Salıerı Kompleksi Ve Amadeus
Geçtiğimiz günlerde Bursa Kültür Park Açık Hava Tiyatrosu’nda 18. yy’da Viyana’da yaşayan efsane besteciler Wolfgang Amadeus Mozart ve Salieri’nin çatışmasını ele alan Işıl KASAPOĞLU’nun yönettiği ve Selçuk YÖNTEM, Tansu BİÇER ve Dilan Çiçek DENİZ’in başrollerini üstlendiği oyun olan Amadeus’u izleme fırsatı yakaladım.
Canlı orkestra ve koro ekibiyle oldukça kalabalık oyuncu kadrosuyla öne çıkan oyun, yıl boyunca sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Ve her oyunu kapalı gişe !
Sıradışı prodüksüyona sahip bu oyunu izlerken “kıskançlık” duygusunun ilkel doğasına şahit oluyorsunuz. Tanrı’nın bağşettiği bir yetenek olan “sanatsal yeteneğin” önüne geçemeyen “edinilmiş bilgi” Salieri perspektifinde usta oyunculuklarla işleniyor.
Beethoven, Schubert gibi isimlere hocalık yapan saray müzisyeni
Salieri, müzik zekası ve yaşam biçiminin zıtlığıyla dikkat çeken
Mozart’a yıkıcı bir kıskançlık besliyor. Salieri’nin kendisini
Tanrı’ya adamasına rağmen bütün yeteneğin Mozart’a verilmesine
duyduğu kin “Salieri Kompleksi” olarak adlandırılıyor. Hepimizin
içinde/çevresinde yaşadığı bu duygunun psikopatolojik hale gelmesi
oyunda Salieri’nin Mozart’ı nasıl zehirlediğini de anlamamızı
sağlıyor. Ölümüne sebep olan zehirleme gerçek hayatta olmamış olsa
bilse Salieri’nin adı yıllarca “Mozart’ı zehirledi” şeklinde
anılıyor. En büyük talihsizliği Mozart ile aynı dönemde yaşamak
olan Salieri’nin şu sözü tarihe damgasını vuruyor:
“Tanrım madem bana Mozart’taki gibi bir yetenek vermedin
onu anlamamı sağlayacak zekâyı da vermeseydin!
İzlerken hepimiz kalbimize dönüyor ve içimizdeki ilkel kıskançlık duygusuyla temas kuruyoruz. İlkel duyguların sanatla nasıl da yumuşadığına şahit olup oyundan büyümüş şekilde çıkıyoruz.
Türk tiyatrosunda kapalı gişe prodüksiyonlu oyunların artması müthiş bir gelişme. Sanat sayesinde kendimi iki saatliğine usta oyuncalara teslim etmek ve ruhumun oyun boyunca sanatla yıkanması oldukça şifalı.
Ruhsal ve zihinsel açıdan sanatın iyileştirici ve birleştirici gücünü hissediyor olmak son zamanlarda hepimizin ihtiyaç duyduğu bir şey. Ben oyunu Bursa’da izlemiştim. Yağmur yağmasına rağmen tüm izleyiciler son dakikasına kadar oyunu izledi. Tiyatroyu destekleyen kitlelerin olması ayrıca mutluluk verici.
Dilerim Balıkesir de bir gün dev prodüksiyonlara ev sahipliği yapar. Hepimizin kendi evinde sanatla buluşmaya ihtiyacı var !