan edip de portakal çiçeklerinden taçlar örüverelim. Zencefilli çayın kokusu çini bir fincanda tatlansın ki muhabbet çayı demlenmeden evvel demini tam kıvamında alsın papatya çayımız da. Ekmek arası düşler yapalım ve sevgiyle doysun sevilmeye aç olan mideler. Mis kokulu oda tütsüleri geçmiş zamanın izlerini taşıyarak barış küllerini zeytin dalıyla kanatlandırsın, barışın güvercini olsun her bir zeytin dalı. Zeytin dedim de ansızın aklıma esiverdi memleketim Kaz Dağları’nın mis kokusu. Ege Denizi ve Marmara Denizi’ne de kıyısı bulunan Kuvayı Milliye şehrimiz Balıkesir ile Balıkesir’in zeytin kokulu ilçesi Edremit dokundu kalemime. Edremit Körfezi’nin zeytin bahçeleri, incir kuşlarının zeytin dallarındaki neşesi, zeytin reçelinin ilgi çeken kokusu, zeytin sabununun turizmle buluşması, efelerin zeybekle dansı, Kaz Dağı’nın ıtır kokusu nasıl da doğduğum deniz şehri Bandırma ile memleketim Çanakkale’yi hatırlattı bana.
Zeytin deyip geçme azizim! Toprağa bir verirsin, sana bin verir. Bir zeytin fidanının yetişip de verimli meyve vermesi için yüz seneyi sabırla bekle ki üç asır evvelki dededen kalma zeytinlik arazilerini torunlarına dahi mirasta pay edesin. Hani bazı muhterem zatların amel defterleri öldükten sonra da kapanmazmış. Zeytinlik arazisini vakıflara bağış yapan, birkaç dönümlük mandalina ve zeytin bahçesini okul inşası amacıyla vasiyetinde notere imzalayan, bir zeytin tanesi ve yarım hurma sevabıyla yetimlerin iftar sofralarına ikramda bulunan, kendisi fakir lâkin yüreği zengin Anadolu insanımız var. Elma kurabiyesinin tadında buluşur bir avuç ceviz içi, zeytine randevu vermiştir zeytinli poğaçanın çocuksu düşleri. Düşlerini biriktir ve gülüşlerini topla da gel bana. Bir şiir yazalım ki meyveler aşkına, sebzeler aşkına şaşkınlığa uğrasın şu dünya. Barış güvercininin zeytin dalına yuva yapan deniz kokusu insanlıkla buluşsun. Doğallıkla kalın.