Bir Kazan Keşkek, Bir Ömürlük Dua
Bir Kazan Keşkek, Bir Ömürlük Dua Balıkesir’de sabahın erken saatlerinde mahalleye yayılan keşkek kokusu, sadece bir yemeğin habercisi değildir. O koku, bir...
Bir Kazan Keşkek, Bir Ömürlük Dua
Balıkesir’de sabahın erken saatlerinde mahalleye yayılan keşkek kokusu, sadece bir yemeğin habercisi değildir. O koku, bir gelenektir. Bir birlikteliğin, bir duanın, bir adanmışlığın işaretidir.
Eskiden köy meydanlarında, şimdi şehir mahallelerinde… Kazanlar kuruluyor, tahta kaşıklar elden ele dolaşıyor. Keşkek pişiyor ama aslında kaynayan, sadece buğday değil. O kazanlarda birlikte yaşamanın anlamı, paylaşmanın gücü, dayanışmanın özlemi pişiyor.
Keşkek: Balıkesir’in Sessiz Anayasası Gibi
Kimse sormaz: “Bu hayır neden yapılıyor?”
Çünkü bilinir; hayırın nedeni çoktur ama niyeti tektir: hayır işlemek.
Birisi çocuğunun sünneti için yapar, bir başkası vefat eden annesi için. Kimi askere uğurlar, kimi bir şükür ifadesi olarak dağıtır. Ama her keşkeğin ardında derin bir hikâye, sessiz bir teşekkür vardır.
Keşkek, düğünlerde sevinci; ölümlerde sabrı; şükürlerde sadakati temsil eder. O yüzden Balıkesir’in buğdayı da, eti de, taşıdığı anlam da ağırdır.
Gelenek Değil, Yaşayan Değer
Bu topraklarda hayır geleneği, sadece bir yemek dağıtımı değil; aynı zamanda sosyal yardımlaşmanın, manevi bağların, komşuluğun sağlamlaştırıldığı kutsal bir ritüeldir.
Ama son yıllarda ne yazık ki bu gelenek de “sosyal medyada paylaşımlık” bir hale gelmeye başladı. Hayır yapılıyor ama dua değil, fotoğraf çekiliyor. Keşkek pişiyor ama tencerenin başında bekleyen ihtiyarların yerini artık telefonuyla story atan gençler alıyor.
Gelenek yaşasın istiyoruz, ama onu dönüştürmeden… Şekli değil, ruhu korumalıyız. Yoksa elimizde sadece buğday kalır; bereketi kaçar.
Hayırların Gerçek Değeri
Asıl mesele keşkek değil, asıl mesele niyet. Sofrada kimler var? Gönül birliği var mı?
Yoksa sadece dağıtılan plastik tabaklar mı?
Bir gün bile düşünmeden “Keşke şehirde de böyle olsaydı” dediğimiz o hayırlar, hâlâ yaşıyor aslında. Ama onları yaşatmak için sadece pişirmek değil; niyetimizi de taze tutmak gerekiyor.
Enes Özkuru